Van Doğunun Paris'i Olmaya Hazırlanıyor

Urartu medeniyetine Tuşba adıyla başkentlik yapan Van, çözüm süreciyle, Doğunun Paris'i olmaya hazırlanıyor.

VAN 10.05.2013 15:49:55 0
Van Doğunun Paris
Tarih: 01.01.0001 00:00

Sıtkı Yıldız - Özkan Bilgin - Urartu medeniyetine Tuşba (Güneş Kenti) adıyla başkentlik yapan Van, çözüm süreciyle, "Doğunun Paris'i" olmaya hazırlanıyor.

Urartulardan günümüze kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan, Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü'nün türkuaz mavisi ve yemyeşil doğasıyla her yıl çok sayıda turisti ağırlayan Van, tarihi eserleriyle de adeta açık hava müzesini andırıyor.

Urartu döneminden kalma Van, Çavuştepe, Hoşap, Ayanis, Yoncatepe, Aşağı ve Yukarı Anzaf kalelerinin yanı sıra tarihi camileri, kiliseleri, köprüleri ve çeşmeleriyle ziyaretçilerine tarihi ve doğal güzellikleri bir arada sunan kent, aynı zamanda Türkiye'nin en fazla güneş alan ikinci ili konumunda bulunuyor.

Yıllardır bölgede yaşanan terör olayları nedeniyle turizm potansiyelini açığa çıkaramayan Van, çözüm süreci kapsamında yaşanan gelişmelerle turizmde hak ettiği yere gelmek istiyor.

-Akdamar Adası ve Kilisesi-

Kışın kar altındaki görüntüsüyle ziyaretçilerini büyüleyen, ilkbahar mevsiminde ise badem ağaçlarının çiçekleriyle bezenen Akdamar Adası, Van Gölü'nün ortasında adeta nazar boncuğunu andırıyor.

İnanç turizminde son yıllarda büyük bir çıkış yakalayan kent, her yıl eylül ayının ikinci pazarı Akdamar Adası'nda bulunan ve ada ile aynı adı taşıyan kilisede Türkiye Ermenileri Patrikliğinin düzenlediği ayine ev sahipliği yapmaktadır.

"Kutsal Haç" adına, Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından, 915-921 yılları arasında yaptırılan kilise, 2007 yılındaki restorasyonun ardından "Anıt Müze" olarak hizmete açıldı.

Van Gölü'ndeki Çarpanak ve Adır adalarında bulunan kiliselerin yanı sıra Erek Dağı eteklerindeki Yedikilise, Başkale ilçesine bağlı Albayrak köyündeki St. Bartholomeus ve Yanal köyündeki Soradir Kilisesi de her yıl çok sayıda turist ağırlıyor.

-Van'ın yöresel lezzetleri-

Damak tadında da oldukça iddialı olan Van, özellikle kahvaltısıyla Türkiye'de bir markaya dönüşmüş durumda.

Van kahvaltısı, yöreye özgü otlu peynir, murtuğa, bal, cacık, kavut, tereyağı gibi onlarca çeşit kahvaltılıkla yiyenlerin damağında eşsiz tat bırakmaktadır.

Diğer taraftan ayran aşı, ekşili, sengeser, cılbır, keledoş, borani gibi yöresel yemekler, Van'a gideceklere farklı lezzetleri tatma şansı sunmaktadır.

-Van Kedisi-

Dünya üzerinde saflığını koruyabilmiş, melezleşmemiş canlıların başında gelen Van Kedisi, mavi ve sarı renklerdeki gözleri, cana yakınlığı, beyaz ipeksi kürkü, aslan yürüyüşü, tilki kuyruğunu andıran uzun ve kabarık kuyruğu ile farkını ortaya koymaktadır.

Van Kedisi, yılda en az 6 ay karla kaplı bölgede uzun tüyleriyle soğuktan korunurken, yazın ısınan hava nedeniyle tüylerini dökerek Van Gölü'nün ılıman iklimine uyum sağlar.

Sahibine, yavrularına ve eşlerine farklı tonlarda miyavlayarak sevgisini gösteren Van Kedesi, acıktığını, sevindiğini ya da üzüldüğünü de yine değişik seslerle ifade eder.

Hızla büyüyen şehir merkezinde Van kedilerine sokaklarda rastlamak her ne kadar mümkün olmasa da Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) tarafından kurulan Van Kedisi Araştırma Merkezi ve Kedievi Müdürlüğü, kedilerin üremesine, saflıklarının korunmasına ve araştırmalara büyük katkı sunmaktadır.

-Muradiye Şelalesi-

Muradiye ilçesine 10 kilometre uzaklıkta, sönmüş bir volkanik dağ olan Tendürek Dağı'ndan doğan Bendimahi Çayı üzerinde bulunan şelale, 15-20 metre arasında değişen yükseklikten dökülmektedir.

Asma köprüsü ve doğal güzelliği ile halkın rağbet ettiği bir mesire yeri olan şelale, kış aylarındaki donmuş görüntüsüyle de farklı bir güzelliğe bürünmektedir.

-"Çözüm süreci turizmi tetikleyecek"-

Kültür ve Turizm İl Müdürü Muzaffer Aktuğ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm sürecinin turizmi tetikleyeceğini belirterek, süreç ile bölgede önemli yatırımların yapılacağını ve turist patlaması yaşanacağını söyledi.

"Van doğası, kültürü ve tarihiyle dünyada sayılı şehirlerden biri" diyen Aktuğ, yöredeki turistik değerlerin yıllarca terör olaylarının gölgesinde kaldığını, önceki yıllarda tedirginlik içinde ziyaret edilen yerlerin, çözüm süreci ile rahatlıkla gezilebileceğini kaydetti.

Aktuğ, bölgedeki olayların bitmesinin ardından yıllardır el değmeyen tarihi mekanlarda restorasyon çalışmalarının başlatılacağını bildirerek, sürecin, insanlardaki endişeyi ortadan kaldıracağına inandığını ifade etti.