Sadece Kuran’a Uyan, Peygamberimize de Uymuş Olur mu?

HALA AKLEDİP DÜŞÜNMEYECEKMİSİNİZ?

YAŞAM 14.05.2019 13:13:19 0
Sadece Kuran’a Uyan, Peygamberimize de Uymuş Olur mu?
Tarih: 01.01.0001 00:00

De ki “Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.” (21-Enbiya Suresi 45)

Böylece seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete, sana vahyettiklerimizi okuman için gönderdik. (13-Rad Suresi 30)

Bu Kuran, bana, sizi ve ulaştığı kimseleri uyarmam için vahyolundu. (6-Enam Suresi 19)

Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda bizimle karşılaşmayı ummayanlar derler ki: “Bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir.” De ki: “Benim onu kendiliğimden değiştirmem asla mümkün değildir. Ben sadece bana vahyedilene uyuyorum. Eğer Rabbime isyan edersem büyük günün azabından
korkarım.” (10-Yunus Suresi 15)

Ayetlerde de görüldüğü gibi, Peygamberimiz’in açıkladığı ve uyduğu vahiy Kuran’dır. İnanmayanların reddettiği, değiştirilmesini istedikleri de yine Kuran’dır. Peygamberimiz’in vazifesi kendisine vahiy olarak gelen Kuran’ı insanlara tebliğ etmektir. Peygamber’e uymak; Kuran’a uymak, Kuran’ın sistemine göre inanmak, hareket etmek ve yaşamaktır. Peygamberimiz Kuran’da en çok “resul” kelimesiyle tanıtılır. “Resul” Türkçedeki “elçi” kelimesinin karşılığıdır ki Allah, bu kelimeyle, Peygamberimiz’in vazifesi olan İlahi mesajın insanlara iletilmesini vurgular. Ayetlerden gördüğümüz gibi bu mesaj Kuran’dır. Başka hiçbir kaynağa, hiçbir kitaba gönderme yapılmamaktadır. Kuran dışında başka uyulması gereken vahiyler, kaynaklar olsaydı Allah onları da belirtir, onlara da uymamızı isterdi. Oysa bugünkü manzaraya baktığımızda yüzlerce cilt hadis ve fıkıh kitabının dinin kaynağı sayıldığını görüyoruz. Böylece Kuran’ın, din konusundaki otoritesi ve kaynaklığı % 100 iken, Kuran, birçok kaynağın arasındaki bir kaynağa indirgenmiş ve dolayısıyla dinin kaynağının belirlenmesi hususunda içinden çıkılmaz bir batağa saplanılmıştır. Öyle ki Kuran’ın, oluşturulan bu yeni yapıda hacim olarak payı % 1’in bile altındadır. Gördüğümüz tüm bu ayetler, Kuran’ın değerini düşüren ve yalan sözler (“hadis” başlığı altında) atfetmek suretiyle Peygamberimiz’e iftira eden anlayışa karşı çıkar.