Vah ki vah…

ALİ BAYRAMOĞLU

VAN 29.11.2012 13:13:43 0
Vah ki vah…
Tarih: 01.01.0001 00:00

İlk haber şu: AK Parti, Türkiye'nin ilk ombudsmanı adayları arasında bulunan Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz'ı son elemeye kalan üç aday arasına bırakmadı. Bu kararda muhalefetin Yılmaz'a destek verip Mehmet Nihat Ömeroğlu'nun seçilememe riskinin etkili olduğu öğrenildi.

İkinci haber şu: 'TBMM Genel Kurulu'nda Kamu Başdenetçiliği'ne (ombudsman) Mehmet Nihat Ömeroğlu seçildi…'

Durmuş Yılmaz kim?

Merkez Bankası eski başkanı. AK Parti'nin ekonomi seçkinlerden. Başarılı olmuş, ülkenin ekonomik başarısına uyumlu, özerk ve kararlı politikalarıyla katkıda bulunmuş bir isim. Referansları ombudsmanlık görevinin hakkını vererek kişilikli bir şekilde yapacağını gösteriyor.

Nihat Ömeroğlu kim?

Bir Yargıtay hakimi. AK Parti çevresinden değil ama AK Parti'nin etkili isimleriyle etkili ilişkileri bulunan bir hakim. AK Parti yönetiminin istediği istikamette yürüyeceğini anladığımız bir isim. Bunların önemi her şeye rağmen sınırlı.

Ancak Ömeroğlu'nun iç ürperten bir özelliği var.

Yaşarken bu ülkenin vicdanı, ölümüyle vicdan azabı haline gelmiş önemli ve simge bir isimin Hrant Dink'in , bilirkişi raporlarına, Dink'in açık beyanlarına, yargılanan yazının tümüyle farklı anlam taşıyan bütünlüğüne rağmen 301. maddeden, 'Türk düşmanı' sıfatı ve 'Türk düşmanlığı' eylemiyle damgalanmasına, ceza almasına son damgayı vuran Yargıtay Genel Kurulu toplantısının aktif bir unsuru olması.

Ömeroğlu bu damgalamada sadece olumlu oy vermekle kalmamıştır. Osman Kavala dün bir notunda Ömeroğlu'yla ilgili olarak 'kamusal alanda ifade ettiği görüşlerinden kalkarak kendisinin kanaat oluşturucu bir niteliği olduğunu, oylamadaki tavrıyla başka Yargıtay üyelerini de etkilemiş olduğunu varsayabiliriz…' diyordu.

CHP içindeki aykırı ve demokrat isim, Sezgin Tanrıkulu bu seçim öncesi şunları söylüyordu:

'Şimdi, burada biraz sonra seçim yapacaksınız. Seçimle ilgili olarak, seçeceğiniz muhtemel adayla ilgili olarak çok ciddi iddialar var.

Ben Hrant Dink davasından müdahil avukatlardan birisiydim. O davada Hrant Dink'i ölüm sürecine götüren sürecin, bir yargı süreciyle başladığını da biliyorum. Bir mahkumiyet süreciyle başladığını biliyorum ve o mahkumiyet sürecine katkısı olmuşlardan birisi, biraz sonra burada bu yüce Meclisin önüne Kamu Denetçisi adayı olarak gelecek.

Tek başına bu bile bu seçimi gölgelemektedir.

Kamu vicdanında bu kadar ağır yara edinmiş ve büyük bir travma yaratmış bir olayın sürecinde negatif katkısı olan bir adayın, bütün Türkiye bakımından Kamu Denetçisi olabilecek olması, gerçekten üzerinde çok düşünmemiz gereken bir olaydır.'

AK Parti grubu düşünmedi, bu sözleri, bu durumu ciddiye almadı, önemsemedi.

AK Parti yönetimi de öyle..

Peki ombudsman kimdir, ne yapar?

Resmi bilgiye başvuralım:

'Parlamento tarafından atanan, ancak hükümete karşı olduğu kadar parlamentoya karşı da bağımsız olan, yönetimin mağdur ettiği bireylerin hiçbir şekle bağlı olmaksızın yaptıkları şikayetler üzerine harekete geçen, geniş bir soruşturma ve araştırma yetkisi ile donatılmış olan, yönetimin yaptığı haksızlıkları ortaya koymak, takdir yetkisinin kötüye kullanılmasını engellemek, mevzuata saygılı olmayı ve uygun hareket etmeyi temin etmek, icrai karakter taşımayan önerilerde bulunmak, hakkaniyet tedbirleri salık vermek ve nihayet kamu hizmetlerinin daha iyi görülmesi için gerekli reformların yapılması önerilerinde bulunmak amaçlarını güden kamu görevlisidir…'

Vah ki vah…