Van'da derneklerin kapatılması girişimine tepki: Dava siyasidir

Van'da haklarında kapatılmak amacıyla dava açılan dernekler, hazırlanan iddianamenin siyasi olduğuna dikkat çekerek, amacının sivil toplum örgütlerinin çalışmalarının engellenmesi olduğunu belirtirken, Van Baro Başkanı Murat Timur

VAN 26.02.2013 16:57:08 0
Van'da derneklerin kapatılması girişimine tepki: Dava siyasidir
Tarih: 01.01.0001 00:00

Van'da haklarında kapatılmak amacıyla dava açılan dernekler, hazırlanan iddianamenin siyasi olduğuna dikkat çekerek, amacının sivil toplum örgütlerinin çalışmalarının engellenmesi olduğunu belirtirken, Van Baro Başkanı Murat Timur ise, hazırlanan iddianamenin soyut olduğuna dikkat çekerek, düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı olan davanın reddedilmesini istedi. 

Kürt işadamlarına yönelik hazırlanan ve BDP'nin "Varlık vergisi" ile "soykırım yasası" olarak tanımladığı, yine birçok çevrenin sivil toplum örgütlerini hedef alacağı yönünde eleştirdiği "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun" Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onanmasından hemen sonra Van Cumhuriyet Savcısı Canip Cihangir harekete geçti. Emniyetin yaptığı araştırmalar neticesinde gizli tanık beyanlarına dayandırarak hazırladığı iddianame ile Savcı Cihangir, PKK ile bağlantılı faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle, Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği instagram haber (MEYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Demokratik Hukuk ve Yardımlaşma Derneği (TUYAD-DER), Van Göç Sorunlarını Bilimsel Araştırma ve Kültür Derneği (Van GÖÇ-DER), Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER), Van Kadın Derneği (VAKAD), Van Hacıbekir Mahallesi Özgür Yurttaş Derneği, Seyit Fehim Arvasi Mahallesi Özgür Toplum Derneği, Yeni Mahalle Özgür Halk Derneği, Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (KURDİ-DER) Van Şubesi ile Akköprü Mahallesi Demokratik Halk Derneği'nin fesh edilmesini istedi. Savcılığın iddianamesi Van Asliye Hukuk Mahkemesi’nce de kabul edildi. Mahkeme önümüzdeki günlerde görülecek. 



Haklarında kapatılma davası açılan dernek yöneticileri olayı basından duyduklarını belirterek tepki gösterdi. Şu ana kadar kendilerine bir tebligat yapılmadığı ve hazırlanan iddianameyi basından öğrendiklerini belirten Van Kadın Derneği (VAKAD) Başkanı Gül Kıran, VAKAD olarak kentte yaptıkları tek çalışmanın kadın bilinci ve yaşanan şiddete karşı mücadele olduğunu kaydetti. Yaptıkları bütün çalışmaların kamuoyunda açık olduğu ve basına yansıyan çalışmalar olduğunu da belirten Kıran, davanın tek amacının kadınlara yönelik çalışmaları engelleme amaçlı olduğunu kaydetti. Kıran, halen dernek olarak açılan davanın şokunu yaşadıklarını kaydetti. 

Dava devletin Kürt dili üzerindeki samimiyetini gösteriyor

Haklarında açılan davayla ilgili kendilerine tebligat yapıldığını belirten KURDİ-DER Van Şube Başkanı İsmail Aşkan, açılan davanın devletin Kürt diline olan yaklaşımının bir göstergesi olduğunu belirtti. Aşkan, "Kürt dili yıllarca asimilasyon politikalarına maruz kaldı. Biz dernek olarak şu ana kadar kurulduğu birçok kentte inkar edilen bir dilin gelişmesi üzerine çalışmalar yürüttük. Hiçbir zaman örgütsel bir çalışma içinde yer almadık. Özelikle böyle bir dönemde bu davanın açılması düşündürücüdür. Devletin samimiyetini göstermektedir. Devlet geliştirmesi gereken sivil toplum örgütlerini kapatarak, tek tip bir sistem oluşturmaya çalışmaktadır" dedi. Daha önce de şube binasının baskına uğradığını ve bazı yöneticilerin tutuklandığını hatırlatan Aşkan, bedeli ne olursa olsun mücadelelerine devam edeceklerini söyledi.

'Eğer kapatılacaksa gidip yolsuzlukla anılan Deniz Feneri kapatılsın'

Van'da sivil toplum örgütleri hakkında böyle bir davanın açılmasının devletin ve AKP hükümetinin Kürt sorunundaki samimiyetini net olarak ortaya koyduğunu belirten Van TUYAD-DER Yöneticisi Necmi Kalçık ise, "Bize dernek hakkında böyle bir dava açıldığı tebliğ edildi. Bizim burada yıllardır tek amacımız cezaevindeki tutsaklar ve aileleriyle dayanışma içinde olmaktır. Bunun dışında bir faaliyetimiz olmadı. Bunu yaparken, düşünce ayrımı yapmadan herkese eşit yaklaştık. Buna rağmen böyle bir dava düşündürücüdür. Başbakan her seferinde Kürt sorununu çözeceğini ve herkesin söylemlerine dikkat etmesini istediğini belirtiyor. O zaman samimiyetini burada göstersin. Yolsuzlukla anılan Deniş Feneri davasında savcılar görevden alındı. Orada tespitli bir yolsuzluk olmasına rağmen bu yapıldı. O zaman siyasi olan bu davada da savcılar görevden alınsın. O zaman Başbakan'ın samimiyeti test edilmiş olacaktır" diye konuştu. 



'Hazırlanan iddianame düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırıdır'

Hazırlanan iddianamenin düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu belirten Van Baro Başkanı Murat Timur, "Burada hazırlanan bir iddianame söz konusudur. Derneklerin amacı dışına çıkarak, kanuna aykırı çalışma yaptığı belirtiliyor. Oysa özensiz bir çalışma yapılmış. Burada yapılması gereken öncelikle bu derneklerin hangi amaçlarıyla böyle bir çalışma içinde yer aldıklarının belirtilmesi gerekiyordu. Bu yapılmamıştır. Ancak iddianameye bakıldığı zaman tamamen düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırıdır. Bunun mahkeme tarafından reddedilmesi gerekiyor" dedi.

Haber Kaynağı: DİHA