Suçu ve suçluyu araçsallaştırdılar

Taha Özhan: Karşımızda, suçluyu yakalamak yerine suçu daha sonra kendi müdahalesinde kullanabileceği bir kıvama gelinceye kadar araçsallaştırarak açıkça suç işleyen bir odak var.

VAN 4.01.2014 12:01:58 0
Suçu ve suçluyu araçsallaştırdılar
Tarih: 01.01.0001 00:00

Sabah yazarı Taha Özhan, Perspektif sayfasındaki köşesinde 17 Aralık operasyonlarının bugüne kadar ki yansımalarını değerlendirdi. 17 Aralık’la birlikte yargı vesayetinin gidebileceği boyutun ortaya çıktığına işaret eden Özhan, bu sürecin Türkiye’nin normalleşme sancılarının devam edeceğini gösterdiğini belirtti.

Özhan, özellikle ikinci dalga operasyonuna dikkat çekerek, “Olanı biteni hala bir hukuk tartışması içerisinde okumaya gayret ederek, 'yargının seçimlere girmeyeceği' gibi tespitler ise vesayet odağının varlığının itirafından ibaret. Mesele tam da burada. 'Seçimlere girmeyecek olan bir odak' kayıt dışı bir operasyonla, siyasetin kaderini doğrudan belirleyecek adımlara imza atabilir mi? Eğer bu ilke üzerinde bir mutabakat sağlanmayacaksa karşımızda çok ciddi bir adalet, siyaset ve ahlak sorunu var demektir” dedi.

YARGI-EMNİYET ORTAK VESAYETİ

Taha Özhan, 17 Aralık'ta ortaya çıkan yargı-polis ortak vesayet girişiminin siyasi kodlarının 7 Şubat'ta saklı olduğunu söyledi. Seçilmiş iradenin Kürt meselesine dair ürettiği siyasetinin 7 Şubat’ta yargılanmaya çalışıldığını ifade eden Özhan, şöyle devam etti: “7 Şubat'ta saf siyasi bir meseleyi KCK marifeti ile kriminal görüntü vererek siyasete müdahale etmeye kalkmıştı. 17 Aralık'ta ise yolsuzluk gibi kimsenin yanına bile yaklaşmak istemeyeceği bir sis bombası eşliğinde siyasete müdahale girişimi yaşandı. …Karşımızda, suçluyu yakalamak yerine suçu daha sonra kendi müdahalesinde kullanabileceği bir kıvama gelinceye kadar araçsallaştırarak açıkça suç işleyen bir odak var. Daha da net söylemek gerekirse, suçluyu ve suçu kendi makro operasyonunun mikro unsuru olarak gören bir odaktan bahsediyoruz. Bu durum aynı dosyada bulunan ve gerçekten suç işlemiş olanların da neredeyse sağlıklı bir şekilde yargılanmasını engelleyebilir.”

MESELE HUKUKİ SÜREÇ DEĞİL!

Meselenin hukuki bir süreç olmadığını öne süren Özhan, 17 Aralık’ı yan yana gelmesi mümkün olmayan dosyaların harmanlandığı, 17 Aralık, İran, altın, imar, El-Kaide, finans, siyasiler, Suriye vb. başlıkların aynı müdahalenin içerisine boca edildiği bir girişim olarak niteledi.

Özhan, dün askeri vesayete kefil olanlar gibi bugün de yargı vesayetine canhıraş kefil olanların trajedisinin yaşandığını kaydederek, siyasete ancak seçim sandıklarının kefil olacağını vurguladı. Yargı vesayetini sandığın gerileteceğini dile getiren Özhan, şu uyarıyı yaptı:

YARGI VESAYETİNİ SANDIK GERİLETİR

“Tıpkı asker gibi yargı da seçimlere girmeyecek. Olağan üstü durumlarda, yargının başlattığı sürecin teknik olarak durmaması ise askeri vesayetin 35.Madde dünyasından ibaret olacaktır. Dün nasıl seçim sandıkları askeri vesayeti sandıkta gerilettiyse bugün de benzer bir durum yargı vesayeti için yaşanacak. Aksi bir durum ise Türkiye'nin ahlaki, hukuki ve siyasi dünyası artık ortaya çıkmış olan neovesayet düzeninde yaşamak anlamına geliyor.”