Zindanda bile nafaka

İktidarın çözüm yollarını masaya yatırdığı süresiz nafaka problemiyle ilgili yargı, zulmü şiddetlendirecek kararlara imza atmaya devam ediyor. Boşanma dolayısıyla açılan nafaka davasında Yargıtay’ın “Erkek cezaevinde olsa bile n

YAŞAM 4.05.2021 12:26:54 0
Zindanda bile nafaka
Tarih: 01.01.0001 00:00

Hukukun ayaklar altına alındığı, insanları isyan ettiren yargı kararlarına bir örnek daha eklendi... Eşinin kendisini boşadığı baba, cezaevinde olmasına rağmen nafaka ödemeye mahkûm edildi. Karar, aile dostu STK’larının büyük tepkisine yol açtı...

Hükümet nafakaya çözüm ararken...

Süresiz nafaka aileleri buhran yuvasına dönüştürmeye devam ediyor. Boşanma sonrasında genellikle erkeğin kadına ömür boyunca her ay belirli miktarda para ödemesini öngören süresiz nafaka uygulaması, zulüm seviyesine ulaşmış durumda. 1988’den bu yana süresiz olarak uygulanan nafaka probleminin çözüm yollarını masaya yatıran AK Parti iktidarına rağmen yargı, tuhaf kararlarla bu zulmü katmerliyor. Bunların bir tanesi de, Yargıtay’ın zindandaki babayı bile nafaka ödemeye mahkûm ettiği dava kararı...

Haksızlığın böylesi görülmedi

Boşanma dolayısıyla açılan nafaka davasında Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, erkeğin cezaevinde olsa bile nafaka ödemekle sorumlu tutulabileceğine hükmetti. Yerel mahkemenin “bu dosyada erkek nafaka ödeyemez” kararını bozan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2019/223 Esas, 2019/849 no’lu Kararında “Davalı erkeğin cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılmaktadır. Davalının cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması, tedbir ve iştirak nafakası ile sorumlu tutulmamasını gerektirmez.” ifadelerine yer verildi.

Türk Medeni Kanunu’nun 185/3. ve 186/3. maddelerinin dayanak gösterildiği kararda, “Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.” denildi.

Kadın çalışıyorsa da...

Davacı kadının çalışıyor olması hususuna da değinilen Yargıtay kararında, “Mahkemece davacı kadının çalıştığı ve davalı erkeğin hükümlü olması sebebiyle, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmişse de, dosya içindeki kolluk araştırmasında davacı kadının ev hanımı olduğunun belirlendiği, ancak bir kısım tanıklarca da organize sanayide çalıştığı beyan edilmiştir. Mahkemece kadının sürekli gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığı, gelir elde ediyorsa bu gelirin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı, işten ayrılmış ise hangi tarihte işten ayrıldığı, kendi rızası ile işten ayrılıp ayrılmadığı ve davalı erkeğin de herhangi bir geliri ve malvarlığının olup olmadığı araştırılarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir” sözleri yer alıyor.

Büyükakça: insan haklarına aykırı

Karara tepki gösteren Boşanmış İnsanlar ve Aile (BİA) Platformu Sözcüsü İlknur Birsel Büyükakça, kararın insan haklarına aykırı olduğunu söyledi.  BİA Platformu Sözcüsü Büyükakça, “İnsanlık dışı bir uygulama olan süresiz nafaka tatbikatta da insanlık dışı kararlarla önümüze çıkıyor. Nafaka hükümlülerini kimse düşünmüyor. Cezaevindeymiş, işsizmiş, evsizmiş hiç bakılmıyor. İnsan sadece ölürse nafakadan kurtulabiliyor. Cezaevinde olan bir insana borç yüklemek hangi hukuk tabiriyle açıklanabilir? Hangi insani değere temellendirilebilir? Yargıtay’ın bu kararı yanlış kere yanlıştır” diye konuştu.

Nafaka ödeyemeyenlerin de cezaevine atıldığını ve zindanda borcun katlandığını ifade eden Büyükakça, şunları söyledi: “Nafaka ödeyemeyenler icraya veriliyor. İcra da ödenemezse 3 ay hapise atılıyor nafaka hükümlüleri. Bu cezaevindeki sürede de nafaka borçları faiziyle birlikte yazılıyor. Ayrıca karşı tarafın avukatı varsa onun vekalet ücreti de ekleniyor. Yani nafaka davalısı cezaevinden çıktığında borcu artmış olarak çıkıyor. Bu şekilde 2 yıldır cezaevinden çıkamayan mağdurlar dahi var. Süresiz nafakanın yürürlükten kaldırılması, nafakaya adil süre getirilmesi gerekmektedir.”Yavuz Selim  İstanbul