Van Valiliğinden, 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' programı

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü” dolayısıyla Van Valiliği tarafından organize edilen, “Kadın ve Şiddet” konulu programda konuşan Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Meltem Ağduk, kadınların kend

VAN 28.11.2017 10:17:54 0
Van Valiliğinden,
Tarih: 01.01.0001 00:00
 

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü” dolayısıyla Van Valiliği tarafından Van Devlet Tiyatrosu salonunda “Kadın ve Şiddet” konulu bir program organize edildi.

 

ŞİDDET HAKSIZ BİR EYLEMDİR”
Programın açılışında konuşan Van Valisi Murat Zorluoğlu’nun eşi Sevcan Zorluoğlu, kadına yönelik şiddetin dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir sorun olduğunu belirterek, “Temel bir insan hakkı ihlali olan kadına yönelik şiddet, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok önemli toplumsal sorunlardan bir tanesidir. İster toplumsal ister özel yaşamda meydana gelsin kadına yönelik şiddet, kadının fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik açıdan zarar görmesine ve acı çekmesine yol açan, kadının temel hak ve özgürlükleri ile onurunu zedeleyen haksız hukuksuz bir eylemdir. Kadına yönelik şiddeti mazur gösterebilecek ne insani, ne de İslami manada hiçbir gerekçe bulunmamaktadır. Kadına yönelik şiddet olaylarına ailede, işyerinde, sokakta, okulda genel anlamda sosyal hayatın her aşamasında rastlanmaktadır. Ama ne yazık ki kadınlarımızın en iyi korundukları yer olarak düşündüğümüz aile içinde daha fazla ve yaygın bir şekilde şiddete maruz kaldıkları görülmektedir” dedi.

 

GELİŞMİŞLİK KARNESİ
Toplumların gelişmişlik seviyelerinin kadına yönelik tutumla anlaşıldığının altını çizen Zorluoğlu, şunları söyledi:
“Günümüzde toplumların gelişmişlik seviyeleri, kadın haklarıyla ilgili hassasiyetleri ile ölçülmektedir. Bunun bilincinde olarak, son yıllarda genel olarak insan hakları konusunda ve özel olarak da kadın hakları konusunda gerek yasal düzenlemeler ve gerekse uygulamalar anlamında ülke olarak önemli ilerlemeler kaydettiğimizi memnuniyetle ifade edebilirim. Kadın erkek eşitliği, kadının insan haklarının korunması, kadının birey kimliğinin güçlendirilmesi gerektiği gibi konularda önemli yasal değişiklikler, ilerlemeler sağlandı. Bunlara ilaveten, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de kanayan bir yara olan kadınların hayatına mal olan, olmasa bile sakat bırakabilen, korku içinde yaşamalarına yol açan, aileleri parçalayan, toplumsal kaynakların israfına yol açan ve birçok toplumsal soruna kaynaklık eden aile içi şiddet ve töre cinayetlerinin sona erdirilmesi için de adımlar atıldı. AB nüfus fonu da ülkemize ciddi destekler vermektedir. Ben hepsine teşekkür ediyorum. Ama kadına yönelik şiddet sadece merkezi yönetimin çabalarıyla çözülebilecek bir sorun değildir, bu mesele yerel düzeyde de tüm kurumların ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının sürekli birlikte çalışmaları ve ortak projeler üretmeleri gereken, tüm kesimlerin katkı yapması zaruri olan bir meseledir.”

 

ŞİDDETTE İSTATİSTİKLER
Daha sonra bir sunum gerçekleştiren Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) Müdiresi Emine Taş, dünyada ve Türkiye’de kadına yönelik gerçekleşen şiddet oranları ile ilgili bilgi verdi.
Şiddete en çok dezavantajlı grupların maruz kaldığını belirten Taş, “Kadınlar, çocuklar, evsizler, yaşlılar, engelliler şiddete en çok maruz kalan kesimler olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon 600 bin kişinin, insanın şiddete maruz kalarak hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. BM verilerine göre, dünya genelinde, hayatında en az bir kere eşi ya da yakın ilişki içinde bulunduğu kişi tarafından şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 35’tir. Afrika’da her 10 kadından 5’i, Amerika kıtasında her 10 kadından yaklaşık 4’ü, Avrupa kıtasında her 10 kadından 3’ü, Güney Doğu Asya kısmında ise, her 10 kadından 4’ü şiddete maruz kalmaktadır” bilgisini verdi.

 

“YÜZDE 89'U BAŞVURU YAPMIYOR”
Şiddete uğrayan kadınların yüzde 89’unun hiçbir yere başvurmadığına dikkat çeken Taş, Türkiye ile ilgili istatistikler hakkında da şu bilgileri paylaştı: “Türkiye’de ise, bakanlığımızın 2014 yılında yaptığı araştırma verilerine göre, yaşamının herhangi bir döneminde şiddete uğrayan kadınların oranı yüzde 36’dır. Orta Anadolu’da yüzde 43’lük oranla en yüksek bölgedir. Van’ın da içinde bulunduğu Orta Anadolu’da yüzde 32’lik bir fiziksel şiddet yaygınlığı var. Cinsel şiddet Türkiye genelinde yüzde 12’dir. Van’ın da içinde bulunduğu bölgede yüzde 11’dir. En yaygın yer ise Kuzey Doğu Anadolu’dur. Psikolojik şiddet genelde yüzde 44 oranındadır. Yüzde 55 ile en yüksek Batı Anadolu’dur. Türkiye genelinde ekonomik şiddet ise yaklaşık yüzde 30’dur. Yaşa göre şiddet de son 12 ayda en fazla 15-20 aralığında gerçekleşmiştir. Eğitimsizlerin yüzde 43’ü, lisans ve lisansüstü eğitimlilerde de yüzde 27’dir. Şiddete maruz kalan kadınların yüzde 89’u hiçbir yere başvurmuyor. Hiçbir devlet kurumuna, ya da ilgili sivil toplum kurumuna başvurmuyor.”
Taş, konuşmasının son bölümünde de, merkez olarak yürüttükleri çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

 

HER YIL 2 MİLYON KİŞİ
Daha sonra konuşan BM Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Meltem Ağduk da, 25 Kasım’ın tarihçesine ilişkin bilgiler verdi ve bugünün Dominik Cumhuriyeti’nde üç kız kardeşe yönelik gerçekleşen şiddet ve infaz olayı üzerine ilan edildiğini söyledi.
Savaşlar dahil dünyada her yıl 2 milyon dolayında insanın şiddet sonucu öldüğünü ifade eden Ağduk, şöyle devam etti:
“Kadına yönelik şiddet’ olarak adlandırıyoruz artık, aslında kişinin sadece cinsiyetinden dolayı uygulanan şiddettir. Yani sadece kadın olduğu için, kız çocuğu olduğu için uygulanan şiddetten bahsediyoruz. Ve ne yazık ki kadının peşini doğumdan ölüme kadar bırakmıyor. Bir arkadaşımız her yıl dünyada 1,6 milyon kişinin şiddete maruz kalarak öldüğünü söyledi, aslında bu rakam Suriye savaşı ile 2 milyona çıkmış bulunmaktadır. Her yıl 2 milyon kişi savaşlar da dahil olmak üzere şiddetten dolayı hayatını kaybetmektedir. İstatistikleri gördük, ben bunların dışında bir istatistik daha vereyim size; 2014 yılında, şiddete maruz kalan beyaz yakalı kadın oranı yüzde 75. Bu eğitimli kadınların yüzde 75’i şiddetin herhangi bir türüne maruz kalıyor. Çok yüksek bir oran bu... Yüzde 25 fiziksel, yüzde 50-60 civarında ekonomik şiddet. Şimdiye kadar hep, ‘eğer eğitimli ise, eğer parası var ise şiddet görmez’ deniyordu, ama öyle değil, o kadınlar da şiddete uğruyor. Eğer kadınsanız şiddet hayatınızın her alanında vardır. 2002 yılında Avrupa Konseyi, 16-44 yaş aralığındaki kadınlar arasındaki ölümlerin ve sakatlıkların birincil nedeninin toplumsal cinsiyet temeli şiddet olduğunu söylüyor. Kanser ya da trafik kazası değil. Şiddet, kadınların birincil ölüm nedenidir. Şiddet, küresel bir salgındır. Ciddi bir salgından bahsediyoruz. 2012 yılında dünyada öldürülen her iki kadından biri ailesi ya da partneri tarafından öldürülmüştür. Erkeklere ilişkin rakamsa 20 erkekten biri. Evet, erkeklere yönelik de şiddet var, özellikle yaşlı ve genç erkeklere.”

 

ŞİDDET NASIL ORTADAN KALKAR?
Şiddetin bir iktidar sorunu olduğunu, ancak aradaki eşitsizliğin ortadan kaldırılması durumunda sorunun kısmen çözülebileceğine işaret eden Ağduk, şunları kaydetti:
“Kadınlar, kendilerine uygulanan şiddetin kendilerinden kaynaklandığını düşünüyorlar. Aslında tek bir neden var, o da toplumsal yapımızdaki iktidar sorunu. Eşitsizlik meselesi, adaletsizlik meselesi. Eğer biz toplumsal yaşam içinde kadın ve erkeğe adil davranırsak, onları eşit kılabilirsek, o zaman şiddetin en önemli nedenini yok etmiş olacağız. Çünkü aradaki o dengesizlik şiddete yol açıyor. Sinirlendiğinizde çocuğunuza bağırabiliyorsunuz ama aynı oranda sinirlendiğinizde patronunuza bağıramıyorsunuz. İşte orada bir eşitsizlik var, bir iktidar sorunu var. Nasıl patrona bağıramıyorsanız aslında çocuğunuza da bağıramazsınız. İşte bu eşitsizlik meselesini, dengesizlik meselsini yok ettiğimizde şiddet meselesini de yok etme yolunda çok önemli bir mesafe almış oluruz.”
Küçük yaşta evliliklere de dikkat çeken ve şiddete davetiye çıkaran bir durum olduğunu anlatan Ağduk, babalara seslenerek, “Babalara sesleniyorum, kız çocuklarınızı o kadar erken yaşta evlendirmeyin” ifadesini kullandı.
İl Müftülüğünden Enise Eker’in de bir konuşma yaptığı programa Vali Yardımcısı İbrahim Civelek, İl Jandarma Komutanı Yavuz Özfidan’ın eşi Dilek Özfidan, muhtarlar, bazı kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Haber: Adil HARMANCI

Kaynak: (Prestij Haber Merkezi) - Prestij Haber Merkezi
türk porno