YYÜ REKTÖRÜ BATTAL'IN PERGEL ÖRNEĞİ!

YYÜ REKTÖRÜ BATTAL'IN PERGEL ÖRNEĞİ!

Bir kaç gazeteci arkadaşla birlikte başlattığımız Ak Damar oteli toplantılarının üçüncüsünü YYÜ. Rektörü Sayın Peyami Battal'la gerçekleştirdik. Sayın Battal'ın 24 yıllık bir geçmişi ilk göreve başladığı dönemki Van ile şimdiki Van'ın arasındaki gelişim, üniversitenin halkla ve öğrencileriyle irtibatı konusunda geldiği nokta özerinde sorulan sorulara verdiği cevaplarla işini iyi bilen biri olarak sabırla cevap vermesi ayrıca üniversitemizin geleceği açısından önemli işaretler vermesi oldukça önemliydi.

Bunu unutmamamız gerekir her işin başı sevgidir. Yetişen bireyler olarak eğer hizmet yapacağınız birimi ve halkı severseniz daha doğrusu insanı severseniz hizmet yapmamanız için hiçbir neden yoktur. Çünkü kişi hizmet yapmak zorunda olduğu insanları sevmeyebilir, fakat sevdiği insanlara hizmet yapmamazlık etmez/edemez. Çünkü sevgi olduğunda sevdikçe sevilecek, sevildikçe büyünecek dolaysısıyla sosyal hayatta ve mesleki anlamda büyüme gelecekte hem kişinin kendisinin hem de ailesinin iyiliklerle yâd edilmesine sebep olacaktır.

Acaba YYÜ'de çalışanların okuyanların tamamı Sayın Battal'dan memnun mudurlar, elbette ki memnun olmayanlarda vardır yetersiz bulanlar vardır bu işin tabiatına aykırıdır da herkesin herkesimin bir isim üzerinde mutabık olması memnuniyetlik duymasını beklemek pek doğru değildir.  Ancak Sayın Battal'da edindiği izlenim ki, kendi söylemi de bu yöndeydi özellikle sosyal medya üzerinden ve telefonuyla tüm personeli ve öğrencilerinin kendisine ulaşabilmeleri için imkân tanıdığını sürekli bu alanda kendisine ulaşıldığını, sıkıntısı olan öğrencilerin kendisine günün her saatinde ulaşabildiklerini söylemesi onun işinde samimi ve sevgi sahibi olduğunun göstergesidir.

Sayın Battal'ın konuşması içinde iki şeyi dikkatimi çekmişti. Bunlardan birincisi, Battal, Üniversite kadrosunu iyi bilmesinden dolayı göreve gelirken kendime bunu şiar edinmiştim "Bir Allah'ın kuluna zulmetmedim, etmeyeceğim. Eğer görevim süresince zulmetmek için zorlanırsam hiç çekinmeden koltuğu bırakacağım" bir diğeri ise Van'ın coğrafi, jeopolitik, sosyolojik, konumunu en iyi tarif eden söylemiydi. "Türkiyenin merkezine pergeli koyun ve Erzurum ölçeğinde açın sadece Türkiye sınırları içinde döndürebilirsiniz. Ancak aynı pergeli yine Van'a bırakıp Erzurum ölçeğinde açın ülke sınırlarını aşıp birçok ülkeyi de içine almış olduğunu göreceksiniz" sözüydü.

Sayın Battal'ın dikkatimi çeken ikinci sözü olan pergel gerçeği üzerinde biraz duracak olursam bilindiği üzere ülkemiz doğu sınırında yer alan ilimizin avantajlarına nazaran, dezavantajları daha fazladır, sınır kenti olmamızdan olsa gerek hizmet yönünden de en sona kalmış durumda olmamız aşılamaz olmadığı gibi kaderde değildir. Türkiye’deki siyaset tarzı komplocu, yok edici, vatandaşlarıyla sorunlu, baskı ve dayatmalarla sorunları çözme anlayışı maalesef birçok yerleşim biriminde olduğu gibi bizleri de mahrum bırakmıştır. Artık önceki dönemlerin hiç biri, ama hiç biri tutmuyor, çünkü ehil olanların siyasi yönden, eğitim yönünden, bürokratik yönden ehil kişilerin eline geçmesi toplumdaki değişim ve dönüşümün önünün açılmasına sebep oldu.

Son olarak şunu söyleyeyim, siyasal, bürokratik, eğitim vs. alanlarda görev yapmakta olanlar da bizim insanımız, bizim içimizden çıkmış insanlardır onlar ulaşılmaz değillerdir. Mesela barış süreciyle ilgili YYÜ' nün bir ilki gerçekleştirip toplumda kanaat sahibi insanları bir araya getirerek çalıştay düzenlemesi üniversite halk arasındaki bağın iyi bir aşamaya getirildiğinin en önemli kanıtıdır. Ayrıca verdiği pergel örneğinde olduğu gibi ilin gelişmesi için pergelin merkez görevini üniversite olarak değerlendirip ilin eğitimine, kültürüne, ekonomisine önemli katkılar sunacağına inancımız tamdır.

Unutmamamız gereken bir diğer konu ise bir toplumda eğitim seviyesi yükseldikçe o toplumda şiddette yer olmaz, çatışma ortam bulmaz, hataların en aza inmesi sağlanır. Bir insan yetiştirmek veya yetişmesine sebep olmanın bütün kâinatla eşdeğer olarak görülen bir dinin müntesipleri olarak durmadan çalışmak zorunda olduğumuzu bir kez daha vurgulayarak. Sayın Battalın bahsettiği pergelin açısını daha da genişletmek için daha yapılacak işin alınacak mesafenin çok olduğunun farkında olup daha iyiye daha güzele gitmek için "eğitim," "eğitim," "eğitim" yine "eğitim" diyerek başka seçeneğimizin olmadığına inanarak Sayın rektörün programa katılıp katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.