Her yapılan salavat ve hatim zincirleriyle güçlenen veliler ordusu

Diyanet'e atanan ehli sünnet başkandan sonra "fetih suresi okuma etkinliği", "toplu hatim", "yasin okuma", “hastamıza salavat zinciri topluyoruz”, gibi mesajlar yayılırken hurafelerde patlama yaşandı.

YAŞAM 15.11.2019 14:44:20 0
Her yapılan salavat ve hatim zincirleriyle güçlenen veliler ordusu
Tarih: 01.01.0001 00:00

Diyanet'in en kara günlerinin yaşandığı bu günlerde hurafeciler güçlenirken din görevlilerinin estirilen korku rüzgarı ile susturulduğunu biliyoruz. Kutlu Doğum Haftası merkezinde Diyanet'e yapılan operasyon tam hız hala devam ediyor. Toplumun artan dine olan talebi hatim ve dualarla saptırılmaktadır. EHLİ SÜNNET maskesiyle vatikanın veliler ordusu bu talebi müslümana faydası olmayan, Allah Resulü ve sahabenin asla tevessül etmediği; tıpkı hristiyanlıkta olduğu gibi dini dua, tılsım, sırlar türünden manzumelerle doldurmaktadır. 

Allah Rasulü ve arkadaşlarının yapmadığı yöntem ve sayı ile hasta iyileştirmeye çalışanlar oldukça revaç buldu. Fetih Suresi okumakla savaşların kazanılacağı, Yasinlerle ölülerin ruhların azaptan kurtulacağı gibi batıl inançlar yaygınlaşırken müftülüklerin de seferber edilmesiyle Cumhurbaşkanlığına yalakalık türü adetlerin artışı dikkatleri çekiyor.  

Diyanet'in uyuma moduna alındığı bu dönemde din görevlilerinin aydınlık günlere hazırlık olarak bol bol okuma ve cemaati de okumaya teşvikle günlerini geçirmeleri gerekmektedir. Bu din, unutulmasın ki "kaleme ve yazdıklarına yeminle" görsel ve duyuşsal gelenekten yazılı metinlere yönlendirmekle insanlığın ufkunda önü alınmaz bir değişim gerçekleştirmiştir. 

Din görevlileri ümmetin kabul ettiği tefsirlerden hareketle Kur'an'ı anlama ve yorumlama yönünde kendilerini ve cemaatlerini geliştirmek zorundadır. 

Hakikat şu ki her çıkan bidat onlarca ayeti ortadan kaldırmakta ve yüzlerce sünneti de ümmetin hayatından silip atmaktadır. Kur'an'da peygamberlerin dilinden dualar yerine din adına şeytan ve dostlarının kendi çıkardıkları uyduruk sayılardaki tekrarlardan ibaret kuru dua merkezli ibadetlerin İslam'da herhangi bir dayanağı yoktur.

Dikkat edin Şeytanın Veliler Ordusu'nun yayınları dua kitapları etrafında dönerken bol bol şeytanın gönüllü ordusu şeyhlerinin sırlı hayat hikayelerinden söz etmektedir. Uyanın artık! Bu din algısı Hristiyanlıktan referans almaktadır. Hristiyanlık sır, dua ve tılsımlarla örülüdür. İslam ise akide, ibadet, ahlak, adalet ve aksiyon ile hayatı şekillendiren bir dindir. 

Konu ile ilgili olarak Din işleri yüksek Kurulu üyesi Prof. Dr. Bünyamin ERUL’un daha önce yaptığı açıklamalarını ilginize sunuyoruz:
 

"Değerli kardeşlerim,
Son yıllarda sanal medyada Hz. Peygamber'e (asm) şu kadar salevat getirilmesi, şu kadar Yasin, Tebareke okunması hatta hatimler edilmesi şeklinde kampanyalar düzenlenmektedir.
 Iyi niyetle de olsa, bu tür gayretler, bizleri yanlış bir din anlayışına sürüklemektedir.
 Allah'a ve Rasulüne olan sevgimiz, Islam davasına sahip çıkmamız, bu tür gayretlerle değil,
Yüce Kitabımızın ahkamına ve Sevgili Peygamberinizin ahlakına sarılarak gerçekleşir.
 Allah'ın emir ve yasaklarına, Rasülünün sünnetlerine uyarak gerçekleşir.
Dava, dilde kalan dua ile değil, eyleme ve davranışlara dönüşen çabalarla kazanılır.
Sahabe ve Selef alimlerimiz, fetihleri ve zaferleri oturdukları yerden yüzlerce binlerce dua ve salevat ile değil, bizzat mallarını ve canlarını ortaya koyarak kazandılar.
 Sizi, bu hususta asılsız çağrılara değil, Allah ve Rasul'ünün hayat veren gerçek yoluna; Kitaba ve Sünnete davet ediyorum.
Bizler, Kur'an ve Sünnetleri yaşadık da bu yetersiz mi kaldı? Ortada 14 asırdır yaşanan bir Islam var iken, işimiz bu tür bid'at ve hurafelere mi kaldı?
(Rasûlullah sav ve Ashab hiç bir zaman oturdukları yerden tesbih çekerek veya sadece fetih sureleri okuyarak başarılı olmadı.
Bedir'de saha da, Hendek'te mücadele de, Mekke'de yollar da idi.
Tabii ki bununla birlikte duâ 'da ediyordu.
Yani önce fiiliyyat.
Ve yine Hz Musa Fravuna karşı durduğu için Kızıldeniz kıyısındaydı.
ABD, İSRAİL, RUSYA savaşsın.
 Silah üretsin biz ise kılımızı kıpırtmadan sadece okuyalım.
Böyle zafer olmaz.
Allah'ın vaadı duâ'yı fiiliyata dökmeyenlere değildir.
Peki kim küfre karşı çıkacak?
Kim vatanını koruyacak?
Kim şehadete koşmadan bu vatanı savunacak?
Fatih, istanbulu fetih suresi okuyarak değil, fetih suresiyle amel ederek fethetti.
Bizim Oturduğumuz yerden okumamız ancak
 küfrün zaferi olur.)
Lütfen bu tür asılsız kampanyalara iltifat etmeyin.
(Asıl bu yazıyı birbirinize gönderin ki; hurâfelerden uzak durarak pak islamın yaşanmasına katkıda bulunun.)
 Selamlarımla"

Kaynak: DiNiHABER.C0M / Özel İçerik