15 Temmuz akşamı ülke genelinde başlatılan birlik beraberlik havası, belli odakların hoşlarına gitmediği için, bir şeyler yapacaklardı yakacaklardı garibanın canını, akıtacaklardı insanların gözyaşlarını, estireceklerdi kinlerini nefretlerini ve yaptılar.
İkinisan polis karakoluna yapılan bombalı araç baskınında 3 vatandaşımız hayatını kaybetti, 73 insanımız yaralandı.
Kime yaradı diye baktığımızda insan olanlara, insan sevenlere yaramadığı ortadadır.
Ülkemize kasteden, insanımıza rahatı huzuru çok gören, bölgemiz üzerinde özellikle Kürtler üzerinden sömürgeci amellerini gerçekleştirmek isteyenlerin maşalığını yapanları memnun etti.
Demokrasi vaat ederek asıl niyetleri olan bölünüp parçalanmayı batıya daha kolay lokma olmayı sağlamak için kendi halklarını feda etmekten bile geri kalmayan anlayışın işine yaradı.
Paralel yapılanma içinde halkın dini değerlerini kullanarak ülkemizi batının tam sömürgeci durumuna getirmek için mücadele edenleri sevindirdi.
Eğer bu vahşet söylediğim bu kesimlere yaramadıysa o halde tonca bombanın patlatılmasının ve artırılmak istenen şiddet ve terör olaylarının yeniden kanın, gözyaşlarının akmasına sebebiyet vermesinin kime ne faydası var?..
Van halkı yıllardır terörden yeterince çekti, artık yorgun ölümler olsun istemiyor. İdeolojik hedeflere kurban edilsin istemiyor. İstediği şey huzur ve refah içinde yaşamak, barış kardeşlik havası içinde kardeşçe yaşamak.
Darbe girişiminden başarısız çıkan başta ABD, AB ülkeleri ve yerli işbirlikçilerinin tek amelleri olan vahşetler sonucu oluşan ağlayan anneler-babalar, dul kalan eşler, yetim kalan çocuklar geride bıraktığı acı, topluma salınmaya çalışılan korku, kin ve nefretin kime ne faydası var?..
Çözümün silah ve güç kullanmakta olmadığı ayan beyan ortadayken, hala bundan medet bekleyenlerin gerek ideolojik yapılanma gerekse ulusal mantıkta ısrar etmenin kime ne faydası var?..
Çıkan her olay, şiddet, terör ve gelişmelerin mutlaka bir planı vardır, o plan ise mazlum Kürt halkı üzerinden amellerini gerçekleştirmek isteyenlerin oyunlarından başka bir şey değildir. Aynı zamanda bu tür gelişmelerde bir takım çevrelerin çıkar ve hesapları vardır. Bu çıkar ve hesaplarda maalesef, hesabı ödeyen tek taraf vardır mazlum bırakılan Kürt halkı…
Kim kiminle niçin savaşıyor?..
Kim kimin için en acımasız bir şekilde insanları katletmek çevreyi tahrip etmek insanlara korku ve bezginlik vermek için bu vahşeti yapıyor. Kürt halkı adına demokrasi havariliği yapanlar bakın insanlık tarihinin geçmişine savaşların geride bıraktığı yıkımlar acılar yetmedi mi?..
Yıllardır Kürt halkına yaşatılan tüm acımasızlıklara rağmen hala savaş çığırtanlığı yapacak söz ve söylemlere yer veriliyor olmasının kimseye hiçbir faydasının olmadığı anlaşılmadı mı?
Günümüzde savaşın içinde olan halkların çektikleri acılar ıstıraplar her gün ekranlarda boy gösteriyor bütün bunlar bizim ders çıkarmamız için yeterli değil mi, hala savaşlarda insanları katletmede medet bekler bir tavır içinde olunması hangi vicdanla bağdaştırılıyor?..
İnsanların insan gibi yaşamalarının, tüm insanlara eşit şekilde yaşam haklarının verilmesi için verilmesi gereken tek savaş insanların can-mal ve namus emniyetlerinin sağlanması noktasında verilmesi için verilmesi gereken mücadeledir.
Silahla kurşunla bombayla insanları korkutarak bezdirerek kin ve nefret uyandıracak içinde şiddet ve terörü barındıran savaşlar değil. Sadece siyasal iradeyi kıskaca almak, zora sokmak için son günlerde artırılan terör olayları sadece ve sadece halka zarar vermektedir.
Bunun bedelini masum-mazlum-mağdur-mahrum-mahkûm bırakılmış olan halkların çocukları ödüyorlar. Ödenen bedeller, toprağa düşen canlar, ağlatılan anne-baba-eş ve çocuklar yetmedi mi?..
Şimdiye kadar yapılanların mazlumlara ne faydası oldu, bundan sonra ne faydası olacak?..
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.