2017 yılı temmuz ayı toplantısında bir araya gelen SDİ üyeleri, bazı konuları kamuoyuyla paylaştı.
Yapılan açıklamada, Van’a Vali olarak atanan Murat Zorluoğlu ile yakın işbirliği halinde olunacağı belirtildi.
Açıklamanın devamında, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne değinilerek, “Van Sivil Dayanışma İnisiyatifine üye olan kurum ve kuruluşları olarak bu alçak darbe girişimine ilk andan itibaren dinini, ülkesini, bayrağını, vatanını seven her Türkiye vatandaşı gibi karşı durduk ve karşı duracağız. Kanlı darbe girişimine karşı ilk andan itibaren kurum ve kuruluşlarımızla meydanlarda olduk ve olacağız. Bu bağlamda ilimizde 15 Temmuz'la ilgili programlara ve etkinliklere yoğun bir şekilde katılım gösterdik. Sivil toplum kuruluşları olarak her zaman 15 Temmuz ruhuna sahip çıkacağımızı, her platform ve durumda bu meseleyi sahipleneceğimizi tekrar belirtmek isteriz. Bir kez daha çok iyi bilinmelidir ki, terör, işgal, kaos ve komplo planlarını her defasında boşa çıkaran, alçak hesapları bozan Türkiye, dün olduğu gibi bugün de diz çökmeyecektir. Birlik ile ürettiğimiz güce sahip çıkacağız, küresel güçlerin, taşeron örgütlerin ve destekçilerinin kirli emellerini boşa çıkartacağız, heveslerini kursaklarında bırakacağız” denildi.
21 Temmuz Cuma günü, Hz.Ömer camiinde cuma namazı çıkışında Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi olarak yoğun bir katılımla, 14 Temmuz 2017 cuma günü Küdüs’te Mescid-i Aksa'nın ibadete kapatılması ve üç müslümanı şehid edilmesi sebebiyle Aksa şehitleri için gıyabi cenaze namazı kılındığı belirtilen açıklamada, İsrail’e yönelik sert eleştiriler yer aldı.
İsrail’den, ‘Siyonist’ olarak söz edilen açıklamanın devamında, “İsrail İlk kıblemiz ve müslümanlar için kutsal olan üç mescitten biri olan Mescid-i Aksa'da istediği zaman ezanı susturmakta, istediği zaman müslümanların Mescid-i Aksa'ya girmesini yasaklamaktadır. Siyonist İsrail'in insan kasaplarından, iç güvenlik bakanı, tüm müslümanların gözüne bakarak "Mescid-i Aksa bizim elimizde. Açılıp kapanması konusunda ilk ve son söz İsrail'e aittir. Diğer devletlerin konuyla ilgili ne düşündüklerini umursamıyoruz!" demesi bir meydan okumadır. Bu meydan okumaya karşı İslam ülkelerinin yöneticilerinin cesaretli ve onurlu bir duruş sergilemeleri islam ümmetinin beklentisidir. İsrail'in varlığına alışmak, İsrail ile normalleşmeyi kabul etmek, İsrail'in zulmünü görmezden gelmek her müslüman için bir utanç vesilesidir. Biz Filistin'de olup biteni yakinen takip ediyoruz ve terörist İsrail'in yaptıkları karşısında duyarsız kalacak değiliz. İslam ülkelerinin terörist İsrail ile ilişkilerini normal hale getirmesini, sürdürmesini ve geliştirmesini onaylamıyoruz. Siyonist İsrail, er ya da geç yaptıklarının hesabını verecektir. Bizi üzen, bütün bu küstahlıklar karşısında İslam ülkelerinde yöneticilerin ve birçok müslüman topluluğun tepkisiz kalışıdır. Biliyoruz ki; İsrail, Filistin topraklarında olduğu müddetçe İslam coğrafyasında da yeryüzünün geri kalan kısımlarında da barış tesis edilemez” denildi.Bölge Gazetesi Haber Merkezi
