SİZİN DOSTUNUZ ALLAH, ONUN RASULÜ BİRDE MÜMİNLERDİR -

OSMAN COŞKUN

VAN 21.07.2015 09:45:51 0
SİZİN DOSTUNUZ ALLAH, ONUN RASULÜ BİRDE MÜMİNLERDİR -
Tarih: 01.01.0001 00:00


 Bizler özellikle de halkı Müslüman olan memleketler Kur’an’sız bir İslam ve Müslümanlık ile avutuluyoruz. Ki düşüne biliyor musunuz kitabının kendisinden ne istediğini bilmeyen bir Müslüman tipi!  

 Son iki yüz yıldır dünyada olup bitenlere dikkatli bir şekilde bakar isek özellikle de halkı Müslüman coğrafyada hiç de güzel şeylerin olmadığını hatta çok kötü ve hoşa gitmeyen bir durumun yaşandığı ve halende yaşanmaya devam edildiği her aklı olanın anlayıp ibret alacağı kadar açık ve görünür bir şekilde ortadadır. Bu durumu görüp anlamak için ise fazla bir çabaya gerek yoktur. Halkı Müslüman diye bilinen bu toprak parçalarında huzur adına hiçbir şey kalmadı bu halk İslam’ın hiç bir güzelliğini temsil edemez hale getirildi.  İslam’ı anlatacak ve anlaşa bilecekleri ortak bir dilleri bile ellerinden alındı.

Buralar haber merkezlerinde sürekli kan, gözyaşı ve ölüm haberlerinin verildiği hatta aynı din mensuplarının birbirinin acımasızca boğazını kestiği yerler olarak batının özelliklede Yahudi kaynaklı haberler olarak dünya bültenlerinde yer aldı halende almaya devam etmektedir. Dünyanın neresinde küçücük bile olsa İslam’ın ve Müslümanların hayrına olacak tevhidi hareketler ki bunlar sadece İslam’ın bir yaşam biçimi, bir devlet olması ile ilgili gayret ve çabalardır ki bunlar İslam’ın düşmanları tarafından terörist hareketler olarak algılanıp en ağır silahlar ile kısa süre içerisinde özellikle lider kadrolarını oluşturan Müslümanlar insansız hava araçlarıyla veya en kalleş suikastlar ile şehit edilmektedirler. Çünkü bunlara göre bu guruplar kendi dışındaki ülke halklarına rejim ihracında bulunmaktadırlar.

Bunun en son örneğini siyasi yönlerinin tamamına katılıp diğer bir takım özelliklede mezhepsel yönlerine çekince koyduğumuz İran İslam devrimine karşı yapılan uygulamaları göstermekte sanırım ne kadar haklı olduğumuz ve aklımıza geldiği gibi veya hissi konuşmadığımızın da bir delilidir. İslam’ın ve Müslümanların düşmanı olan kafir ve zalimler siyasi ve ekonomik ambargolar ile tıpkı Mekkeli müşrik dedeleri gibi bu hareketide yok etmeye çalıştılar ve halende bu konuda çalışmalarını sürdürüyorlar.  Bu yaptıklarında da ne kadar başarılı olup olmadıklarını siz değerli kardeşlerimizin takdirine bırakıyorum.

Kendileri iki yüz yıldır sürekli demokrasi ihraç eder iken ve bunu da kanlı bir şekilde milyonlarca Müslümanı katlederken Afganistan’da bilinen rakamlar ile üç milyon altı yüz, Irak’ta bir buçuk milyon, son örnek olması açısından Suriye’de yaklaşık beş yüz bin Müslümanı acımasızca ve geliştirmiş oldukları son teknoloji ürünü silahlar ile öldüren kafir ve zalimler rejim ihraç etmiş olmuyorlar! Daha önce Ruslara karşı Afganistan’da her türlü lojistik ve teknolojik olarak destekledikleri Müslümanları aynı ülkeyi kendileri işgal edince düşman guruplar olarak ilan edip adını da Taliban koymadılar mı? Ve bunun üzerinden çeşitli bahaneler üreterek diğer İslam ülkelerine saldırmadılar mı? Arap baharı adı altında bu gün orta doğuyu kan gölüne çevirip milyonlarca Müslüman’ı yerinden yurdundan edip binlercesini acımasızca katledip öldürmediler mi? Bütün bunlara ve daha fazlasına içinizin yanarak evet dediğinize eminim. Peki, bütün bunları niye sizlerle paylaştım? Şu an itibariyle dünyada olup bitenlere genelde dünyada özelliklede halkı Müslüman olan ülkelerde olup bitenlere bakınca insanlığını yitirmemiş ve insan olan herkesin rahatsız olduğunu sanırım söylemeye hiç hacet yoktur.

Bunların niye başımıza geldiğini hiç düşündük mü? Şu andaki yaşanılan durum uykularımızı kaçırıp bizleri rahatsız etmiyor mu? Bu soruya verilecek cevabınızın tahmin ettiğim gibi evet olacağıdır. Çünkü henüz insanlığımızı tamamen kaybetmedik. Şimdi kendi kendimize soralım. Bu tür istenmeyen ve kötü olayları neden hep halkı Müslüman olan ülke halkları yaşıyor? Allah’ın siz gereği gibi iman eder iseniz Allah size ne diye zülüm etsin ilkesi yoksa bizlerin gerçekten iman etmediğimiz için başımıza geldiğini unutuverdik.  

Malumunuz bu tür olayların sadece bir tek sebebinin olması mümkün değil ama en önemli sebebini bakın şu Kuran ayetleri, ne güzelde açıklıyor: “Sizin dostunuz ancak Allah, O’nun peygamberi ve namaz kılan, zekat veren ve rükû eden Mü’minlerdir. Kim Allah’ı, peygamberini ve inananları dost edinirse bilsin ki, şüphesiz Allah’tan yana olanlar üstün gelirler. Ey İnananlar! Kendilerine sizden önce kitap verilenlerden, dininizi alaya ve eğlenceye alanları ve inkarcıları dost olarak benimsemeyin. İnanıyorsanız sadece Allah’tan korkun.”(Maide-55-56-57) Allah’ın kurtuluş reçetesi olarak gönderdiği Kuran’ı maalesef bizler gönderildiği amacın dışında kullanarak bu duruma düştüğümüzü unuttuk ve başımıza gelenleri de yanlış bir kader anlayışıyla izah edip sürekli avunduk ve avutulduk.

Yukarıda mealini vermiş olduğumuz ayetleri bir kez daha dikkatli bir şekilde okur ve anlamaya çalışır isek nerede ve hangi konularda hata yaptığımız çok açık olarak ortaya çıkacaktır. Bizler ayette bizlerden istenileni yapmak yerine ayetin hükmünü yok sayarak hem Allah’ın hem onun peygamberlerinin hem de iman edenlerin açıkça düşmanları olan kâfir ve zalimleri dostlarımız ve müttefiklerimiz olarak kabul etmek suretiyle bu gün ve gelecekte bizden sonrakilerin de bedelini ağır bir şekilde ödeyeceği hataları yapmaya başladık. Sizlerin de bildiği gibi dost: Her şeyiyle kendisinden emin olunan, emniyet duyulan bizim gibi bizlerden birisi, aynı dinin mensubu, aklından istifade edilen ve evinize kabul edip aynı sofrada aileniz ile birlikte yemek yiye bileceğiniz insanlardır.

Benim yazdıklarıma birçok güzel özellikleri de sizler ilave ede bilirsiniz. Kur’an’ı kerim şayet babalarınız veya kardeşleriniz inkarı imana tercih ediyor iseler gerçek müminlerin onlara karşı sevgi beslediklerini göremezsin buyurur iken bizler nasıl olur da İslam’a ve Müslümanlara karşı kinlerinden parmaklarını ısıran kafir ve zalimleri müttefik veya stratejik ortaklarımız olarak kabul edebiliriz? Müslümanlar bu kadar mı aklını kullanmayan veya gölgelerinden korkan insan tipleri oluverdiler. Allah’ın onlar sizinle göğüs göğüse çarpışıp savaşamazlar ancak surların arkasından korkak bir şekilde savaşırlar dediği düşmanlarımızı ne kadarda gözümüzde büyüttük öyle değilmi? Oysa rabbimiz nice sayıca az topluluklar kendilerinden çok daha fazla topluluklara üstün gelmişlerdir buyurarak bu sünnetin kıyamete kadar değişmeyeceğini ilan etmedi mi?  Bizler bu Kur’an ayetlerini sadece okuyarak kendimizi kurtarıvereceğimizi mi sanıyoruz? Ki eğer böyle düşünüyor isek kıyamete kadar hatta kıyamette bile kurtuluşumuz mümkün olmayacaktır.

Bizler özellikle de halkı Müslüman olan memleketler Kur’an’sız bir İslam ve Müslümanlık ile avutuluyoruz. Ki düşüne biliyor musunuz kitabının kendisinden ne istediğini bilmeyen bir Müslüman tipi! Durum böyle olunca Allah’ın yapmayın, şiddetle kaçının dediği hal ve davranışları sergileyen ve halende Müslüman olarak kaldığını zanneden çeşitli guruplara bölünmüş ve her grubun kendi elindeki parçayı doğru ve gerçek olarak kabul ettiği düşmanları tarafından kullanılmaya müsait bir yığın insan! Ki bu insanlar Allah ve inananların düşmanları olan kafir ve zalimlere karşı vermeleri gereken mücadeleyi, savaşı, direnci düşmanları tarafından kurulan tuzaklara düşerek kendi din mensuplarına vererek “Allah’ hu Ekber” diyerek dünyanın gözü önünde insanların başlarını keser duruma getirildiler.

Ne acı ki ölende Hasan öldürende Hasan Hans veya Coni ise perdenin arkasında keyifle ve zevkle kahvesini içip olup bitenleri seyretmektedir. Daha önce sahnelenip birçok kez oynatılan bu eski filimler de Müslümanlar olarak halen başrol oyuncuları veya figüranlar olarak rol almaya devam edecek miyiz? Şayet eder isek ahirette hesabımızın nasıl olacağını hiç hatırımıza getirdik mi? Şayet getirmedik ise o halde şu Kur’an ayetleri ile önce kendi nefsime sonrada siz kardeşlerime hatırlatırım. İnsanlardan öyle kimseler vardır ki Allah’ın dinine sadece bir kenarından tutunup kulluk ederler bunlar kitabın bir kısmına inanıp ciddiye aldıklarını söyler iken diğer bir kısmını ciddiye almazlar. Allah bunların ahirette kaybedenlerden olacağını açıkça ilan etmektedir. Kaybedenlerden olmamak temennisiyle Allah’a emanet olunuz. -

See more at: http://www.iktibasdergisi.com/sizin-dostunuz-allah-onun-rasulu-birde-muminlerdir/#sthash.0d3fwB5W.dpuf