‘Terörist-sionist rejim’, kendisine karşı çıkanlara, ‘terörist’ derken..

Selahaddin E. ÇAKIRGİL

VAN 17.05.2018 11:16:37 0
‘Terörist-sionist rejim’, kendisine karşı çıkanlara, ‘terörist’ derken..
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Diplomasi ve uluslararası hukuk, sadece güce göre şekillenmektedir. 

Diplomaside, birileri bir mücadeleyi, ‘terör eylemi’, bir diğeri ise aynı mücadeleyi ‘özgürlük savaşı’ olarak niteleyebilmektedir. Bu acı gerçek, sionist haydutlar çetesi olan İsrail rejiminin son katliâmında bir kez daha görüldü. 

Bunların unutulmaması ve tarihe not düşmek için tekrarında fayda var.

*** 

USA emperyalizminin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi, -hırçın ve militan bir eylemci kız tavırlı- Nikki Haley’in, Gazze sınırında 14 Mayıs günü öldürülenler için, asıl suçlunun, 'şiddeti yıllardır kışkırttığını’ ve'İsrail güvenlik güçlerine ve altyapısına karşı saldırı başlattığını’ iddia ettiği HAMAS’ı gösterip, ‘Aramızda kim, sınırlarında bu tür bir eylem yaşanmasını kabul ederdi?' demesi ve ‘USA’nın büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasının barış sürecine katkı sağlayacağını’ öne sürmesi, İsrail'in yine de ‘itidal gösterdiğini’ öne sürmesi, bu diplomatik zorbalığın üzerine tüy dikmek oldu.. 

Hiçbir diplomatik sınır ve nezaket kuralı tanımaksızın yeni bir zorbalık ve gücetaparlıksembolü oluşturan USA emperyalizminin şefi Trump, o binlerin üzerine ölüm yağdırılırken, ‘Bugün, İsrail için büyük gün!’ diye video mesaj gönderiyor; kızı ve Yahudi damadı ise, İsrail rejiminin liderleriyle birlikte çılgın kahkahalar atıyorlardı. 

Her cinayetine böylesi destek bulan sionist İsrail rejimi niye daha bir barbarlaşmasın?

*** 

Rusya ise her zaman olduğu gibi, Amerika ile direkt olarak karşı karşıya gelmemek için, manevra yapabileceği veya geri adım atacağı şekilde açıklamalar yapıyordu. Esasen, Putin de İsrail’in varlığına tehdit teşkil eden hiçbir oluşuma izin vermeyeceklerini defalarca bizzat açıklamıyor muydu? 

Çin'in de, itidal çağrısında bulunuyordu. 

İngiltere de, Filistinlilerin protesto hakkını saygıyla karşıladıklarını, ancak gösterilerin ‘radikal unsurlar tarafından istismar edilmesinden’ endişe duyduklarını açıklıyordu. 

Almanya BaşbakanıAngela Merkel de,Netenyahu ile tlf. görüşmesinden sonra,İngiltere’ye benzer şekilde,‘İsrail'in güvenlik endişelerini anlayışla karşıladığını, göstericilerin bölgedeki huzuru karıştırdığını, barışçı gösteri hakkının huzursuzluk yaratmak amacıyla kötüye kullanılmaması gerektiğini’ söylüyordu.   

Fransa da, ‘Gazze'de yaşananlar bölgede sadece radikal ve potansiyel terör örgütlerini güçlendiriyor’ ifadelerini kullanıyordu. 

*** 

CumhurbaşkanıErdoğan ise,HAMAS, terör örgütü değil, Filistin vatanını işgal eden bir güce karşı savunan bir direniş hareketidir ve Filistinliler de terörist değildir’ diyor; buna NetenyahuErdoğan HAMAS'ın en büyük destekçilerinden biridir, bize ahlâk vaazı vermesin’ diye karşılık veriyor, buna karşı Erdoğan da, cevaben, ‘Netenyahu’nunellerinde Filistinlilerin kanı var ve Türkiye'ye saldırarak suçlarını örtemez. İnsanlık konusunda ders istiyorsa.. On Emr’i okusun..’ diyordu. 

*** 

Yahudi yazar Gideon Levy ise ‘gösterilerin asıl sebebinin İsrail'in 2006'dan bu yana Gazze'ye uyguladığı abluka olduğunu ve 'Gazze’de bir kafeste yaşayan insanlarla karşı karşıyayız. Bu insanların içinde bulundukları bu kafesten çıkmak istemelerinden daha meşru ne olabilir?’ diyor; Gazze Şeridi'nde abluka altında yaşayan Filistinlilerin düzenlediği gösterilerin ‘meşru hakları’ olduğunu’ belirterek, İsrail’in göstericilere ateş etme hakkının olmadığını’ ve katliâm karşısında kamuoyundaki tepkisizliğin kendisini şok ettiğini’ ifade ediyordu.

*** 

Evet, tablo bu.. Bu tablo karşısında, bazı çevrelerde yıllarca öncesinden beri, ‘Mâdem ki, İsrail rejimine karşı koyma güçleri yok, Filistinliler itiraz ve isyan etmeden yaşamaya baksınlar’ diyerek, özgürlük mücadelesi ileterör arasındaki farkı göremeyip, teslimiyetçi, sefil bir hayatı tavsiye etmekteler.. Allah’tan gayri hiçbir güç önünde eğilmemeyi‘lâilâheillallah’ ibaresiyle bir ‘özgürlük manifestosu’ halinde dünyaya ilan eden Müslümanlar, köle olarak yaşamayı asla kabullenmeyeceklerinizillet içinde yaşamaktansa, izzet içinde ölmeyi tercih ettiklerini, bütün tarih dönemleri boyunca olduğu gibi bundan sonra da göstereceklerdir.