Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

Modern dünyanın bize getirdiği en aktif yararlardan biri örgütlenme modelleri olmuştur. Yeni bir anlayış insanların bir araya gelerek örgütlenmelerini öğütlüyor. Toplum artık ilişkilerini örgütlenerek yapıyor. Toplum artık satatik değil dinamik bir ilişki ağını tercih ediyor.

Tabii örgütlenme modeli batıya kıyasla Müslüman toplumlarında biraz daha yaşav ilerliyor. Bunun yüzlerce sosyolojik sebebi olabilir. Bunlar bir tarafa. Ancak özellikle Arap Baharı’yla başlayan ve Tunus, Mısır, Suriye Yemen gibi pek çok ülkeyi etkisi altına alan toplumsal isyan provaları, modern anlamda olmasa da şuurlu / şuursuz birliktelikleri yaşamak adına tarihi deneyimler olarak değerlendirilebilir.

İşin özü şu: Müslüman toplumlar da eskisi gibi güneşin altında uzanmıyor. O da bir araya gelmek ve eskiden olduğu gibi meşveret ruhunu yaşatmak adına küçük çapta da olsa eylemler yapıyor.

Türkiye’de ise sivil toplum örgütlerini gittikçe büyüdüğünü ve geliştiğini söyleyebiliriz. Mesela Van’daki dernek sayısı tahmin edilemeyecek derecede yüksek. insanlar Van’da da bir araya gelerek örgütleniyor ve haklarını, hukuklarını korumaya veya eskiden olduğu gibi dayanışmaya ve yardımlaşmaya çabalıyorlar.

Van’da sivil toplum örgütlerine karşı bir rağbetin olduğu artık gün gibi âşikar.

Hatta bunun son zamanlarda en güzel örneğini Van Vakfı’nın seçimlerinde yaşadık.

Aman Allah’ım!...

Bu ne ilgi?..

Bu ne teveccüh?..

Van son bir aydır bu meseleyle iştigal oldu. Hatta benim de modaratörlüğümde televizyon programları bile yapıldı. Gazeteler, dergiler bu meseleyle ilgilendi.

Sebep?

Onlarca….

Ama sonuca bakalım..

İki güçlü grup bu yarışmada sahnedeydiler ve her iki yönetimin başı da Vanlılar tarafından yakından tanınıyordu.

Kim seçilirse seçilsin bir diğerinin “pinekleme” gibi bir şansı yoktu!

Olamazdı.

Çünkü Van’da ilk defa bir sivil toplum örgütünün karşısında güçlü bir muhalefet de oluşmuştu.

Nasıl mı derseniz?

Seçim sonuçları o kadar birbirine yakın ki!..

Adaylar o kadar güçlü ki!

Yönetim o kadar zengin ki!

Biri muhtemelen bir diğerini denetleyecek; eleştirecek ve takip edecek…

Ne kadar güzel bir durum…

Sivil toplum örgütlerinde buna ihtiyaç vardı…

Biz birbirimizi denetlemek ve büyütmek zorundayız.

İşte size fırsat..

NİZAMETTİN AĞAR…

Van için yabancı bir isim değil…

Öyle pek de yerinde duran biri de değil…

Hem Ak Parti’den adaylığı hem başarılı bir işadamlığı hem de sivil toplum örgütlerindeki (Özalp Dernek??) faaliyetleriyle yakından  tanıdığımız biri…

Yeni görevinin ona ve Van’ımıza hayırlı olmasını diliyoruz.

Ve de ekliyoruz.

Sizden çok şey bekliyoruz.

Van Vakfı’nın kapsayıcı bir özelliği var.

Tüm Türkiye’ye hitap ediyor.

İlk işimiz Vanlıları bu çatı altında kaynaştırmak olmalı.

Biz ne zaman BİR olursak zaten İRİ oluruz. 

Diğerleri kendiliğinden gelir.

İş…

Aş…

İşsizlik…

Terör…

Huzur…

Barış…

Ekonomi..

İstikrar…

Kardeşlik

Ve daha neler neler…

Bu Vanlılar sizden çok şey bekler!...

Bizler de gazeteciler olarak sizi yakından takip edeceğiz.

Başarınızı duyuracak ve kamuoyu adına eleştireceğiz..

Kazanan sizinle birlikte Van olsun….

— KÖŞE YAZISI SONU —