Terör Örgütlerini Anladık; Ya Terör Devletleri!

Cuma Obuz

VAN 31.07.2017 11:36:59 0
Terör Örgütlerini Anladık; Ya Terör Devletleri!
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Terör dünyanın şüphesiz en önemli sorunu... Bu sorunun başat nedeni küresel sömürü düzenlerinin insanları şiddet eğilimli hale getirmesi. Düşünün ki terör örgütlerine katılanların genel profili küresel sömürü düzeninde veya iş dünyasında bir rol alamamış veya aldığı rolden hoşnut olmayan karakterler.

 

Terör örgütlerinin ideolojik söylemleri ne kadar boş olursa olsun yolunu bulamamış insanlara sunduğu şiddet yolu hem cazip hem de hızlı ve peşin bir yol. Zira şiddete başvurmak kişinin manevi tatmini için hızlı bir yol.

 

Terör örgütlerinin çalışma tarzları da önemli bir husus. Zira terör örgütlerinin sadece ideolojileri değil çalışma sistemleri de insan unsuru açısından son derece tehlikeli. Mesela DAEŞ, sosyal medyadan dini duyguları ile oynamak sureti ile binlerce henüz ergenlik çağındaki genci kandırarak Suriye'ye veya Irak'a götürmeyi başarmıştı. Aynı şekilde PKK da üniversitelerde farklı isimlerle yapılanmaya giderek eğitim seviyesi yüksek olan gençleri kandırmayı ve dağa çıkarmayı başarmış. Tüm bunlar, terör örgütleri ile mücadelede sadece ideolojik stratejiler değil aynı zamanda teknik stratejiler de belirlemek gerektiğini ortaya çıkarıyor.

 

Fakat benim bu yazıda değinmek istediğim esas konu terör örgütlerinin ne kadar tehlikeli olduğu değil. Terör örgütlerinin belki de bin katı katliamlara imza atmış olan terör devletleri...

 

Türkiye'de terör devleti kavramı belki de ilk olarak İsrail için kullanıldı. Zira İsrail 1948'den beri kitlesel sivil katliamlar yapıyor. Bu katliamlar yasal olmakla birlikte ne insani ne de vicdani olarak kabul edilecek şeyler değil.

 

Öyle ki İsrail, kuruluğu günden bu yana her zaman sivilleri hedef almış bir terör devletidir.Sivil katliamlarından dolayı ise İsrail'e henüz hesap sorulabilmiş değil. Çünkü İsrail, katliamlarını uluslararası hukuka uygun şekilde yapıyor. Adeta yasal terör nasıl yapılır onu gösteriyor.

 

Devlet terörü denildiğinde akıllara tabiki 2. Dünya Savaşı gelmeli. Çünkü bu insanlığın en kanlı savaşında resmi olarak 70 milyona yakın insan ölmüştü. Ölenlerin büyük çoğunluğu ise sivildi. Bu savaş adeta terörün kol gezdiği bir savaştı. Avrupa 5 yılda kendi halkına kan kusturmuştu.

 

Yine Komünist ideolojinin de bir terör silahı haline getirildğini de unutmamak gerekir. Özellikle Sovyetler Birliği dönemi devlet terörünün ayyuka çıktığı bir dönemdi. Kafkaslardan Orta Avrupa'ya kadar giden bu terör devleti eylemlerinde de milyonlarca insan masumen katledilmişti. Ki Rusya bugün Sovyetler'den aldığı bu terör bayrağını Suriye'de dalgalandırmakta.

 

Sadece Sovyetler ile sınırlı kalmayan Komünist terör devleti eylemleri Çin'den Kamboçya'ya kadar sirayet etmiştir ve belki de tarihteki en acımasız katliamlar bu dönemde yaşanmıştı.

 

Terör devleti kavramını kullandığımız bir yazıda ABD ismini kullanmamak büyük haksızlık olur. ABD'nin tarihi belki de dünyanın en büyük terör devleti ünvanını hak kazanacak kadar büyük katliamlarla dolu. ABD, kurulduğu günden beri girilmedik yer, katliam yapılmadık bölge bırakmamış demek abartı olmaz. Şili'den Vietnam'a, Irak'tan Afganistan'a, Brezilya'dan bugün Suriye'ye kadar birçok yerde sayısız terör eylemi gerçekleştiren ABD, bazı terör örgütlerini maşa olarak kullanmakta da son derece usta bir terör devleti.

 

Ortadoğu için ise özellikle Osmanlı Devleti'nin yıkılışının ardından kurulan diktatörlük rejimleri veya Baas İdeolojisine sahip devletler, terör devletlerinin en acımasız örneklerini ortaya koymuştu. Bunların başında Saddam gibi Esed gibi diktatörler gelmekte. Ki Esed terörü bugün halen Suriye gibi medeniyelerin beşiği sayılacak bir bölgeyi yakıp yıkmaya devam ediyor. Ki bir başka devlet İran da bu katliama ortak oluyor.

 

Yine Hindistan, Tayland, Ermenistan gibi ülkelerin bazı eylemlerini de terör devleti kategorisinde değerlendirmek mümkün.

 

Osmanlı sonrası kitlesel katliamlar yapan bazı devletleri de bu kategoride görülmeli fakat bugün terör devleti olmaktan sıyrılan devletler de mevcut.

 

İslamofobi veya ırkçılık da aslında psikolojik bir terör şeklidir.

 

Tüm bu saydıklarımla birlikte aslında devletlerin terör örgütlerinden daha tehlikeli oldukları soncunu çıkarmak mümkün. Yine terör devletlerinin terör örgütlerinin yaptıklarının bin beterini yasal bir şekilde yaptıkları sonucunu da çıkarabiliriz.

 

Terör örgütleri yerel olgulardan beslenirken terör devletleri ise küresel olgulardan beslenir. Örneğin PKK, Kürt milliyetçiliğinin arkasına sığınırken ABD ise demokrasi mitinin arkasına sığınıyor. Her ikisi de arkasına sığındıkları kavramları itibarsızlaştırmaktan başka bir şey yapmıyolar.

 

Son söz: Uluslararası para sistemi ve son derece adaletsiz bir yapıdan olan global kapitalizm de bir terör çeşididir. Şimdi sormak istiyorum...

 

Terör örgütlerini anladık; ya terör devletleri ne olacak?