TERCİH “SİZİN”: İRAN MI, İSRAİL Mİ?

AMERİKAN KÂBUSU: TÜRKİYE GİDELİ ÇOK OLDU, ORTADOĞU’YU DA SÜRÜKLÜYOR…

VAN 26.08.2017 11:17:36 0
TERCİH “SİZİN”: İRAN MI, İSRAİL Mİ?
Tarih: 01.01.0001 00:00

Türkiye ve İran arasında, Irak-Suriye’de bağımsız bir koridorun önlenmesi adına güçlü yakınlaşma var. Uzlaşının görünmez mürekkeple yazılmış satırı, koridorun hamileri konusunda da mutabakat olduğunu gösteriyor! ABD ve İsrail’in, koridor projesini hızlandırdığı noktasındaki şüpheler belli ki ortak. Buna Kuzey Irak’ta yapılması planlanan referandum eklendiğinde…
Yenişafak/ Nedret ERSANEL
İran ‘savaş karargâhı’nın Türkiye ziyaretinin yarattığı etkiyi herhalde tek biz anlayamadık…
Çünkü, on yıllar sonra gelen, katılımcıları ve süresi hep mesaj olan bu ziyaret dışarıda, “Ortadoğu jeopolitiği, olmaz zannedilen Türk-İran ekseninin ortaya çıkışı ile tektonik bir değişime tanık oluyor” yorumlarıyla tarif ediliyor…
Bu durumdan içeride ve dışarıda mutsuzlar olacaktır, oluyor…
Somut örneklerin ilki, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Rusya-Soçi’de Putin’le yaptığı görüşmedir…
Toplantının ilk maddesi, Suriye ve buradaki İran varlığıdır. Ama İsrail açısından İran-Türkiye yakınlaşmasının “koridor”, Irak ve Suriye’deki etkisi daha öncelikliydi. Çünkü bütün Ortadoğu’yu etkileyebilecek bu muhtemel aksın arkasında Rus desteğinin bulunup bulunmadığını anlamaya gelmişti İsrail Başbakanı…
Netanyahu’yu iyi okuyalım: “İran’ın bölgedeki çabası bence sadece İsrail’i değil, Ortadoğu ve hatta tüm dünya güvenliğini tehdit ediyor. İran sadece Suriye değil, Irak’ı da kontrolüne geçirmek için ileri adımlar atıyor. Güvenliğimizi sağlamak için gerekirse tek başımıza askeri harekât yapabiliriz”.
Bu yüzden geçtiğimiz Çarşamba günü Tel Aviv’in Rusya’yı kırmızı çizgileri geçmemesi için “uyaracak” denli ileri gittiğini kestirebiliriz! (‘Netanyahu to warn Putin not to cross red lines’, 22/08, Jerusalem Post. Çok parantez açmak mümkün; ABD’deki iktidar kavgalarının bu ikazdaki payı ve Netanyahu’nun Putin ziyaretine Trump’la görüştükten sonra gelmesi gibi. Çıktıktan sonra da damatla buluştu! Konu sapmasın, açmıyoruz.)
Hasılı, İsrail, İran’ın Suriye-Irak’ta olmasından rahatsız, Türkiye’nin olmasından da(ha) rahatsız. Çünkü koridor kurander yapıyor…
ABD SAVUNMA BAKANI’NA S-400’LER GÖSTERİLDİ!
Eş zamanlı olarak ABD Savunma Bakanı ve Beyaz Saray’daki iktidarın yeni ortağı-James Mattis Erbil’den aktarmalı Türkiye’yi ziyaret etti.
İçeriği az-çok basına yansıdı ve özellikle ABD’nin PYD/YPG ile ilişkisinden duyulan rahatsızlık ile güvenlik güçlerinin PKK’da ele geçirdiği tanksavar füzelerinin resimleri bakana gösterildi!
Daha büyük kartlar da açıldı. Bakanın ziyaret tarihi 23 Ağustos. Bunlar da “hoş geldin” haberleri; ‘Ankara’ya yerleştirilecek bir S400 bataryası tüm Türkiye sathını denetim altında tutabilir’, 22/08, Hürriyet. Bu haber Rus Sputnik tarafından, ‘Ankara ve İstanbul’a S400 yerleştirmek NATO’ya karşıdır’ şeklinde yorumlandı. ‘S400’lerde işlem tamam’, 23/08, Yeni Şafak. Ve şu haberi de ekleyebiliriz; ‘Katar da S-400 alacak’, 24/08, Vatan.
Nihayet, Mattis’in ziyaretinin bir nedeni de, Moskova-Ankara-Tahran üçgeni merakıydı!
RUSYA-TÜRKİYE-İRAN: NE ANLAMA GELİR?
Türkiye ve İran arasında, Irak-Suriye’de bağımsız bir koridorun önlenmesi adına güçlü yakınlaşma var. Uzlaşının görünmez mürekkeple yazılmış satırı, koridorun hamileri konusunda da mutabakat olduğunu gösteriyor!
ABD ve İsrail’in, koridor projesini hızlandırdığı noktasındaki şüpheler belli ki ortak. Buna Kuzey Irak’ta yapılması planlanan referandum eklendiğinde…
Eğer… Tahran güvenilir olduğunu bu sefer gösterebilirse, Türk-İran ekseninin zemini çok daha büyük. Birçok konuda Rusya da iki ülkeyle çalışıyor.
Batı’nın korktuğu soru şu; “Türk-İran kapsamlı askeri-ekonomik işbirliği, Suriye’de Rus şemsiyesi altında açığa mı çıkıyor”?
Rus-Türk-İran üçgeni, Suriye sorununun ötesinde Orta Doğu’da güç dinamiğini bütün olarak etkileme gücüne sahip. İyi olur, kötü olur ayrı konu ama bu potansiyelden rahatsız olan çok…
AMERİKAN KÂBUSU: TÜRKİYE GİDELİ ÇOK OLDU, ORTADOĞU’YU DA SÜRÜKLÜYOR…
ABD’nin amacı, kukla bir Kürdistan varlığının ekonomik uygulanabilirliğini sağlamak yolunda Rakka’ya bitişik petrol alanlarını ele geçirmek ise bu dost tuzağının karşılığı çok…
On gün kadar önce Rus, Türk ve İran şirketleri arasında, İran’da petrol-doğalgaz çıkarmak için 7 milyar $’lık anlaşma imzalandı. Gelecek aydan itibaren de Rusya İran’dan günde 100.000 bin varil petrol alacak, ödemesini 45 milyar $ karşılığı ürünle yapacak. Özellikle hızlandırılar Türk Akımı çalışmalarını da ilave edebiliriz…
Rusya, Türkiye ve İran ilişkileri tarihte istikrarsız oldu. Üç ülke de bu mirası önce ekonomik işbirliğiyle aşmaya çalışıyor. Ardından bölgesel güvenlik geliyor ve bu konuda paydaş oldukları ortada. Üçünün de Ortadoğu batı hegemonyasına karşı çıkma konusunda ortak çıkarları bulunuyor.
Bu durumu ‘stratejik ortak seçmek’ biçiminde tarif edemeyiz. Özel bir durum bu. Sorumlusu da bizzat Batı. Az şefkat gördüğümüz için değil. Muhtaç değiliz. Açıkça düşmanlık yaptıklarından…
İş-bu nedenle Türkiye-Rusya yakınlaşması ABD’nin en büyük korkusu. ‘Ankara elimden gidiyor’ diye değil. Türk kamuoyu gideli çok oldu. Ortadoğu, hatta Büyük Ortadoğu gidiyor diye…
Gölgede kalmış bir-iki olayı not düşelim, hayatın akışına uygun mu değil mi siz karar verin; Bir, “İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif: ‘İran ve S.Arabistan yakında diplomatik temaslar gerçekleştirebilir” (23/08) İki, “ABD, Mısır’a yaptığı askeri yardımı donduruyor. Mısır Dışişleri Bakanı Trump’ın damadı Jared Kushner ile görüşmesini iptal etti”. (23/08)
Son cümleden olarak…
Siz siz olun, başlıktaki “siz”i üzerinize alınmayın.. Çünkü “biz”in tercihi ikisi de değil!