Van Barosu: Toplumun kadına bakış açısını dönüştürmek gerekir

Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Dicle Kanat Ayyıldız, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Kadınlara yönelik şiddeti ortadan kaldırmak için bireylerin v

VAN 25.11.2017 10:50:51 0
Van Barosu: Toplumun kadına bakış açısını dönüştürmek gerekir
Tarih: 01.01.0001 00:00

Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele Günü” dolayısıyla basın açıklaması yapıldı.
Elit İş Merkezi’nde bulunan Baro binasındaki açıklamayı, Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Dicle Kanat Ayyıldız, yaptı. 
"Kadına yönelik şiddetin diğer toplumsal gelişmelerden bağımsız ele alınamayacağını" belirten Ayyıldız, şunları söyledi:  
“Kadına yönelik şiddetin artış gösterdiği ülkemizde mücadele yöntemlerini tartışırken, kadına yönelik şiddetin hayatın diğer alanlarında yaşanan şiddet gerçeğini de dikkate almamız gerekmektedir. Şiddet kimden, nereden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın, şiddet uygulayanın, şiddet uygulananın kim olduğuna, neden uygulandığına bakılmaksızın ortak bir bilinçle şiddete karşı duruş sergilenmelidir. Kadına yönelik şiddetle mücadele için ulusal eylem planları yapılmasına rağmen, ülkemizde kadına yönelik şiddetin arttığı görülmektedir. Kadınlarımız, kız çocuklarımız her alanda eğitim, yaş, sosyo-ekonomik durum ayırt etmeksizin şiddet görmekte, tacize, tecavüze uğramakta, sakat kalmakta ve öldürülmektedir.”
"Yasal düzenlemelerin şiddetin azalmasında önemli rol oynamadığına" dikkat çeken Ayyıldız, şu önerilerde bulundu:
“Yasalarımızda yapılan değişikliklerin kadına yönelik şiddeti azaltmaya yetmediği, hatta en önemli insan hakkı olan yaşam hakkını ihlal eden öldürme fiilinin çok arttığı bir gerçektir. Bu artışın önemli bir nedeninin de ülkemizde mevzuatla uygulama arasındaki yetersizliktir. Sonuca varılmak isteniyorsa, devletin bu soruna odaklanması gerekmektedir. Öncelikle kadına yönelik şiddetin kadının sosyal hayata katılımını engelleyen sosyal bir olgu olduğunun kabulüyle; mücadeleyi şiddet uygulandıktan sonraki mücadele yerine şiddetin uygulanmasının önüne geçilmesi yönündeki mücadele yöntemlerine ağırlık vermemiz gerekmektedir. Bu nedenle kadına yönelik şiddetin önlenmesi için devletin çok yönlü, bütüncül politikalar üretmesi yanında; bu mücadelenin toplumsal düzeyde ortak ve kararlı bir şekilde yürütülmesi, her şeyden önce kadının birey olduğunun kabulünü sağlayacak toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanması zorunludur. Kadınlara yönelik şiddeti ortadan kaldırmak için bireylerin ve toplumun kadına bakış açısını dönüştürmek gerekir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi mücadelesinde bu mücadelenin paydaşı olan herkesin samimi olması gerekmektedir. Özellikle devletin, hükümetin, siyasi makamların kadına bakış açılarını kadın sorununu çözecek yönde dönüştürmeleri gerekmektedir. Yasaları çözüme odaklı değiştirirken, kullanılan dilin siyasi amaçlı olarak kadın haklarına aykırı olması, toplumsal zihniyet değişikliğinin önündeki en önemli engeldir. Bu nedenle kadına yönelik şiddetle mücadele alanında karar alma sürecinin kapsayıcı bir süreç olması ve tüm paydaşların sürecine rol oynamasının sağlanması gerekmektedir. Kadın alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin katılımı mutlaka sağlanmalı, kadın örgütlerine danışılmalı, dinlenmeli ve destek olunmalıdır.” Haber: Adil HARMANCI

 

Kaynak: (Prestij Haber Merkezi) - Prestij Haber Merkezi