Türkiye'de yaşayan halkların akıllarıyla zekâlarıyla alay eden iç ve dış çevrelerin bir türlü kabullenmedikleri/kabullenemedikleri/kabullenemeyecekleri bir seçim sonucu alındı.
Kimyaları bozuldu, olmayan ahlakları insanlıkları dibe vurdu. Neymiş efendim halk karar veremezmiş veremeyecek durumdaymış gerekçe halk cahildir!..
Oysa halk neyi kim seçeceğini kendisini hor görenlere inat seçmesini çok iyi bilir/bildi.
Akılları beyinlerinde değil, kıçlarında olan taifeden bir tanesi olan Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine Kırkkanat, açıklanan sandıklara göre seçim sonucunu '100 kelime ile düşünen insanlar, 1000 kelime ile düşünen insanları yendi. Aptallığa hizmet eden TV'leri kutlarım. Cehaletin öldürdüğünü göreceğiz' diye değerlendirmiş.
Oysa Gülay Göktürk gibi bir yazarda şunu söyleyebiliyor: 'Böyle akil bir toplumsal çoğunluğa sahip olduğumuz için çok şanslıyız.
O çoğunluk ülkemizin sigortası...
O çoğunluk demokrasimizin yegâne güvencesi...'
İki bakış açısı, ikisi de bayan ikisi de aydın. Biri halkıyla alay ediyor halkını cahil görüyor, diğeri ise böyle bir halkla yaşadığı için kendini şanslı görüyor. Tabii ki bu bir edep meselesidir inanıp inanmama meselesi değil.
Kişi dinsiz olabilir, inançsız olabilir bunda bir sıkıntı yok, sıkıntı içinde doğup büyüdüğü insanlara yabancılaşmaktadır. Halkta değil mandacı zihniyetle kendi ülkesine düşman olarak yetişmededir.
Yüz kelimelik bilgiye sahip biri bin kelimelik bilgiye sahip olan birini alt edebiliyorsa adama sormazlar mı?..
Sizin bilginiz, sizin insanlığınız, sizin aydınlığınız yerin dibine batsın bu nasıl on kat fazla bir bilgidir ki, az bilgiye sahip olanları ikna edemiyor.
Siz isteseniz de istemeseniz de, Erdoğan gibi devrimci, Davutoğlu gibi devlet aklı oldukça, her alanda dev ilerleme adımları atan bir devlet anlayışı oldukça, siz ve sizin gibiler hep kaybetmeye mahkûm olacaksınız.
Halk gibi konuşmadan Halk gibi yasamadan Halkın gözüyle Hayata bakmadan Entel dantel takılarak bu halkı anlayamazsınız..
İnsanların inançlarıyla ve inandıklarıyla Alay eden Zihniyet kim olursa olsun dün kaybettiler, bu gün kaybediyorlar yarında kaybedecekler ilelebet kaybetmeye mahkûmdurlar!.
Kendini ehil sanmak, ehil sanarken karşısındakileri küçümsemek mi, aslında bu aydın taifesinin neyin aydını olduklarını da ortaya koyması açısından çok anlamlıdır. ?
Evet, sizler 1000 kelime sarf edersiniz konuşurken, ancak 100 kelimeyi hissederek söyleyenlerin söylediği sözlerin bir tanesi bile etmez 1000 kelimeniz.
İşe yaramaz, piyasada alıcı bulamaz çünkü siz bu toplumun yabancısısınız, çünkü sizler toprağı yerinde değil apartman katlarındaki saksılarda tanıyanlardansınız.
İş konuşmakta değil idrak ettiğini konuşmakta ve gerçekten hissetmekte. Sizin ehli cahilliğiniz size kalsın. Bizler kalbimizle duyuyor ve aklımızla konuşuyoruz.
Ak partiye oy verenler akılsız ve cahil ise, bu kadar cahil insandan oy alamayanlar süzme geri zekâlıdırlar demekten başka bir söz kalmaz ortada.
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.