Sömürmüşler semirmişler

Emin Pazarcı

VAN 21.09.2015 10:50:24 0
Sömürmüşler semirmişler
Tarih: 01.01.0001 00:00

Milletin ve devletin sırtına kene gibi yapışmışlar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkına kadar sömürmüşler; sömürdükçe de semirmişler. 

Haram ve aldatma üzerine kurulu koca bir imparatorluk oluşturmuşlar. Üstelik, bunu yaparken harama bile hile karıştırmışlar. 
Sinsi bir yapıları var… 
Yalan üzerine kurulu bir de dünyaları! 
Herkese “haram” olanı kendilerine “helal” görmüşler. Bir yandan din adına ahkâm keserken, diğer taraftan yemişler, yemişler, yemişler… 
Bu milletin yer üstü ve yer altındaki zenginliklerini bile sömürmüşler. Tehdit, şantaj, hile ve akla hayale gelmeyecek her türlü oyunu sergileyip başkalarını kaçırmışlar. Onlardan kalanın üzerine de sırtlan misali kendileri oturmuşlar. 
Şimdi hepsi bir bir ortaya çıkıyor… Yakalanan da benzer yol ve metotları kullanarak soluğu yurt dışında alıyor… 
İlginçtir, hepsi aynı tornadan çıkmış gibi. Tamamı benzer imalat hataları ile dolu. Yavuz hırsız misali suçüstü yakalansalar bile sonuç değişmiyor. Adeta suç işleme imtiyazları varmış gibi bağırıp çağırmaya, sövüp saymaya devam ediyorlar. 
Bunlar garip tipler ordusu! 
* * *
Münafık bunlar! Üstelik kelimenin ifade ettiği bütün anlamları bünyelerinde toplamışlar. Söyledikleri başka, yaptıkları farklı… 
İsrail’in devlet otoritesine saygı gösterilmesi gerektiğini söylerken, Türkiye’deki devlet otoritesini tanımıyorlar. Çünkü, kendilerini devletin de üzerinde görüyorlar. 
Ülke ve millet düşmanı bunlar. Aynı zamanda da batının taşeron ve uşağı. İşte bu yüzden sıkıştıkları zaman o tarafa doğru koşuyorlar. Oraya sığınıp, yaşadıkları, ekmeğini yedikleri ülkeyi yerden yere vuruyorlar. 
Rant üzerine kurulu eğitim kurumları ve üniversiteler oluşturmuşlar. Şirketler kurup, milletin kaynaklarına yönelmişler. Sülük gibi emmişler. 
Devletin içine sızmışlar, ülke kaynaklarını kendi kirli yapılarına pompalamışlar. “Hak, hukuk, adalet” nutukları atarken, her türlü değeri ayaklarının altına almışlar. 
İllüzyonlar yapıp “himmet” adı altında vatandaşın cebine el atmışlar. Topladıkları paraların nereye gittiği ise belli değil. 
Örümcek misali ağlar örüp av 
kovalamışlar… 
Kene misali kan emmişler. 
Yeni iştigal alanları ise terör destekçiliği. Artık sinsice kan emmeyi bıraktılar. Açıktan kan dökenlere destek veriyorlar. 
* * *
Mahallelerin arsız çocukları olur hani… 
Yapar, eder, her türlü rezilliği sergiler, sonra da milletin karşısına geçip çemkirir; dayak yese bile sırıtarak bağırır: 
-Acımadı ki, acımadı ki… 
Bunlar da öyle! 
Söylemleri ile eylemleri taban tabana zıt. Adam her gün “din, iman, ahlak” nutukları atıyor, millete telkin veriyor. Denetimindeki medya organlarında yazıp-çizen ve konuşanlar ise dini değerlerle alay ediyor. Gazetelerindeki köşelere oturttukları son transferleri ise genellikle “din afyondur” düşüncesine sahip eski Marksist kalemler. 
Marksist, terörist, ateist, sosyalist, faşist hiç fark etmiyor. Kimi bulurlarsa topluyorlar. Kendilerine kim destek verecekse sarılıyorlar. 
Yeter ki kurdukları yapıya destek versin. Yeter ki aldıkları savaş düzeninde kendileri ile birlikte saf tutsun. 
* * *                
Batıyorlar, büyük çatırtılar çıkararak çöküyorlar… 
Ama güzellikleri yıktılar. Bu ülke insanının inandığı değerlere çok büyük zararlar verdiler. Artık pek çok kişi “cemaat” denince durup düşünüyor! Hayatını hayır işlerine adayanlar bile “himmetten” bahsedilince kendisine “acaba” sorusunu soruyor. 
PKK nasıl bu ülkenin insanının içine “düşmanlık tohumları” ekip şimdi biçmeye çalışıyorsa, bunlar da güvensizlik fitnesini soktular. 
İslam adına İslam’a en büyük darbeyi vurdular. 
Yazık ettiler!.. 
Bu Paralel Yapı sadece kendi kendini yok etmedi. Bu ülke insanının kale gibi yükselen değerleri üzerinde de zor kapanacak gedikler açtı. 

emin.pazarci@aksam.com.tr