“SURİYE’NİN PARÇALANMASI, TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASI DEMEKTİR”

‘ANKARA, ABD’DEN SIYRILIP RUSYA VE İRAN’LA İŞBİRLİĞİNE GİDEBİLİR’

VAN 12.10.2016 11:32:55 0
“SURİYE’NİN PARÇALANMASI, TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASI DEMEKTİR”
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Ankara’nın Suriye politikasının değişme yolunda olduğunu savunan eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin’e göre, Türkiye, Şam ve Bağdat hükümetleriyle işbirliğine gitmeli. ABD güdümlü politikanın Ankara’nın çıkarına olmayacağını söyleyen Pekin, “Suriye’nin, Irak’ın parçalanması Türkiye’nin parçalanması anlamına gelir” dedi.
Sputnik/ Ceyda Karan
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uçak krizinden sonra ilk kez Türkiye’yi ziyaret etti. 23. Dünya Enerji Kongresi vesilesiyle düzenlenen ziyarette Putin’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin en belirleyici yanı, enerji gündemi ve Türk Akımı anlaşması oldu. Kritik mesele ise iki ülkenin farklı kamplarda yer aldığı Suriye kriziydi.
Putin’in Türkiye ziyareti ve Türkiye’nin Suriye başta olmak üzere Ortadoğu politikalarına olası etkilerini, Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin ile konuştuk.
‘ANKARA, ABD’DEN SIYRILIP RUSYA VE İRAN’LA İŞBİRLİĞİNE GİDEBİLİR’
Rus lider Vladimir Putin’in Türkiye ziyaretinin, enerji zirvesi maksadıyla olsa da çok önemli olduğunu dile getiren Pekin, Putin’le yapılan temasları Türkiye’nin Suriye politikasının değiştirilmesi yönünde bir işaret olarak değerlendirdi.
Putin’in Suriye’nin toprak bütünlüğü gibi konularda Türkiye’ye güvence verebileceğini söyleyen Pekin, “Rusya’nın desteğini alabileceğini ve Türkiye’nin, ABD’den ve Batı’dan kaynaklanan politikalardan biraz daha sıyrılabileceğini, dolayısıyla Rusya ve Suriye ile çok daha yakın bir işbirliği içinde olabileceğini düşünüyorum. Bu bakımdan Putin’in ziyareti çok önemli. Yani Türkiye’nin Suriye politikası değişebilir” değerlendirmesi yaptı.
‘SURİYE POLİTİKASI DEĞİŞME YOLUNDA’
Erdoğan’ın Rusya ile normalleşme sinyallerine rağmen ‘Suriye’de Esad’sız bir çözüm olmalı’ beyanlarında bir ‘yumuşama’ gözlendiğini savunan Pekin, Ankara’nın Suriye sahasındaki aktörleri gözeterek daha dikkatli hareket etmesi gerektiğini söyledi:
“Hatırlarsanız Esad geçtiğimiz günlerde bir dergiye demeç verdi. Burada açıkça Türkiye ile de görüşebileceğinden bahsediyordu. Bu iyiye işaret. Büyük ihtimalle Türkiye’nin Suriye politikası değişme yolunda. Ancak bu birdenbire olmuyor. Çünkü mümkün değil. Rusya ile Türkiye arasındaki itilaf çok kısa bir sürede çözüldü ama Suriye’de çok fazla aktör var işin içinde. İran var, Rusya var, ABD var. Bu sebeple kısa zamanda değişmesi mümkün değil. Türkiyenin çok daha dikkatli hareket etmesi gerekiyor.”
‘PARÇALANMIŞ BİR TÜRKİYE NE RUSYA NE BATI’NIN İŞİNE GELİR’
Türkiye’nin Suriye’de atacağı adımlarda hem bölgesel hem de küresel aktörleri gözetmek zorunda olduğunun altını çizen Pekin, “Doğrudan doğruya ABD’yi karşısına alarak da birşey yapması mümkün değil. Kesinlikle hem Suriye hem Rusya hem İranla hem de Irak ile birlikte hareket etmesi gerekiyor. Öbür türlü, ABD’nin güdümünde hareket edilirse, Washington’un stratejisi Suriye’yi parçalamak. Bu Türkiye’nin parçalanmasına yol açar. Parçalanmak üzere olan bir Türkiye ne Batı’nın ne de Rusya’nın işine gelir” diye konuştu.
‘İBADİ’NİN ÇIKIŞLARININ SEBEBİ ABD’NİN DOLDURMASI’
ABD’nin Bağdat hükümetini yanıltarak, Türkiye’nin Musul operasyonuna katılabileceği sinyallerine kırmızı ışık yakılmasının önünü açtığını söyleyen Pekin, Washington’un Türkiye’yi bölgedeki çıkarlarına bir tehdit olarak gördüğünü savundu.
Pekin şöyle devam etti: “Sonuçta Bağdat hükümeti ABD istemediği için bizi istemiyor. Yani kesinlikle ABD, Türkiye’nin Musul harekatına katılmasını, bu konuda söz sahibi olmasını istemiyor. ABD, Irak’ta kuracağı düzen için Türkiye’yi bir tehdit olarak görüyor. Türkiye’nin planlarını bozacağını değerlendiriyor. Çünkü orada PKK da var. Dolayısıyla Bağdat’taki parlementonun aldığı karar ve İbadi’nin çıkışı tamamen ABD’nin doldurmasıyla. Bakın bizimkiler zaman zaman ‘Musul’a harekat düzenleyelim, Peşmergeleri biz kullanırız’ diye düşüyorlar. Aslında onların patronu da ABD. Şu anda biz Barzani ile iyi geçiniyoruz çünkü bize ihtiyacı var. Petrolü nasıl satacak, denize açılamıyor. Ticaretini bizle yapıyor. Ama bu kesinlikle Barzani’nin isteğiyle bizim Musul’a girmemizle sonuçlanmaz.”
‘TÜRKİYE BÖLGE ÜLKESİ OLARAK, IRAK’TA SÖZ SAHİBİ OLMALI’
Ankara’nın Irak’ta Bağdat, Suriye’de ise Şam hükümetini esas alarak diyalog kurması gerektiğinin altını çizen Pekin, bunun yenine IKBY Başkanı Mesud Barzani ya da Eski Musul Valisi Nuceyfi gibi aktörlerle görüşmenin yanlış olacağını ifade etti:
“Biz aslında dost olmamız gerekirken Bağdat hükümetini dışlıyoruz ve bu ABD’nin işine geliyor. ABD, Türkiye’nin emellerini onlara anlatmak suretiyle olayları saptırıyor. ‘Benim Irak toprağında gözüm yok’ diyor Türkiye. Ama Irak’ın yeni baştan yapılandırılmasında Türkiye’nin sözü olması lazım. Çünkü biz komşuyuz ve oradan gelen bir tehdit ile karşı karşıyayız. PKK Kandil’de üslenmiş durumda. Bizim orada akrabalarımız var. Onları da korumak zorundayız. Sınırımızdaki bu kargaşayı bitirmek zorundayız.”
‘YENİ OSMANLICI ANLAYIŞTAN VAZGEÇİLMELİ’
Ankara’nın Körfez hattına yaklaştığı değerlendirmelerini doğru bulmayan Pekin, Türkiye’nin Katar’daki üssünü hatırlatarak, Ankara’nın Körfez ile olan temaslarını, ABD’nin bölgeden çekilmesiyle ortaya çıkan boşluğu doldurma girişimi olarak yorumladı. Türkiye’nin ‘Stratejik derinlik’ adı altında Yeni Osmanlıcı bir politika izlediğini ve bunun çok vahim sonuçlar doğurduğunu belirten Pekin, bu anlayıştan bir an önce dönülmesi gerektiğinin altını çizdi:
“Bu politikadan dönülmesi demek Türkiye’nin Ortadoğu’daki sorunlardan alakasını kesmesi anlamına gelmiyor. Biz de o bölgede komşuyuz ve Ortadoğu’daki herşey Türkiye’yi etkiliyor. O yüzden çözümde mutlaka Türkiye’nin de olması gerekiyor. Bunun anlamı Yeni Osmanlıcılık değil. Zaten böyle bir gücümüz yok. Bunu yapıyorsak o zaman Türkiye parçalanır. Irak parçalanır, Suriye parçalanır. ABD’nin ekmeğine, GOP projesine prim vermiş ve ona hizmet etmiş oluruz. Ben hükümetin bu politikadan uzaklaştığını görüyorum.”
‘HALEP’İN ORDU KONTROLÜNE GEÇMESİYLE, ANKARA-ŞAM İŞBİRLİĞİ ARTACAK’
Halep’te Suriye ordusunun ilerleyişinden sonra, IŞİD’i temizlemek adına Ankara ile Şam arasında işbirliğinin artacağını savunan Pekin, şöyle konuştu:
“Türkiye Cerablus’a müdahaleye mecbur kaldı. ABD de kerhen izin verdi. Halep’in Şam kontrolüne geçmesi ve Suriye ordusunun Rakka’yı alması, Türkiye’nin görmek istemediği bir Kürt oluşumunu engeller. Bu bakımdan bu tip faliyetlerde Türkiye’nin mutlaka masada olması gerekiyor. Ama önce yapması gereken şey Irak ve Suriye merkezi hükümetiyle Rusya ve İranla işbirliği. Böylece ABD’yi dengelemesi gerekiyor. Bu işten başka çıkış yok. Türkiye mezhepçi politikalarla uğraşırsa, o zaman emin olun bu savaş 15 sene daha sürer, bu kadar daha insan ölür.”