Suriye Batağında İslamcılar!

Asiye RÂNÂ

VAN 7.10.2012 17:18:51 0
Suriye Batağında İslamcılar!
Tarih: 01.01.0001 00:00
 

SURİYE BATAĞINDA İSLAMCILAR!

Türkiye’nin Suriye’ye girmemesi en büyük temennim…

Bu meseleyle yatıp bu meseleyle kalkıyorum özellikle de son günlerde…

Olası sonuçlarını düşünüp tartışıyoruz. Elbette herkes olayı durduğu siyasi zeminin çerçevesinde değerlendiriyor.

İslami camianın içerisinde bir avuç maceraperestin dışında “Suriye’ye hemen ve ne olursa olsun girelim” diyenlerin sayısı çok değil…

“Suriye’ye kesinlikle girmemeliyiz” diye düşünenler de çoğunluğu oluşturmuyor…

Asıl çoğunluğu devlete sonsuz güven besleyenler oluşturuyor. Bunların içerisinde İslamcıların sayısı bir hayli fazla… Bu gurup devletin kolay kolay savaşa girmeyeceğini düşünüyor.

Asıl ürküten gurup bu guruptur, bunlar çoğunluktur ve savaşa kolay ikna olabilecek bir zeminde durmaktadır.

Şunu akıldan çıkarmamak lazım ki hiçbir devlet zeminini hazırlamadan ve halkını ikna etmeden savaşa girmez.

Bu noktada Amerikalı entelektüel Webster Tarpley’in Press tv’ye yaptığı konuşma manidardır. Özetle şöyle diyor Tarpley:

“Bu sözde tampon bölge; Suriye toprağının bir bölümünü işgal etmek anlamına gelen bir savaş eylemini örtmek içindir. Buradaki ana fikir; toplamış oldukları NATO destekli ölüm mangaları, onların yoldaşları, kaçaklar, paralı askerler ve diğerlerinin daha sonra bu tampon bölgeyi kullanarak Suriye’ye karşı daha ileri hareketlerde bulunabilmelerini sağlamaktır. Sonra burası cephe haline gelir. Eğer Suriyeliler karşı ateş açarlarsa Türk askerlerine ateş ediyor olacaklar. Bu savaşa doğru atılan büyük bir adımdır.”

Bu öngörünün doğru olup olmadığını ileriki günlerde göreceğiz…

Türkiye Suriye ile savaşa girmez ve tüm problemler İran, Suriye ve Türkiye’nin birlikte hareket edecekleri barış zemininde ve toprakları faklı devletlerin sınırları içerisinde kalmış olan Kürtlerin de hakları gözetilerek çözülürse elbette bunu mutlulukla karşılamaktan başka bir niyetimiz olamaz.

Fakat ülke dönülmez bir yola girmiş gibi görünüyor…

Ve eğer Türkiye Suriye'ye savaş açarsa İran'ın müdahalesiyle savaş büyüyecek ve Türkiye birçok cephede savaşmak zorunda kalacaktır. Bu arada ülke içinde de bir Kürt ayaklanması muhtemeldir. Bu durumda farklı ülkelerdeki Kürtlerin birleşip bir Kürdistan kurma isteği olasıdır.

Peki, bu süreçte neler olur?

Türk ve Kürt İslamcı aydınlar ve onların peşindekiler birbirlerinden tamamen ayrılırlar. Türklerin ve Kürtlerin birlikte oluşturduğu cemaat ve dernekler dağılır. Herkes sağlıklı düşünme yetisini kaybeder ve tarafsız hemen hemen kimse kalmaz.

Elbette vicdanları birbirleriyle savaşmaya karşı çıkar. Fakat insanın fıtratı gereği birisini öldürebilmesi için önce onun düşman olduğuna vicdanını ikna etmesi gerekir. İşte bu konuda argüman bulmak için koşacakları yegane kaynak Kur’an ve Hadisler olacaktır.

Bu da yetmeyecek karalama ve iftira kampanyaları başlayacaktır. Çünkü karşınızdakinin öldürülmeye layık olduğunu hem kendi vicdanınıza hem toplum vicdanına kanıtlamanız lazım. Böyle bir durumda İslamcıların ne kadar çirkinleşebileceğini kestirmek dahi istemiyorum… Ama bunun işaretlerini sezmiyor değilim…

İslam tarihi bunun acı örnekleriyle doludur. Cemel olayına benzer şeyler yaşamamız muhtemeldir. Bizden sonraki kuşaklar ne yazık ki atalarının bu rezil durumuna kılıf aramak zorunda kalacak. Malumunuz islam alimleri Cemel olayında Müslümanları temize çıkarmak için Yahudileri işaret etmektedir. Kimse kendini kandırmasın onca can birilerinin güç ve iktidar isteği yüzünden döküldü.

Şu an coğrafyamızın her yerinde Emperyalist ve Siyonist ajanların ayak izleri mevcutsa da asıl sorun ümmetin bozuk zihniyetidir. Emperyalist, faşist ve mezhepçi duygular maskelerin altında gizlidir.

Hem devlet, Kürtlerin özgür ve mutlu olacakları, “öteki” gibi hissetmeyecekleri adımları atamadı, hem de maalesef çevremde Suriye ile ilgili “Girip alalım işte, orası zaten bizimdi” şeklinde yarı şaka yarı ciddi faşistçe cümleler duymaktayım… Türk İslamcıların zihniyetini ölçmek açısından bu sarf ettikleri sözler önemlidir.

Bu durum bahsettiğim çoğunluğun aslında içinde beslediği “Osmanlıcılık” duygusu nedeniyle savaşa ne de kolay ikna olabileceğini göstermektedir.

Müslüman maskelerin altındaki bu düşünceleri görmek beni ne kadar ürkütüyor anlatamam…

Suriye ile savaşa girilirse; çıkması muhtemel iç savaşı da düşünürsek durum gerçekten vahim…

Dua etmenin dışında yapacak bir şeyler mutlaka olmalı…

Selam ve dua ile…