|
Van TSO binasında dün düzenlenen panele, Sabah gazetesi yazarları Mahmut Övür, Ozan Ceyhun ve Hilal Kaplan konuşmacı olarak katıldı.
Moderatörlüğünü ekonomi Yazarı Faruk Erdem’in yaptığı paneli, AK Parti Van İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu, Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Sabah Gazetesi Bölge Temsilcisi Hüseyin Kaçar, AK Parti Van milletvekili aday adayları, esnaf, STK temsilcileri ve kamu kurum müdürleri ile vatandaşlar takip etti.
HDP-AK PARTİ İTTİFAKI
Panelde ilk konuşmayı yapan Mahmut Övür, 2015 yılında yapılan seçimlerde HDP-AK Parti ittifakının mümkün olduğunu ancak bu fırsatın kaçırıldığını belirterek, “Eğer 8 Haziran sabahı Demirtaş ittifaka ‘hayır’ demeseydi şimdi bambaşka bir iktidar vardı. AK Parti ve HDP o zaman yan yana gelip şiddete ‘hayır’ deseydi şimdi bir milat vardı. Ama HDP kazandığı oy oranını hiçe saydı. HDP’nin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Birlikte yaşamak tek çözüm.” dedi.
“İTTFAK KÜRTLERİN FAYDASINADIR”
İkinci konuşmayı yapan yazar Hilal Kaplan da, MHP-AK Parti ittifakını değerlendirdi. HDP’nin ittifaka karşı çıktığını hatırlatan Kaplan, “İttifaka HDP’liler tepki gösteriyor. Şimdi yapılan ittifak Kürtlerin yararınadır. HDP bu zamana kadar Kürtler için mücadele etmedi. Yaşananların Kürt hakkını savunmakla hiçbir alakası yok.” diye konuştu.
“ERKEN SEÇİM SÜRPRİZ OLDU”
Erken seçim kararının sürpriz olduğunu ifade eden Kaplan, şunları anlattı:
“24 Haziran seçimi sürpriz bir seçim oldu. Ama benim beklediğim bir seçimdi. Çünkü 2019 seçimlerine doğru giderken belli gizli kapaklı işler yapılacaktı. Ve ekonomiye zarar verme noktasında bazı operasyonlar artacaktı. Fakat 24 Haziran seçimlerinde bu zararlar azalacak. Cumhurbaşkanlığı sisteminin otoriter bir sistem olduğu söyleniyor. Ancak yeni sistemde her şey meclis odaklı olacak. HSYK artık meclis tarafından seçilecek. Sadece 4 tanesini Cumhurbaşkanı seçecek. Tarafsız cumhurbaşkanı olmalı deniliyor. Ancak öyle bir şey yok. Yeni sistemde cumhurbaşkanı işlediği herhangi bir suçtan yargılanabilecek. Ancak eski sistemde sadece vatan hainliğinden yargılanabiliyordu.”
DİYARBAKIR CEZAEVİ HATIRLATMASI
Sabah yazarı Ozan Ceyhun ise yaptığı konuşmada, genel siyasal gelişmeleri değerlendirdikten sonra, Diyarbakır cezaevi ile ilgili bir konuyu hatırlatarak şunları dile getirdi:
"Türkiye demokratikleşirken ülkemden uzak kaldım. Ülkem bana yasaklanmıştı. Sürgün yaşadım. Bu yüzden Sayın Recep Tayip Erdoğan’a çok şey borçluyum. Beni en iyi sizler anlarsınız. Ben Diyarbakır cezaevinde yaşananlara karşı çıktığım için vatandaşlıktan çıkarılmış bir insandım. Bu yüzden Sayın Erdoğan’a çok şey borçluyum.”
“ESNAFIN SESİNE KULAK VERİLMELİDİR”
Panelistlerin yaptığı konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.
Bu bölümde söz alan Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, esnafın sosyal yaşamdaki önemine değinerek, şunları söyledi:
“Ben siyaset okulu mezunuyum ama siyasete hiç girmedim, girmem de. Bizim iş talebimiz var, bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Bunu içselleştirmiş siyasi aktörlere ihtiyacımız var. İki gün önce de çağrımızı yaptık. Burada bulunan bütün siyasi partiler umuyorum ve diliyorum ki, bugüne kadar toplumsal sınıflandırmada üçüncü dördüncü sayılan tüccar sanayici esnafının sesine kulak verilmelidir, beklentim budur. Bunu istiyoruz. Ben bürokratik vesayeti reddediyorum, askeri vesayeti reddediyorum, siyasal vesayeti reddediyorum ama toplumsal çimentonun harcı olan esnafın, tüccarın, sanayicinin üretim odaklı desteklenmesini de talep ediyorum. Bunu yaparken istihdam üzerindeki dezavantajların ortadan kaldırılmasına yönelik başkanlık sistemine ihtiyacımız olduğunu da belirtmek istiyorum.”
Panel, soruların cevaplandırılmasıyla son buldu.
Haber: Adil HARMANCI
|
