TERS KÖŞE VE!

HAMDİ AKAN

VAN 25.07.2015 12:50:36 0
TERS KÖŞE VE!
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Global müstekbirlerin “Türkiye’nin Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülke” olduğu tezinin sanki halen geçerliliğini koruduğu söz konusu edilebilir.  “Türkiye kurudukça sulanan büyüdükçe budanan bir ülkedir.” Öyle ise! Nedendir?  

Malum sonuç.

Perşembenin gelişi çarşambadan belli idi! Yeni bir süreç mi başlıyor?. Küresel ekonomik çark işleyişine çomak sokulmasını sevmediği malum! Bile isteye sessiz kalmış ise; Vardır bir bildiği. Söz kime ait bilmemekle beraber, siyasi tekerleme olarak oldukça meşhur.

”Büyüdükçe budanan, kurudukça sulanan” bir ülke. Sulama işleminin son hamlesinden sonra, budanmaya başlanacağı görüntüsü vermektedir. İç dinamikler buna ne kadar tahammül eder, sorusu hep akıllarda tutularak gelecekle ilgili bir kaç not düşmek mümkündür. Global müstekbirlerin “Türkiye’nin Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülke” olduğu tezinin sanki halen geçerliliğini koruduğu söz konusu edilebilir.

“Türkiye kurudukça sulanan büyüdükçe budanan bir ülkedir.” Öyle ise! Nedendir? Osmanlının bakiyesi üzerine kurulan, yukarıda bir avuç azınlığın hâkimiyetine bağlı olarak teessüs eden bir yapı, arkasına aldığı düşünce gücü ile geçmişe dair ne varsa süreç içinde refüze etmeye çalışarak bu günlere kadar gelinmiştir. Devlet Millet kaynaşmasının, doku uyuşmazlığı olarak algılandığı milletin devlete, devletin millete soğuk baktığı uzunca yıllar içerisinde, millete karşı yapıldığı var sayılan darbeler, muhtıralar ve benzer güdümlemeler karşısında sosyolojik bir yaranın tedavi edilmesi gerekliliği düşündürücü idi? Doku uyumu bir şekilde gerçekleşmek zorunda.

Bu zorunluluk yerli doku ile mümkün olabilecek bir ameliye, operasyon gerektiriyordu. Abant toplantıları ile işleme alınan yeni süreç;Ilımlı İslam’ın yükseliş trendi olacaktı, oldu.! Aktörler, halkın kurtarıcı seviyesinde algıladığı iki rol model üzerinde yoğunlaştırıldı. Süreç başarı kaydetti. İşlem tamam. Millet devletten, devlet milleten memnun olarak yeni siyasal versiyon. Rejimin reorganizasyonu ile herkesin/her kesimin sempatisini kazanarak yolculuğu devam ettirdi.. Ancak. Filim bir yerde koptu (!) makine mi arıza yaptı makinistte sorun mu oluştu. Ters köşeye, Vücut hareketi ile yatırılan dünün muktedir işletmecileri bir anda kalede Gol görünce şoka giriverdi? Yeni bir süreç mi? Yoksa henüz istenilen seviyeye gelemeyen, daha da derine inmesi gereken reorganizasyonun lojistik noktası mı idi? Global kapitalizm dünyanın neresine yatırım yaparsa yapsın.

Parasını riske tahammül etmeyecek kadar sever. Son belirsizlik para ya sıkıntı verecek ise ki; Buna tahammül edemeyecekleri için kılı kırk yararak bu işin sonuçlarına göre hareket ederlerdi. Borsa da seçim öncesi sakinlik, endişeye gerek yok sinyalleri veriyordu! Son durum da bunun endişe edilecek bir durum olmadığını sanki ispat edercesine göstergelerle yoluna devam ediyor. Gözüken o ki İstikrar bir şekilde devam edecekken, yeni yol ve haritanın daha geniş düşünüldüğü, tüm toplumsal katmanların bu düzlemde oyuna dahil edileceği ilerleyen günlerde görüleceğe benziyor.. İstikrarın getirisi olduğu gibi, kısmi istikrarsızlıklar da dahi kazanan yine para olacaktır. Bu anlamda sularken de kazanan, budarken de kazanan dini olmayan Para! Düşündürücü ama  “Türkiye’nin Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülke” olduğunu yeniden ispat ediyorlar/edecekleri bir görüntü ile siyasal hâkimiyetin.

Para ve babalarına ait olduğu gerçekliği yeniden hatırlatılmış oluyor. Yeni Türkiye tarihi nice işletmelere görev vermiş olmaktan gurur duyabilir.”Her şey vatan için” sloganı var olduğu müddetçe Gol yemek, ters köşe olmak oyunun nizamı içinde olgunlukla karşılanırken, kitlelerin yeniden sahiplik duygusunun cilalanarak, yenilenerek daha bir canla başla ileri götürülecektir/gidecektir. Doku transferi oldukça başarılı bir nakille, sürekli test edilerek nakil edilmiş olan toplumda tutmuş olduğu için bunca emeğin zayi edilmeyeceği, iç dış, dost düşman herkesçe bilinen bir realitedir.. O halde biz az önceki deyimi biraz değiştirerek yeniden kullanalım. “Türkiye az budanan, ihtiyaç kadar sulanan” bir ülke konumunu devam ettirecek, bölgesel güç olmaya devam ederken Ilımlı İslam ve laikleşmiş devleti, milleti ile bir bütün olmuş bu son projenin akamete uğramayacağı/uğratılmayacağını düşünmek mümkün gözükmektedir.

Çare’nin tükenmeyeceği gerçeği ile yeni oluşumlar, dünya çapında kapitalist sermayenin öngörüleri istikametinde gelişecek, halkın yüreğine su! Serpilecektir. Ama. Komplo teori senaryoları havada uçuşurken, insanlar suçu birbirine atarken, nasıl bir gelişim veya sonuç olacak? Anayasa değişikliğini yapacak bir aritmetiğe ulaşabilmek, başkanlık sisteminin hayata geçmesi! Tümü ile toplumsal katmanların içe dâhil edilerek yol verilmesi için ölümü gösterip, sıtmaya razı edilerek, bir sonraki seçime yine tek partinin iktidarı gözlemlenebilir. Hani çarelerin tükenmeyeceği bir, Hukuk düzleminde yaşıyoruz ya! O halde sessiz ve sakince bekleyeceğiz.. Beklerken dünü düşünmenin gerekliliği üzerine bir kaç not düşmek, düşündürücü olmalıdır.

Esas itibarı ile bu son not,bir anlamda komplo teorisini hatırlatıyor olsa da.? “Yakın denecek kadar uzak olmayan geçmişte üretilen Kavga(!) Fethullah Gülen ve Tayyip Erdoğan arasına üretilmiş! Üç aşağı beş yukarı amaçları belli olan bu ekolün kavgası HDP’yi doğurmuş Oldu. Meclisin aritmetiğinin değişimi pahasına da olsa. Uzun süren iktidarların sıkıcılığına şimdilik son verilmiş gözükmektedir. Bu da olsa olsa lojistik durak sayılabilir. Aynı zamanda henüz istenilen kaliteye ulaşamayan diğer siyasal hareketlerinde bu proje ile daha da derinleşmesi, kaliteye önem vermesi, ülke geleceğine (kapitalist çarka) işlerlik kazandırması düşünülmüş olabilmektedir. Sonuç olarak Kendi kalesinde gol gören kaleci şaşkınlığı da süreç içinde atlatılacak, Halk! İçin yeniden siyaset şekillenecek, ikbal ve istikbal hesapları konforun bozulmamasına endeksli olarak düzenlenip devam edecektir. -

See more at: http://www.iktibasdergisi.com/ters-kose-ve/#sthash.jkuKn8qt.dpuf