Yüksekdağ: Karşımıza darbe çıkarılabilir!

HDP Van İl Örgütü, 7 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimleri için yürütülen çalışmalar kapsamında bir Otel’de, yerel ve yaygın medya kuruluş temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi.

Kahvaltıya HDP Eş Genel Başkanı ve aynı zamanda Van milletvekili adayı olan Figen Yüksekdağ, diğer Van milletvekili adayları Lezgin Botan, Yurdusev Özsökmenler, Tuba Hezer, Selami Özyaşar, Remzi Özgökçe, HDP İl Eş Başkanları Derya Hayva, Veysi Dilekçi, Büyükşehir Eş Başkanları Bekir Kaya, Hatice Çoban, İpekyolu Belediyesi Eş Başkanları Aygül Bidav, Veysel Keser, Edremit belediyesi Eş Başkanı Sevil Rojbin Çetin ve partililer katıldı.

CUMHURBAŞKANINA ELEŞTİRİ

Kahvaltıda konuşan HDP Eş Genel Figen Yüksekdağ, Türkiye siyasetinin kritik bir süreçten geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

“Aynı zamanda seçim yolculuğu da çok kritik bir aşamaya gelmiş durumda. İşte bu kritik aşamada HDP olarak üzerimize ne düştüyse yerine getirdik ve yerine getirmeye devam ediyoruz. Son dönemde iktidar cephesinde yaşanan gelişmeler Türkiye’de hak ve özgürlük alanının hem çok ciddi bir tehdit altında olduğunu göstermiştir, hem de seçim güvenliğinin ve bütün Türkiye toplumunun özgür seçme hakkının çok ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu göstermiştir. Bu süreçte demokrasiye sahip çıkmak siyasi sorumluluklarının en başında gelenidir.

Ama ne yazık ki bu siyasi sorumluluğu bizden önce üstlenmesi gereken siyasi parti çok büyük ve talihsiz bir sorumsuzluk sergiliyor. Bu kadar kritik bir dönemden geçerken Türkiye toplumunun geleceğinin belirlemenin tam eşiğindeyken AKP hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sorumsuz söylemlerini çatışmayı ve gerilimi tırmandıran söylemlerini Türkiye toplumu kaldırmak ve taşımak zorunda değil. Türkiye toplumu bugüne kadar hak etmediği bir yükü ve ağırlığı sırtında taşıdı. Artık Türkiye ve bütün halkımız bu ağırlığı atmak istiyor. AKP hükümeti Türkiye toplumunun sırtındaki bir ağırlığa dönüşmüştür. Atılması gereken bir ağırlıktır. Türkiye toplumu bu ağırlı atmayı başarabilirse geleceğe daha zihinde bakmayı da başaracaktır.”

HDP HAZMEDİLMİYOR

Yüksekağ şöyle devam etti:

“Mevcut siyasi iktidar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, partimizin başarısını ve kat ettiği mesafeyi kaldıramıyor. Büyük bir tahammülsüzlük hezeyanına kapılmış durumdalar. Ülkenin Cumhurbaşkanını dinlediğiniz zaman ne diyeceğinizi şaşırıyorsunuz. Siyasi partilerle laf yarışına giren tehdit hakaret ve gerilim dilini hiçbir sakınca görmeden kullanan bir siyasi parti lideri gibi davranan bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız. Tahammülsüzlüklerinin ve hırçınlıklarının tek sebebi partimizin 2015 genel seçimleri öncesinde engellenemeyen yükselişidir. Ne kadar çırpınırsanız çırpının nafile. Partimizin yükselişini engelleyemeyeceksiniz. Artık ok yaydan çıkmıştır, barajın kapağı aşılmıştır. Halkımızın önüne yüzde 10 barajını koymuş olabilirsiniz. Ama biz barajın kapaklarını çoktan aştık. Şimdiden size geçmiş olsun.”

AĞRI ELEŞTİRİSİ

Ağrı’da yaşanan olaylara da dikkat çeken Yüksekdağ, şöyle konuştu:

“Böbürlenme padişahım senden büyük  Allah var, senden büyük halk var. Bugün Cumhurbaşkanı bu gerçeği unutmuş kibirinin ve hırsının tutsağı haline gelmiş durumda. HDP’nin barışçıl siyaseti karşısında AKP hükümeti çaresiz kalmıştır. Ağrı’da yaşanan gelişmeler hükümetin elinde patlamıştır. Oradaki provokasyonun birinci derecedeki sorumlusunun siyasi iktidar olduğunu bütün dünya gördü. Kirli bir tezgahın kurulmasında nasıl bir rol oynadıklarını bütün Türkiye gördü. Çok şükür bizim alnımız ak. Ağrı’da öldürmeye ve katletmeye çalıştıkları insanları kurtarmak için biz kendimizi ortaya koyduk. Ne dedi Diyadin halkı. “Size insanlığı öğreteceğiz.”İnşallah bu insanlık dersinden bir şeyler çıkarmayı öğrenirsiniz. Sizin unuttuğunuz insanlık değerlerini biz size her zaman hatırlatacağız.”

İŞİMİZE BAKACAĞIZ

Yüksekdağ’ın konuşmasının diğer satır başları şöyle:

“Biz işimize bakacağız, biz yolumuza bakacağız. Türkiye halkları için yapacağımız çok şey var. Barışı tesis etmek, demokrasiyi var etmek gibi çok önemli işlerimiz var. Van için temiz bir sayfa açıldı. Van’ın zenginliğinin açığa çıkarılma zamanı geldi. Van’ın bütün güçlerini özgürleştireceğiz. Topraklarımızda barışın hüküm sürdüğü bir sürç bizi bekliyor.

Biz HDP’nin baraj altında kalacağını kesinlikle düşünmüyoruz. Bugünden şunu söyleyebilirim. Eğer  HDP  baraj altında kalırsa şuna emin olun bu normal yollarda olmamıştır. Bir darbeci yaklaşımın sonucunda HDP’yi barajın altında görebilirsiniz. Ancak bıçak üstü durum hala aşılmış değildir. Çünkü siyasi iktidar demokratik gelişmeye tahammülsüz.”

ŞİDDET SÖYLEMLERİ

“HDP demokratik mücadele ile bu duruma geldi. Kendimizi barajın üstünde görüyoruz. Bu kadar doğal gelişmeyi Türkiye halkları sindirebiliyor ama siyasi iktidar bu doğal gelişmeyi hazmedemiyor. Türkiye toplumunun gerisinden gidiyor. Türkiye halkı HDP’yi barajın üstüne çıkarmış. Temennileri halkın HDP’yi baraj altında bırakmakmış. Biz bu temenniyi çok iyi biliyoruz. Bu temenni HDP’ye sıkılan kurşun anlamına geliyor. Bunu dün gördük. HDP’ye yönelik şiddet içeren söylemlerin ne anlama geldiğini Ağrı’da gördük. Şiddet ve tehdit içeren konuşmaların ardından içip içip sarhoş olan insanlar partimize saldırıyor.

Bunlara ırkçı ve faşist gruplar bile diyemiyorum. Bu kadar seviye kaybetmiş bir siyasi saldırı ile karşı karşıyayız. Biz bu zamana kadar soğukkanlılığımızı kontrolümüzü, duruşumuzu hiçbir şekilde bozmayarak yanıt verdik. En güçlü yanıtımızda bu olacak.”

DARBE YORUMU

“Biz işimize bakacağız. Bizi zıvanadan çıkaramayacaklar. Bu nedenle HDP’nin barajın altında kalacağı demokratik ve doğal bir ihtimalin olmadığını düşünüyoruz. Ama zoraki bir biçimde antidemokratik saldırılar ve darbe girişimleri yaşanabilir. Hükümet kaynaklı ve sivil siyaset kaynaklı darbe girişimleri karşımıza çıkarılabilir. Ancak HDP barajın altında böyle bırakılabilir.

Eğer barajın altında kalırsak bütün Türkiye bilsin ki bir sivil darbe yolu ile yapılmıştır. Hükümetin merkezinde durduğu bir sivil darbe yolu ile bu gerçekleştirilebilir. Bunun başka yolu da yoktur. Sandıklarda bu sonucun çıkmaması elektrik kesintisinin seçim günü de yaşanması demektir. Siyasi irade hırsızlığının 7 Haziran günü yapılmış olması demektir. Engelleyemedikleri yükselişimizi ancak böyle engelleyebilirler. Gözü karamış aklı bulanmış bir saldırı girişiminde bulunmaları aynı zamanda kendi bindikleri dalı kesme anlamına geldiğini düşünüyorum. HDP’yi darbe, hile ve provokasyonlarla barajın altında bırakırlarsa bunu başarabilirlerse sadece HDP kaybetmez kendileri de kaybeder. Türkiye’yi AKP hükümeti kendi eliyle seçim meşrutiyetini ortadan kaldırarak bir siyasi kaosa sürükler. Bu da çok büyük bir sorumsuzluktur, büyük bir aymazlıktır.”