Van'da faaliyet gösteren güvenlik şirketleri,

Özel güvenlik şirketleri kaygılı

VAN 26.04.2015 18:33:24 0
Van
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Özel güvenlik şirketlerinin kapanacağı söylemleri ve akıbetlerinin ne olacağı tartışmaları, güvenlik şirketlerinin sahipleri ve çalışanlarını kaygılandırdı.
İstanbul Adalet Sarayı'nda Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınıp öldürülmesinin ardından özel güvenlik şirketlerinin kaldırılması tartışmaları başlamıştı. Özel güvenlik şirketlerinin kaldırılması ihtimalinin ortaya çıkması üzerine güvenlik şirketlerinin akibetlerinin ne olacacağı henüz netlik kazanmazken, bazı güvenlik şirketleri oluşan durumdan rahatsız olduklarını belirttiler.

Van'da faaliyet gösteren güvenlik şirketleri, yapılan açıklamalardan kaygı duyduklarını ifade ettiler. Söz konusu durumla ilgili ajansımıza açıklamalarda bulununan MİR-BEY Güvenlik Şirketi temsilcisi Nuhi Güler, şu an Türkiye geneli 350 bin güvenlik elemanı olduğunu, bunlardan yalnızca 5 bin kişinin emniyetin aradığı kriterlere sahip olduğunu söyleyerek yetkililerin bu durumu göz önünde bulundurmaları gerektiğini ifade etti.

“Güvenlik şirketleri kapatılırsa 350 bin kişi işsiz kalır”

Güvenlik şirketlerinin kaldırılmasının Türkiye'de yaklaşık 350 bin güvenlik görevlisinin işsiz kalması ve bin 500 güvenlik şirketinin kapanmasına neden olacağını söyleyen Güler, “Gündemde bir söylenti vardır. Söylentiye şunlar da eklendi, belli kriterleri taşıyanlar tekrar işlerine devam edebilecektir. Bu kriterleri 350 bin kişi içinden 5 veya 10 bin kişi taşıyor. Güvenliğin kaldırılması hayata geçerse 350 bin kişi ve bunların aileleri mağdur olacaktır. Bunun yanında bin 500 güvenlik şirketi de kapısına kilit vuracaktır. Güvenlik şirketleri ve güvenlikçilerin mağdur olmaması için başka bir formülün düşünülmesi gerekir.” dedi.

“Kriterlere sahip en fazla 10 bin güvenlik görevlisi vardır”

Güvenlikçilerin belirlenen kriterlere sahip olmadığını ve lise ile ilkokul mezunu olduğunu söyleyen Güler, “Emniyetin bünyesine, belli kriterleri taşıyan güvenlikçilerin sınava tabi tutularak alınacağı söyleniyor. Bunların ayrıca üniversite mezunu olacağı söyleniyor. 350 bin kişi arasından bu kriterleri taşıyan en fazla 10 bin kişi vardır. Böyle birşey olursa geriye kalan 340 bin kişinin akıbeti ne olacaktır. Bugün polis olabilmek için en başta yüksekokul mezunu olmak, boy uzunluğunun belirlenen uzunlukta olması gibi bazı kriterlere sahip olmak gerekir. Ancak güvenlikçilere bakıldığı zaman bunların hemen hemen tamamına yakını lise veya ortaokul mezunudur.” ifadelerini kullandı.

Güvenlikçi alımında kişilere ait bilgileri emniyete bildirdiklerini söyleyen Güler, “Güvenlik şirketlerine alınacak güvenlikçiler sertifika aldığı zaman sağlık raporu, sabıka kaydı gibi işlemler inceleniyor. Sağlık noktasında sıkıntısı olan kişilerin serfitika alması imkansızdır. Biz hem kurs aşamasında hem de işe başvurduğu zaman sağlık raporunu bu kişilerden alıyoruz. Bunları daha sonra emniyete bildiriyoruz. Artık bunların sabıkası var mı veya bu kişilerin güvenlikçi olmalarına herhangi bir engel olup olmadığını emniyet inceler. Bundan sonra bizim işe aldığımız elemanda bir sıkıntı varsa emniyet bunu bize yazıyla bildirir ve biz de bu elemanı çalıştırmayız.” şeklinde konuştu.

“Güvenlik firmaları emniyete bağlı firmalardır”

Alınan personelin emniyete bildirilmek zorunluğunun olduğunu ifade eden Güler “Elemanların işe başlama tarihini bile emniyete bildiriyoruz. Eğer emniyet kuruma izin vermez ise işçiyi işe başlatamazsınız. Eleman çalıştıracak kurumun kendisi de işe alma ve çıkarmada emniyete haber verir. Dolayısıyla atılan her adımdan emniyetin haberi vardır. Bir güvenlik elemanı bir kurumda işe başladığı zaman işi ile ilgili bazı kriterleri geçmiş sayılır.” dedi.

Güvenlik elemanlarının yaka kartlarının valilik ve emniyet tarafından onaylandığını söyleyen Güler, “Güvenlik elemanına yaka kartı ile serfitika verildiği zaman polis alımına benzer belli kriterler vardır. Yaş, kilo, boy sınırı gibi. Güvenlik elemanının aldığı yaka kartı hem emniyetin hem de valiliğin onayı ile verilmiştir. Kolluk kuvvetlerine ait bazı yetkilerin güvenlik elemanlarına verilmesi demek, güvenlik elemanın alınması sırasında daha zorlanması anlamına gelir. Güvenlikçilerin taşıdığı kriterler çok fazla bir ağır yük anlamına gelmiyor. Eğer polise ait bazı yetkiler güvenlikçilere verilirse güvenlikçi alım kriterleri de değişecektir. Tabi bunlara ciddi yetkiler yükletilmediği için güvenlikçilerin alımında çok sıkı bir prosedür yoktur.” ifadelerini kullandı.  (İlyas Akkoş-İLKHA)