Türkiye'nin en büyük gölü olmasının yanı sıra eşsiz doğal manzaraları ve sodalı suyuyla dikkat çeken Van Gölü, yaz aylarında artan ziyaretçi yoğunluğunun da etkisiyle çevresel bir felaketle karşı karşıya. Özellikle hafta sonları piknikçilerin ve günübirlik tatilcilerin akınına uğrayan göl kıyıları, ardında büyük bir çöp yığını bırakıyor.
Plastik atıklar, cam şişeler, gıda ambalajları, çocuk bezleri ve daha birçok evsel atık, göl kıyısındaki sahillere ve piknik alanlarına gelişigüzel şekilde bırakılıyor. Bu görüntüler hem çevreye zarar veriyor hem de halk sağlığı açısından ciddi riskler oluşturuyor.
Zeynep Yıldız, durumu şu sözlerle değerlendiriyor:
"Van Gölü, sadece Van'ın değil Türkiye'nin gözbebeği. Bu gölü kirletmek, geleceğimize ihanet etmektir. Her yaz aynı tabloyu yaşıyoruz. Temizlik kampanyaları yapıyoruz ama yetmiyor. Belediyelerin ve ilgili kurumların kalıcı çözümler üretmesi gerekiyor. Sadece gönüllülerle bu işin altından kalkamayız."dedi
Sahile yakın yaşayan Ramazan Ağım, gönüllü çalışmaların yetersiz kaldığını belirtiyor:
"Geçtiğimiz hafta üç gün boyunca kampanyayla 5 tona yakın çöp topladık. Ama bir sonraki gün aynı yerler yine çöple doldu. Bu sürdürülebilir değil. Çöp kutularının sayısı artırılmalı, kameralarla takip yapılmalı. Ayrıca, cezai yaptırımlar artık ciddi şekilde uygulanmalı."dedi
Van'ın Gevaş ilçesindeki Mollakasım Halk Plajı, denize kıyısı olmayan bir bölgede "Mavi Bayrak" almayı başaran Türkiye'nin ilk örneğiydi. Ancak bu prestijli unvanı taşıyan plaj, bugünlerde bakımsızlık ve kirlilikle mücadele ediyor.
Plaj esnaflarından Ali Demir, yaşananları şu ifadelerle anlatıyor:
"2018'de burası pırıl pırıldı. Gelenler denize giriyor, çocuklar kumla oynuyor, herkes tertemiz bir çevrede keyif alıyordu. Ama şu an çöp dağları var. Gelen piknikçiler çöplerini toplamıyor. Çöp kutuları yetersiz, temizlik ekipleri düzensiz. Eskiden Mavi Bayrak'la gurur duyardık, şimdi utanıyoruz."
Van Gölü kıyısında yaşayan Mehmet Kaya, çevre bilincinin eksikliğine dikkat çekiyor:
"Ceza kesmekle bitmez bu iş. İnsanlara çevre bilinci kazandırmak şart. Okullarda, parklarda, otobüslerde çevre temizliği anlatılmalı. Şu çöpleri gören çocuk nasıl doğayı sevecek? Önce bilinç, sonra denetim şart."
Çevreciler ve yerel halkın ortak talepleri ise şöyle özetleniyor:
• Sahil bölgelerine yeterli sayıda çöp kutusu yerleştirilmesi
• Belediyelerin temizlik ekiplerinin sık aralıklarla çalışması
• Kirletenlere caydırıcı para cezaları uygulanması
• Göle kıyısı olan ilçe belediyeleriyle ortak temizlik seferberliği
• Bilinçlendirme kampanyalarının artırılması
• Plaj ve sahil alanlarında güvenlik kameralarıyla denetim
Uzmanlara göre Van Gölü yalnızca doğal bir su kaynağı değil, aynı zamanda bölgenin tarihsel, kültürel ve ekonomik mirası. Tatlı su kaynağı olmamasına rağmen barındırdığı İnci Kefali gibi endemik türler ve çevresindeki medeniyet kalıntılarıyla da korunmayı hak ediyor.
Eğer gerekli adımlar atılmazsa, Türkiye'nin bu eşsiz doğal hazinesi, bir çöplüğe dönüşme riskiyle karşı karşıya. Gönüllüler ve doğa dostları ise bu kötü gidişata "dur" demek için seslerini yükseltmeye devam ediyor.Kaynak bölge gazetesi