Tarih: 14.08.2016 11:23

KUR’AN’A GÖRE MÜSLÜMAN KİMDİR?(2)

Facebook Twitter Linked-in

 Tevhid; peygamberlerin mesajının kaynağıdır, özüdür. Daha açık bir ifadeyle rabbani davanın değişmeyen esasıdır. Allah-ü Teâla hayat rehberimiz Kur'an-ı Kerimde şöyle buyuruyor: "Andolsun kî, biz her ümmete; "Allah'a ibadet edin, Tagut'a kulluktan kaçının" dîye (tebligat yapması için) bir peygamber göndermişizdir."
Mehmet FAZLIOĞLU
KUR'AN'DA BİLDİRİLEN "ALLAH" TASAVVURU
Kur'an'ın tüm daveti yalnızca Allah Teala'nın Rab ve İlah olduğu şeklindedir. O'ndan başka ne herhangi bir İlah ve Rab e herhangi bir uluhiyet ve ne de rububiyet vardır. O'nun şeriki de yoktur. Bu yüzden sadece O'nun İlah ve Rab olarak kabul edilmesi, O'ndan başka herkesin ilahlık ve rablik iddiasının reddedilmesi, O'na ibadet edilip başkalarına edilmemesi,dinin sadece O'na hasredilmesi,diğer başka dinlerin ise reddedilmesi gerekmektedir. Islam dini tevhid dinidir. Bolunme parcalanma ve ortaklik kabul etmez.
Tevhid; "La 'lahe illallah" düsturunu kalben tasdik ve lîsanen de İkrar etmektir.
Bunun manasi ise; 'Allah'tan cc. baska tum sozde ilahlarin ilahligini, tagutu reddetmek, İlah ve Rab (yaratan, koruyan, kollayan, gozeten, yetistiren, terbiye eden, yoneten, hukum sahibi, hukumran, kanunyapan, hakimiyetin tek sahibi, mulkun sahibi,din gununun sahibi, dua edilen, ualara icabet eden,sefaat eden, itaat edilen, kulluk edilen ) olarak (tum sifatlari ile birlikte) yalnizca Allah'i cc. Ilah ve Rab kabul etmektir.
"Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona "Benden başka bir ilah olmadığından (sadece) bana ibadet ediniz" diye vahyetmiş olmayalım" (Enbiya, 25)
"Onlara tek bir ilaha ibadet etmelerinden başka bir şey emredilmemişti. Ondan başka bir ilah yoktur.Onların şirk koşmalarından O münezzehtir." (Tevbe, 31)
"İşte bu sizin (tüm nebiler) ümmetiniz tek bir ümmet ve ben sizin rabbiniz olduğumdan yalnız bana ibadet ediniz." (Enbiya, 92)
"De ki, "her şeyin Rabbi O olduğu halde Allah'tan başka rab mi edineyim?" (En'am, 164)
"Rabbine kavuşmayı umanlar salih ameller işlemeli ve rabbine yaptığı ibadete hiç kimseyi ortak koşmamalıdır." (Kehf, 110)
"Andolsun ki,biz her ümmete Allah'a ibadet edin de Tağuta ibadet etmekten sakının mesajını taşıyan bir peygamber gönderdik." (Nahl, 36)
"Göklerde ve yerde ne varsa O'na isteyerek ve istemeyerek boyun eğdiği ve O'na döndürülecekleri halde Allah'ın dininden başka bir din mi edinmek istiyorlar." (Al-i İmran, 83)
"(Ey Peygamber) De ki, Bana dini kendisine has kılmış olduğum halde Allah'a ibadet etmem emredildi." (Zümer, 11)
"Allah hem benim rabbim ve hem de sizin rabbiniz olduğu için O'na ibadet edin.İşte doğru yol budur." (Al-i İmran, 51)
MÜSLÜMANIN İMAN ETTİĞİ 'ALLAH' TASAVVURU
'La Ilahe Illallah' Allah'tan cc. baska sozde tum ilahlarin ilahligini reddediyorum. Ilah ancak Allah'tir cc. Musluman ;Allah'in cc. disindaki tum sozde ilahlarin ilahligini reddetmekle ve yalniz Allah'in cc. ilahligini kabul etmekle musluman olarak kabul edilir. Yalniz Allah'in cc. ilah oldugunu kabul etmek, Ilah' ligin tum vasiflarini, uluhiyetini ve rububiyetini kabul etmek demektir. Insanlar Allah cc. tasavvurunu idrak edemediklerinde esasinda Allah'a cc ait olan bir cok yetki ve makami Allah'tan baska seylere verebilirler. Allah tek Ilah ve Rab'dir.
"Allah'tan başka ilah edinme,O'ndan başka ilah yoktur." (Kasas, 88)
"De ki: Her şeyin rabbi yalnız O iken,Allah'tan başka rabler mi arayayım?" (En'am, 164)
Eğer herhangi bir kimse İlah ve Rab'bin manasının ne olduğunu,İbadet'in ne anlama geldiğini ve Din'in neye isnad edildiğini bilmezse onun için Kur'an'ın tamamı anlaşılmaz bir hal alır.(Çünkü) O (böyle bir durumda) ne tevhidi bilebilecek ne şirki anlayabilecek ne ibadeti yalnız Allah'a mahsus kılabilecek ve de dini Allah'a has kılabilecektir.Aynı şekilde yine bu terimler herhangi bir kimsenin zihninde kapalı ve eksik olursa,o kimse için Kur'an'ın tüm öğretileri kapalı olur ve Kur'an-ı Kerim'e iman etmesine rağmen hem akidesi hem de ameli eksik kalır.
O, lailahe illallah demeye devam etmekle birlikte putları da ilahlaştırmaya devam eder.Allah'tan başka rab olmadığını devamlı ilan etmesine rağmen,kendisine Allah'tan başka birçok rab edinmekte devam eder.O,tüm iyi niyetiyle birlikte Allah'tan başkasına ibadet etmediğini her fırsatta bildirmekle birlikte diğer birçok mabudlara ibadetle meşgul olur.O,tüm gücüyle Allah'ın dininde olduğunu haykırdığı ve kendisini başka dinde görenlerle kavgaya hazır olmakla birlikte,birçok dinin yuları kendi boynunda asılıdır.
Kur'an-ı Kerim Araplara indirildiği için herkes İlah'ın ne manaya geldiğini,Rab diye kime hitap edildiğini biliyordu.Çünkü bu iki terim onların günlük konuşmalarında önceden beri kullanılıyordu.Onlar bu terimlerin hangi manalara atfedildiğini biliyordu.Bu yüzden onlara "Yalnızca Allah,İlah ve Rab'dir,O'nun ilahlık ve rabliğinde başka bir kimsenin kesinlikle ortaklığı yoktur" denildiğinde onlar bunu tamamen anlamışlardı.Onlar hiçbir şüphe ve karmaşıklığa mahal bırakmadan başkaları için nelerin nehyedildiği ve nelerin Allah Teala'ya mahsus kılınacağını idrak etmişti.İslam davetine muhalefet edenler,Allah'tan başkasının ilahlık ve rabliğini inkar etmenin ne manaya geldiğini bilerek karşı çıkmıştı.İman edenler de bu akideyi kabul etmekle neleri bırakmaları ve neleri seçmeleri gerektiğini biliyordu.
YARATAN MANASINDA "ALLAH"
Yukarida da bahsettigimiz uzere insanlar yaratma hususunda Allah'I cc. biliyorlar ve bu hususta tartismaya girmiyorlardi. Kur'an ayetlerinden anlasilacagi uzere Peygamberlerin davetlerine karsilik insanlar bir yaratici olduguna inanmakla birlikte kendilerine yardim eden baska ilahlarin da bulundugunu one suruyorlar bu sekilde meleklerden, cinlerden, gunes, ay ve yildizlardan, tastan ve agactan oyulmus eski buyuklerinin ruhlarinin bulundugunu dusundukleri putlari da ilah olarak kabul ediyorlardi. Bununla birlikte Allah'in cc. varligina dair bir itiraz sozkonus degildi.Inkar edenler Allah'in cc.varligini degil birligini inkar ediyorlardi. Firavun dahi kendisini Ilah olarak degil Rab olarak isimlendirmistir. Allah'in cc. varligina bir itirazi olmadigi gibi, yonetme, idare etme, hukum koyma, kanun yapma vs. gibi konularda Rab oldugunu iddia atmistir.
YUNUS/31-(Resûlüm!) De ki: Size gökten ve yerden kim rızık veriyor? Ya da kulaklara ve gözlere kim mâlik (ve hakim) bulunuyor? Ölüden diriyi kim çıkarıyor, diriden ölüyü kim çıkarıyor? (Her türlü) işi kim idare ediyor? "Allah" diyecekler. De ki: Öyle ise (Ona âsi olmaktan) sakınmıyor musunuz?
"Allah'tan başka edindikleri ilahlar,yaratılmışlardır,hiçbir şey yaratamazlar,diri değil ölüdürler,ne zaman yeniden diriltileceklerini de bilmezler,ilahınız tek bir ilahtır." (Nahl, 20-22)
"Hiç yaratanla yaratmayanlar bir olur mu? Bu kadarını da mı anlamıyorsunuz?… Allah'ı bırakıp ta ortak koştukları var ya; hiçbir şey yaratamazlar bilakis kendileri yaratılıyorlar… İlahınız tek bir ilahtır." (Nahl, 17,20-22)
"Ey insanlar,Allah'ın üzerinizdeki nimetlerini anın.Sizi gökten ve yerden rızıklandıran Allah'tan başka bir yaratıcı var mı?Ondan başka ilah yoktur.O halde,nereye döndürülüyorsunuz." (Fatır, 3)
"Kimdir gökleri ve yeri yaratan,gökten sizin için su indirip de o suyla, (sizlere kalsa bir ağaç bile bitiremeyeceğiniz) güzei güzel bahçeler bitiren? Allah'a bu işlerde ortak,bir ilah mı var? Ne ki onlar haktan yüz çevirmektedirler.Kimdir yeri oturmaya uygun kılıp arasından nehirler akıtan,orada sarsılmaz dağlar yaratan ve iki deniz arasına bir engel koyan? Allah'a bu işlerde ortak,bir ilah mı var? Ne ki müşriklerin çoğu bilmezler.Kimdir darda kalındığında kişinin duasına icabet eden,kötülüğü gideren ve sizleri yeryüzünde halifeler kılan (tasarruf yetkisi veren)? Allah'a bu işlerde ortak bir ilah mı var? Ne ki,siz ne kadar da kıt anıyorsunuz.Kimdir o,karalar ve denizlerin karanlığında sizlere yol gösteren ve rahmetinin (yani yağmur) hemen önünde rüzgarları bir müjdeci olarak gönderen? Allah'a bu işlerde ortak,bir ilah mı var? Allah onların şirk koştuklarından yücedir.Kimdir O,gökten ve yerden sizi rızıklandıran?Allah'a bu işlerde ortak bir ilah ta mı var? De ki: "Ortak koşmada haklıysanız,delillerinizi getirin." (Neml, 60-64)
"De ki: Allah'tan başka yalvardıklarınızı gördünüz mü? Bana gösterin,onlar yerden neyi yarattılar? Yoksa gökler(in yaratılışın)da onların bir ortaklığı m var? Eğer doğru iseniz bundan önce (inmiş olan) bir kitap,yahut bir bilgi kalıntısı getirin.Allah'ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere yalvarandan daha sapık kim olabilir? Oysa onlar,bunların yalvardıklarından habersizdirler." (Ahkaf, 4-5)
SIĞINILAN , YARDIM EDEN, KORUYAN , ZARAR VEYA FAYDA VERECEĞİNE İNANILAN "ALLAH"
"Onlar,kendileri için bir güç kaynağı olmak üzere (ya da onların himayesine girerek mahfuz kalmak için) Allah'tan başka ilahlar edindiler." (Meryem, 81)
"Yardım edilecekleri (Yani ilahların kendilerine yardım edecekleri) ümidiyle Allah'tan başka ilahlar edindiler." (Yasin, 74)
"Rabbinin kararının vakti gelince,Allah'a şerik koştukları ilahları bir işe yaramadı ve onların yıkım ve felaketlerinden başka bir şeyi artırmadı." (Hud, 101)
"Etrafınızdaki (kalıntılarını gördüğünüz) köyleri (ahalisini) biz helak ettik.Belki geri dönerler diye onlara ayetlerimizi defalarca göstermiştik.Yakınlık vesilesi görerek Allah'tan başka edindikleri ilahlar,azabımız inerken neden onlara yardım etmediler? Yardım etmek bir tarafa onları bırakıp kayboldular.Bu onların yalanı ve uydurup durdukları şeylerdi." (Ahkaf, 27-28)
Bu ayet-i kerimelerden anlaşılmaktadır ki,cahiliye ehli,ilah olarak niteledikleri varlıkların kendilerini desteklediğini,musibet ve belalardan koruduğunu ve onların himayesinde korku ve zarardan mahfuz kaldıklarını düşünüyordu.
ŞEFAA , YARDIM EDEN MANASINDA "ALLAH"
"Sizlerin de (sonunda) ona döndürüleceği,beni yaratana neden ibadet etmeyeyim? Rahman bana bir zarar vermek istediğinde şefaatleri bir işe yaramayacak ve beni kurtaramayacak ilahlar mı edineyim?" (Yasin, 22-23)
"Allah'tan başka veliler edinenler var ya,biz onlara sırf Allah'a yaklaştırmaları için tapıyoruz (derler) Allah,onların ihtilafa düştükleri meselede (kıyamet günü) kararını verecektir." (Zümer, 3)
"Allah'ı bırakıp ta kendilerine ne zarar ve ne de fayda verebileceklere tapıyor ve bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir diyorlar." (Yunus, 18)
Bu ayet-i kerimeler ışığında diğer bazı meseleler de aydınlığa kavuşmaktadır.Bu ayetlerden cahiliye insanının uluhiyetin kendi ilahları arasında bölüşüldüğü ve onların üzerinde daha yüce bir ilah olmadığı gibi bir görüşü taşımadıkları anlaşılıyor.Cahiliye insanın da açık bir şekilde,en yüce ilah düşüncesi vardı ve dillerinde Allah kelimesinin bulunması da bu yüzdendi.Diğer ilahlar bağlamında ise,en yüce ilahın ilahlığında diğer ilahların da birazcık müdahale ve nüfuzları olduğu inancını taşıyordular.Onlara göre diğer ilahların sözleri tutuluyor,onlar vasıtasıyla işler yürütülebiliyor,herhangi bir kazanç sağlama ve zararlardan korunma yolunda şefaatleri kabul ediliyordu.Bu gibi inançlar yüzünden onlar,Allah'la birlikte diğerlerini de ilah olarak görüyordular.Dolayısıyla onların terminolojisine göre herhangi bir kimseyi Allah katında aracı tutarak ondan yardım dilemek,onun önünde tazim ve terkim merasimleri tertiplemek ve adak adamak,onu ilahlaştırmaktır.(1)
"… O'nun izni olmadan kendisinin katında kim şefaat edebilir?" (2 Bakara 255).
"… Sizin O'ndan başka veliniz de şefaatçiniz da yoktur ' (32 Secde 4).
"Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları Kur'an'la uyar. Onlar için Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi vardır. .." [En'am 51 ]
Burada şefaatin iki çeşit olduğunun iyice bilinmesi gerekir:
a-Şu veya bu şekilde,zor ve nüfuza dayalı olan ve behemehal kabul ettirilip bırakılan,
b-Sırf bir iltica ve istek niteliği taşıyan ve kabul ettirme gibi bir baskıyı peşinden getirmeyen,
Birinci şıktaki manasıyla herhangi bir kimseyi şefiğ (şefaat edici) ya da aracı olarak görmek onu ilahlaştırmak ve ilahlıkta Allah'a eş koşmaktır.Kur'an böyle bir şefaati reddetmektedir.İkinci şıktaki anlamıyla,Peygamberler (a.s),melekler,Salihler,ehl-i iman ve tüm kullar başka bir kul hakkında şefaat edebilirler.Ancak,herhangi bir kimsenin şefaatini kabul etme ya da etmeme hususunda yüce Allah tam bir yetkiye sahiptir.Kur'an-ı Kerim bu tür şefaati teyid etmektedir.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —