Yürek yangınımızın ateşiyle purolarını yakıyorlar

Milat yazarı Ahmet Ay, gazetedeki köşesinde Suruç sonrası ortaya çıkan yıkım tablosunu değerlendirdi.

VAN 1.08.2015 10:51:21 0
Yürek yangınımızın ateşiyle purolarını yakıyorlar
Tarih: 01.01.0001 00:00
 

Milat yazarı Ahmet Ay, gazetedeki köşesinde Suruç sonrası ortaya çıkan yıkım tablosunu değerlendirdi.

Çözüm Sürecinin iflasını da beraberinde getiren bu tablonun oluşumunda büyük katkısı (!) olan bazı gazeteci ve aydınların yanı sıra PKK’ye de sert çıkan Ahmet Ay, “Herkes annelerimizin yanan yüreğinin ateşiyle purosunu yakıyor.” dedi.

Ahmet Ay’ın yazısını ilginize sunuyoruz:

Belanız Allah'tan

Ahmet Ay / Milat

Kına yakın, göbek atın, şampanyalar patlatın. Kıbrıs’a kolunuzda bir gecelik hatunlarla kumara gidin, köpürtün hep beraber. İstediğiniz oldu, aradığını RH TK (Türk-Kürt) Grubu kan akıtılmıştır.

Gençlerimizin, çocuklarımızın akan kanının tek sorumlusu sizsiniz.  Sizler zamanında ülkenin en çok değer gören, değer gördüğü yıllarda hiçbir derde deva üretmeyen, 30 yıl boyunca onların da sebep olduğu o kanlı ortamın durması için çabalayanlara havlayan eski Mao’cu, eskimiş Marx mukallidi Profesör, yeni çakma liberal, paralel medyanın silahşörleri ve kalemlerinden kan damlayanlardır.

Daha düne kadar “Türkiye size ne verdi ki silahlarıbırakıyorsunuz”diye Neo Olimpos’unuz Kandil Dağının eteklerine yapışıp sahte gözyaşı döken C. Çandarlar, Mehmet Altanlar, Şahin Alpaylar, Hasan Cemaller, Ekrem Dumanlılar biz ve tarih, insanlık ailesi ve müslümanlar sizleri asla affetmeyeceğiz. Sizin canınıza asla zarar vermeyeceğiz, lakin üzerinizde durmayan haysiyetinizi şahsi çıkarınıza feda ettiğinizi dilimiz döndükçe, kalemimiz yazdıkça, parmaklarımız tuttukça anlatacağız, yazacağız.

Size imtiyaz tanımayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gareziniz vardı biliyorum. Peki, bu kin ve düşmanlığınızın intikamını Türk ve Kürt çocuklarının kanını akıtarak mı alacaktınız?

Sizin, evet sizin eseriniz kandan nehirlerdir. Hırsınız insanlığınıza tur bindirdi. Öyle ki yaşınız 150’yi de bulsa ve geriye kalan bütün ömrünüzü barışa adasanız bile bu lekeyi, alnınızdan akıp bütün vücudunuzu saran lekeyi silemezsiniz.

Sahi ne istediniz bizden?

Çocuklarımız askerlikten sonra evlerine dönecek, ev bark sahibi olacak, zaten kıt kanaat geçinen ailelerine destek olup hayat kuracaklardı.

Çocuklarımız dağdan inecek yıllar sonra ölüm korkusu yaşamadan sabahlayacak, çoluk çocuğa karışacaklardı.

Anneler çocuklarının yürek yakan ölüm haberini değil, torunlarının dünyaya geliş müjdesini alacaklardı.

Babalar dayanılmaz acıyla gözyaşlarını yüreklerine akıtmayacak, sevinçten ağlayacaklardı hıçkıra hıçkıra.

Ülke olarak daha fazla kan kaybına maruz kalmayacak, çevremize umutlar dağıtacaktık.

Bırakmadınız,

Çok gördünüz mutluluğu, bizlere yaşamayı çok gördünüz, evlatlarımızın ecelleriyle ölmelerini sindiremediniz.

İnsan kılıklı yaratıklar gibisiniz. Yaşınızdan başınızdan utanmadınız, insanların arasında dolaşırken onlardan bir gram insanlık öğrenmediniz.

Bilin ki örgütler ömrünü bitirip unutulurlar, ama dünya durdukça bu milletin evlatları olarak sizleri asla unutmayacağız ve asla affetmeyeceğiz. Andolsun ki hanginizin cenazesinde bulunabilirsem İmam’ın nasıl bilirdiniz?”sorusuna “vallahi de billahi de tallahi de haysiyetsiz, beşparalık, çocuklarımızın akan kanının müsebbibi olacak kadar insanlıktan fırlamışmahluklar olarak biliriz”diyeceğim.

İnsanlardan uzak, kimsenin eliyle olmaması temennisiyle Allah bin belanızı versin.

Burada PKK’ye de bir çift sözüm var;

Hani Devrimci Halk Savaşı mı başladı? HDP’ye oy veren Kürtler aman aman Kandil’e operasyon oldu, bunu kabul edemeyiz, haydi sokaklara düşelim mi dedi? Serok Obama Kandil kırmızıçizgimiz mi dedi? AB Türkiye Kandil’i vurarak DAİŞ’e destek veriyor mu dedi?

Bakın herkes annelerimizin yanan yüreğinin ateşiyle purosunu yakıyor.

Tarihte Kürt ayaklanması dedikleri mahallî-bölgesel bütün ayaklanma ve isyanlarına bakın, ya İngilizler ya Fransızlar ya da Ruslar, kimi zaman da İranlılar o Kürtleri yüzüstü bırakmış.

Ne ve hangi yeni kazanım uğruna?

Daha doğrusu, hangi hak hangi kazanım bir insanın hayatından daha değerli olabilir ki?

Bakın halktan tık yok, kimse ne olup bittiğine bakmıyor bile. 20 yaşındaki Türk-Kürt-Arap-Laz evladı asker ile 14-20 yaşlarındaki Kürt çocukları baş başa kaldılar.

Korkuyoruz, daha doğrusu korkuyorum, ödüm patlarcasına korkuyorum. Hangi yolda mayın ya da bomba patlar? Hangi çatışmanın arasında kalırım? Taranan hangi araçta olacağım?..

Yok yok, beni tanıyanlar çok iyi bilir, ölümden korkmuyorum, vallahi umurumda değil. Korkum, insanlıktan nasip almamış aydın kılıklı lümpenlerin çocuklarımızın kanı üzerinden görecekleri başka hangi hesapları olduğu içindir.

Rabbim su...


YÖNELİŞ-HABER