'Tayyip Erdoğan Bu Ülkenin Son Şansıdır'

AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, bugünlerin çok kritik günler olduğunu ve Tayyip Erdoğan bu ülkenin son şansı olduğunu söyledi.

VAN 22.03.2014 10:36:17 0
Tarih: 01.01.0001 00:00
AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, bugünlerin çok kritik günler olduğunu ve Tayyip Erdoğan bu ülkenin son şansı olduğunu söyleyerek, "Bu ülke o eski Türkiye olmayı kaldıramaz. Kavga yeniden başlarsa eskisi gibi de olmaz maazallah" dedi.

Gülşen Orhan, İpekyolu ilçesine bağlı köyleri gezerek hem çözüm süreci hem de son zamanlarda iyice artan saldırılara değindi. İpekyolu İlçe Başkanı Yavuz Kuşan ile birlikte Karagündüz, Çelmik, Aşağı Gölalan, Dereüstü, Aşağı Çifli, Aktaş, Değirmenak köylerini gezen Orhan, şu an gelinen noktanın hayati olduğunu ve bunun iyi görülmesi gerektiğini kaydetti. Orhan, "Bizim bir derdimiz var. Bizim derdimiz memleketin selameti, huzurudur. Kardeşin kardeşinin kanını dökmediği, barış dolu, huzur dolu bir ülkedir derdimiz. İstiyoruz ki memleketimizde sadece dertlerimizi değil sevinçlerimizi birbirimize anlattığımız günler olsun. Böyle bir derdimiz olmasa biz de evimizde oturur ne olacaksa olsun derdik. Bakınız 35 yıl boyunca yaşanmış ağır bir kavga var. Faturası ağır bir kavga. Anneler, babalar, kardeşler, çocuklar, eşler, hepimiz ağlamışız, gözyaşı dökmüşüz. Sonra ülkenin öte tarafından bir insan çıkmış ve bu ülkeye başbakan olmuş, diyor ki; 'artık analar ağlamasın.' Bu kişinin ismi Tayyip Erdoğan'dır. Kendisinden önceki hükümetler dönemi boyunca 50 bin insan ölmüş, 17 bin faili meçhul işlenmiş ve buna 'dur' diyecek tek bir insan çıkmamış. Çıkanlar da o kadar zayıf kalmışlar ki hemen bertaraf edilmişler. Özal'ın ölümünü, Eşref Bitlis'in ölümünü hatırlayalım. Şimdi ise Recep Tayyip Erdoğan var ve bu savaşı 'bitireceğim' diyor. 'Artık çocuklarımızın ölmesine müsaade etmeyeceğim' diyor. Bu adamın yanında mı duracağız, yoksa karşısında mı? Kendimize soracağımız soru bu. İşte bundan dolayı durumun hassasiyetini iyi kavramamız gerekir. Bakınız Tayyip Erdoğan ne zaman bu kavgayı bitirmek için bir adım atacak olsa bütün güç odakları bir anda onu bitirmek için seferberliğe kalkıyorlar. Hükümetimize muhtıra verdiler mi? Partimizi kapatmaya çalıştılar mı? Balyoz darbesiyle darbe yapmaya kalktılar mı? Oslo sürecini sabote ettiler mi? Gezi Parkı'ndaki iki ağacı bahane ederek memleketi yakıp yıktılar mı? En son olarak da 17 Aralık'ta kumpas kurdular mı? Hepsini her birimiz yaşayıp görmedik mi? Bunların hepsi ama hepsi bizim bu meseleyi ve ülkenin diğer meselelerini çözme iradesinde ve kararlılığında olduğumuz için başımıza geldi. Ama Adnan Menderes'e ve Özal'a yaptıklarını Allah'ın izniyle Tayyip Erdoğan'a yapamayacaklar. Çünkü halk o zaman ki halk değil. Başbakanın arkasında olduğunu her fırsatta gösterdi ve yine gösterecek" dedi.

Bundan on yıl önce batıdaki insanların Kürt diye bir halkın kültürünün, bir dilinin olduğunu bilmediğini kaydeden Orhan, "Onlara öğretilen şuydu. 'Kürt yoktur, kendini Kürt sanan Dağ Türkleri vardır' Buna da gerçekten inandırılmışlardı. Şu anda ise batıdaki Türk kardeşlerimizin bize bakışı çok farklı. Çok daha empatiyle bakıyorlar. Bunun yegane mimarı ise Sayın Başbakanımızdır. Türkiye kamuoyundaki Kürt ve Kürt sorunu algısını bugün ki hale getiren kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır. O söylemeden evvel batıdaki Şivan Perwer'i, Ehmede Xani'yi bilmiyordu. O konuştuktan sonra artık Türkler de Şivan'ı dinler oldular. Türk edebiyatçıları Kürt edebiyatına eğilir oldular. O konuştuktan sonra biz bu şekilde rahatça kendimizi, derdimizi ifade edebiliyoruz. Bunu görmezse gözümüz o zaman körüzdür. Biz görüyoruz tabi ama görmeyenler de var. Bazı Kürt siyasetçiler ne diyor? 'AK Parti Kürtleri öldürüyor.' MHP ve CHP ne diyor? Onlar da diyor ki; 'AK Parti, PKK ile bir olmuş ve devleti satıyor.' Aslında ikisinin de söylemek istedikleri tek bir şey var da, onun yerine farklı farklı şeyler söylüyorlar. İkisinin de dilinin altındaki bakla şu: 'Biz bu savaşın bitmesine hazır değiliz' diyorlar. Geçtiğimiz günlerde birkaç köye gittim ve oradaki gençler bana; 'Siz adam öldürüyorsunuz' dedi. Tamam da nerde öldürüyoruz dedim? 'Öldürüyorsunuz işte' dediler. Ben nerde diye sordukça onlar sadece 'öldürüyorsunuz' dediler. Biz insanları öldürmüyoruz, biz ölümleri ortadan kaldırıyoruz. Biz kardeş kanını ortadan kaldırdık" diye konuştu.

Yaşanan saldırılara da değinen Orhan, BDP'nin bu noktada saldırılarının artık kabul edilemez bir duruma geldiğini kaydetti. Orhan, "CHP, cumhuriyet kurulduğundan bu yana bu memlekete ne verdi? Bu memlekete ne yaptı? Hiçbir şey yapmadı. Cumhuriyet kurulduktan sonra bu insanların medreselerini kapattı, insanların kültürlerini unutmasına sebep oldu. Fakirleşmesine sebep oldu. Peki ya AK Parti'nin icraatları. Ben sayamıyorum inanın ki. Yapılan okul, hastane, yol, su ve bütün diğer hizmetler. CHP zihniyetinin kaldırdığı Kur'an-ı Kerim eğitimini ders konularına bu hükümet ekledi, Kürtçe dersini seçmeli ders olarak yine bu hükümet ekledi. Ekledi ki çocuklarımız dinlerini, dillerini, kültürlerini, gelenek ve göreneklerini çok iyi bir şekilde bilsinler ve yaşasınlar.

Bizim eskisi gibi barış içinde yaşamamız lazım, kardeş olmamız lazım. Diğer partilerin seçim araçlarını taşlamak, partilileri darp etmek, seçim bürolarını taşlamak, savunmasız kadınları sokak ortasında öldüresiye dövmek kardeşlik getirmez, barış getirmez. Buradan soruyorum Ey BDP niçin gençleri AK Parti'ye düşman ediyorsun? Niye bir kardeşi diğer kardeşe tehdit ettiriyorsun? Bu memleketin yüzde 51'i AK Parti'ye oy veriyor. Bu insanların aklı - fikri yok mu? Yanlışın doğrunun ne olduğunu bilmiyorlar mı? Gidip tesadüfen mi AK Parti'ye oy veriyorlar? Biz sizin partinize, elemanlarınıza bunları yapıyor muyuz? Bugün biz rahat gezelim diye bir minibüs dolusu asker polis bizleri takip ediyor ve bizlerle dolaşıyor. BDP'li insanlardan ve gençlerden gelecek taşlardan bizleri korumak için. Ayıp değil mi? Biz hepimiz kardeş değil miyiz? Biz hepimiz komşu değil miyiz? Bizi bu hale sokan BDP'yi önce Allah'a sonra da size havale ediyorum" dedi.

"TAYYİP ERDOĞAN BU ÜLKENİN SON ŞANSIDIR"

Orhan, bugünlerin çok kritik günler olduğunu ve Tayyip Erdoğan bu ülkenin son şansı olduğunu söyleyerek, "Bu ülke o eski Türkiye olmayı kaldıramaz. Kavga yeniden başlarsa eskisi gibi de olmaz maazallah. Allah o günleri göstermesin, ama öyle bir durumda kardeşler birbirlerine kastedecek. Korkarım Suriye'den beter olacağız. Birilerinin göremediği, bir başka cenahın da çok istediği portre budur. Bunu sağlamanın tek yolunun da Tayyip Erdoğan'ı bertaraf etmekten geçtiğini biliyorlar. Tek hedefleri de o olmuş şimdi. Onu kaç defa indirmeye çalıştılar gördünüz değil mi? Şimdi ise yargı ile indirmeye çalışıyorlar. 17 Aralık bunun bir neticesidir. Silahla, darbeyle, muhtırayla, yapmaya çalıştılar ama yapamadılar. Şimdi ise devletin içinde ona paralel bir devlet yerleştirmişler yıllar yılı, onunla indirmeye çalışıyorlar. Bu o güç odaklarının son şansı. Allah'ın izniyle yine başaramayacaklar. Bunu hep birlikte göreceğiz. Son olarak sizden ricamız iradenizi hiç kimseye teslim etmeyin. Taş atmak kolaydır ama barış zordur. Biz sadece bize oy verin diye anlatmadık bunları. Neler olduğunu görün, hatırlayın ve oyunuzu ona göre atın istiyoruz" şeklinde konuştu.