Yani çare “siz”siniz...

Evet, “biçare Van! Aslına bakarsanız, çaresizlik, diye bir şeyin olduğuna inanmıyorum. Çünkü...

VAN 11.05.2016 18:39:05 0
Yani çare “siz”siniz...
Tarih: 01.01.0001 00:00
 BİÇARE VAN!..

22 günlük aradan sonra yeniden selam ve saygılar sunarak sorunlarla boğuşan fakat çaresiz olmayan Van’ımı yazıp, yazdıklarımızdan rahatsızlık duyanlara yeniden rahatsızlık vermek için sizlerle beraberim inşallah.

Evet, “biçare Van! Aslına bakarsanız, çaresizlik, diye bir şeyin olduğuna inanmıyorum. Çünkü çare”siz” denilen şeyde, aslında çarenin kimde olduğuna işaret ediliyor…

Yani çare “siz”siniz, o zaman biçaré olan Van’da çare kimdir? Sorusunun tek cevabı vardır!

O da, Van halkının kendisi!..

Van halkı imkânlar içerisinde kendisine reva görülen imkânsızlıkları yaşatanlarla hesaplaşmalıdır. Van halkı bilmeli ki, öğrenilmiş veya öğretilmiş çaresizlik durumu, topluma hangi davranışı gösterirse göstersin, Ne kadar emek ve çaba harcarsa harcasın, Belli bir duruma ait olan sonucu kontrol edip değiştiremeyeceğine inanarak, Bu sonucu zorunlu olarak kabullenmesidir.

Bunun anlamı tek kelimeyle köleliğe peşinen razı olmaktır.

Fukaralığı çaresizliği bir kader olarak kabullenmek insanın kendisini inkârdan başka bir şey değildir. Kentteki bir takım olumsuzlukları kabullenmeyip itiraz etmek buna sebep olanları rahatsız etmek her Vanlının mutlak görevi olmalı ve her Vanlı rahatsızlık vermelidir yetkililere. Vermeli ki sorunları çözülmüş olsun…

Her Vanlı bunu bilmeli ki, uyutulmaktan sömürgeleşmekten kurtulmak için verilmesi gereken mücadelenin verilmemesi baştan tüm olumsuzluklara peşinen teslim olmaktır. Hiçbir itirazda bulunmadan sessizce izlemek ve geçiştirmek sorunları çözme yerine daha da katmerleştirir.

Ki şu andaki merkezi siyasetin yereldeki temsilcileri ve yerel yönetimin sorumsuz davranışları bunun en açık göstergesidir. Kimse kimseyi küstürmek istemiyor, kimse değişimini istediği ve zaman zaman feveran ettiği sorunların çözülmesi için rahatsızlık vermiyor değişim hizmet ve sorunsuz bir Van istiyor.

Hal bu olunca ister istemez devreye bu sefer ideolojik marjinalite girmekte, Devrede olan bu düşünce halka hizmet etmek hizmet getirmek gibi bir derdinin olduğunu düşünmez. Bu memleket yıllardır ne çektiyse yanlış siyasetler ve tanıtımlar sonucunda hep sürgün yeri olarak gösterilmesinden çekti.

Oluşturulan kötü imaj nedeniyle kayda değer ilim adamlarının, bürokratların, eğitimcilerin, sağlıkçıların ile gelmemesinden çekti. Bütün bunlar yetmemiş gibi siyasetçilerimizden de çektiğimiz gün gibi ortadadır.

Siyasal makama gelenler her ne hikmetse kendilerini kentin efendisi görmeye başlıyor, merkezdeki siyasetçilerin ısrarla halkın “hizmetkarıyız demesine rağmen!..”

Bu memleket sosyopolitik düşüncelerin ağırlıkta olduğu bilinen bir realitedir. Dolayısıyla her ideoloji sahibi kendisine hizmet etsin etmesin hiç önemli değil, yeter ki kendi düşüncesine hâkim olanlar kazansın anlayışıyla davasına hizmet edeceğine inandığı kişi veya kişileri destekler.

Yine bu memlekette ideolojik saplantılara bağımlı olmayan memleketini düşünen, geleceğini düşünen, insanını düşünenlerin varlığı başlıkta kullandığım “Biçaré Van” sözünü kendi kendilerine mırıldanarak ta olsa söylemektedirler.

Bu kesim kendisiyle ilgilenen, layık olduğu hizmetlerin kendisine de ulaşmasını sağlayan insanlar olmasını istiyor. Hizmet yapmak için var olan belediye veya siyasal hareketin başında kim olduğu değil ne yaptıklarına bakmaktadır.

Bu memlekette siyasi literatürden kaygı duyuyorsak ki, duyuyoruz, duyduğumuz için eleştiriyoruz kaybeden ve kaybedecek olan memleketin hizmetlerinden değerlerinden kaygı duyduğumuzdandır. Bütün eleştirilerimiz sıkıntılarımız sızlanmalarımız…..

Bu memleket sadece şu anda kendilerini kurtarıcı gözüyle görenlere siyaseti çıkar aracı ve ideolojik saplantıda olanlar mahkûm olmadığını, Her konuda olduğu gibi üretken beyinlerimizin olduğu unutulmamalıdır. Makamlarda kimin olduğu değil önemli olan olanların toplum için Van için ne yaptıklarıdır.

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.