Türkiye'de Yargı Yoktur, İlahiyatta'da Mantık

Ayhan Bilgen

VAN 8.09.2013 10:30:20 0
Türkiye
Tarih: 01.01.0001 00:00

'Türkiye'de Yargı Yoktur' kitabı Orhan Gazi Ertekin, Faruk Özsu, Kemal Şahin, Muzeffer Şakar ve Uğur Yiğit'in makalelerinden oluşuyor. Beş yargıç tarafından hazırlanan kitap Nika yayıneviden çıktı.

'Bir ülkede hakimler, savcılar olması o ülkede yargının bulunduğu anlamına gelmez. Bir ülkede adliyenin bulunması o ülkede yargının bulunduğu anlamına gelmez. Dünyanın bütün ülkelerinde hakimler savcılar ve adliyeler vardır . Ama bütün ülkelerde bir yargı yoktur.'

Ergenekon ve KCK gibi davalar üzerinden Türk yargısında yaşanan krizin gelip dayandığı nokta kaleme alınıyor.İdeolojik dönüşüm,iddianameler, uluslararası jeopolitik, yüksek yargı, adalet sarayları, HSYK, yargı reformu kitapta ele alınan başlıklardan bazıları.

Geçtiğimiz haftanın başında adli yıl açılışı yapıldı. Yine kulağa hoş gelen özgürlükçü mesajlar verildi. Ne yargı mensuplarının ne yasama organı ne de yürütmenin pek dikkate almamasından olsa gerek, bu eksende mesajlar ben kendimi bildim bileli açılış törenlerinde verilir.

Önümüzdeki günlerde KCK ana davası, ilgili basın davası ve avukatlar davasında duruşmalar var. Çözüm sürecine dair yasal düzenlemelerin yapılamadığı günlerde yargıdan verilecek mesajı da hep birlikte göreceğiz.

28 Şubat davası görülüyor ama dönemin MGK kararları ele alınamıyor.Şaka gibi.

28 Şubat demişken, ilahiyat fakültelerinin müfredatı ile ilgili ifade etmeden geçemeyeceğimiz bir süreç yaşanıyor. Müfredatı hala YÖK tarafından belirlenen bu fakültelerde, mantık, felsefe ve kelam gibi derslerin azaltılmasına karşı, bu konuyu kendine dert edinen akademisyenler feryat ediyor ama duyan yok. Bu durum bir tesadüf değil bir tercih. Dücane Cündioğlu'nun ifade ettiği gibi 'aklı değil nakilciliği esas alan' bir neslin yetişmesi arzulanıyor.

Ortadoğu'da yaşanan gerilim karşısında İslami çevrelerde yaşanan kamplaşma, aklın askıya alınması sürecinin neleri doğuracağını çok açıkça gösteriyor. Suriye'de üçüncü bir yol aramak yerine uluslararası müdahale ile Esad arasına sıkışan bir akıldan söz ediyoruz. Aklı ve akla dayalı bilgi edinme araçlarını, disiplinlerini devre dışı bıraktıkça karanlığa sürüklenecek, etrafımızda yakılan ateşe kendi ellerimizle odun taşımaya devam edeceğiz.

Kendi parlamentosunu özel olarak toplantıya çağırma ihtiyacı duymayan bir ülkenin, ABD kongresinde ne olup biteceğini merak etmekten başka seçeneği olmaz. Bakalım, 'daha kapsamlı bir operasyon kararı çıkacak mı?' beklentisinin bu kadar yükseltildiği bir ortamda Batı'ya kızmadan önce aynaya bakmamız gerekiyor.

Evet yargı yok. Evet ilahiyat fakültelerinde mantık dersine tahammül yok. Ama asla durmak yok. 28 Şubat davasında tahliye kararları gelmeye başladı. Amerikan kongresinde çıkacak muhtemel kararın sinyalleri verilmeye başlandı. Cemil Bayık’ın “durma” ifadesine kafayı takıp bütün bu yoklar içinde durmaya devam. Durmak yok yola devam.