Neden o çağrıyı yaptınız?
Halkı... kendi insanınızı sokağa neden çağırdınız?
Alan tutmak ne demek?
Nerede, hangi alanı tutacaksınız? Tuttuğunuz o alanda ne yapacaksınız?
Kobani... Türkiye gelip güvenliği sağlayacağına IŞİD işgal etsin dediğiniz Kobani...
Çözüm sürecinin karşısına konabilecek bir yer midir?
Ne oldu?
35 kişinin ölümüne sebep oldunuz. Kobani kurtuldu mu?
Neden sokakları ateşe verdiniz, okul, belediye, cami, işyerlerini yaktınız?
Bunun bir izahı var mı?
Ne istiyorsunuz?
“Türkiye sınırı açsın, silah versin biz gidip Kobani’de savaşalım.”
Sizin gitmeniz için Türkiye’nin sınır açmasına ihtiyacınız mı var?
30 yıldır sınırdan istediğiniz zaman girip, istediğiniz zaman çekip gitmiyor musunuz?
Size kimlik, size pasaport mu lazım Kobani’ye gitmeniz için?
Neden gidip Kobani’de savaşmadınız?
Hani çok güçlüydünüz? Türk Ordusu’nu filan yendik diyordunuz?
Öyleyse IŞİD’ni neden yenemediniz?
Bırakın yenmeyi savaşı neden göze alamadınız?
Hem Salih Müslim’in terk edip gittiği Kobani’de siz ne yapacaksınız?
Selahattin Bey, başkaları çözüm sürecine karşı çıksa bile siz sahip çıkmalıydınız.
Bu ülkeyi yönetmeye talip olmuş, Cumhurbaşkanı adayı olarak seçim kampanyası yürütmüş birisi olarak en önde sizin karşı çıkmanız lazım idi, yakıp yıkma işlerine...
Cumhurbaşkanlığı kampanyası sırasında kazandığınız sempatiyi kaybettiniz.
Bu ülkenin batısında yaşayanlar sizi sevmeye başlamışlardı. Çözümün olacağına bir kat daha inanmışlardı.
Ne yaptınız? Size güvenen o insanlara ne söylemiş oldunuz?
Bizim gibi bu ülkenin batısında yaşayan insanları hayal kırıklığına uğrattınız.
Buna ne hakkınız var?
Neden bizi sizi tam sevmeye başladığımız sırada sükutu hayale uğratıyorsunuz?
Yaptığınız iş bu ülkeye pusu kurmaktır.
Türkiye’ye pusu kuranlarla neden beraber oldunuz?
Siz Selahattin Bey ne ara Paralelci oldunuz?
Koca bir hareketi, bir büyük davayı, Kürtleri ne zaman nerede masaya koydunuz, pazarlık konusu yaptınız?
Paralelcilere Kürtleri ne zaman sattınız?
Gerçekleştirdikleri KCK tutuklamaları ile Oslo Süreci’ne darbe vuran Paralelciler ile ne zaman dost oldunuz?
7 Şubat 2012’de MİT’e yönelik bir darbeye kalkışmışlardı... O tarihten bu yana Gezi, 17-25 Aralık girişimleri ile bunu sürdürdüler...
O süreçlerde dik durdunuz. Şimdi ne oldu da kaosa oynayan o güçlerle beraber oldunuz?
Oslo’dan sonra Çözüm Süreci’ni de bitirmek isteyen bu Paralelciler sizi ne zaman ve nerede avuçlarına aldılar?
Neden onlara teslim oldunuz?
Abdullah Öcalan’a bile posta koyduğunuza göre bu Paralelciler size bir şey yapmış olmaları gerekiyor.
Tahran’ı, Tel Aviv’i, Şam’ı, Washington’u bir araya gelmiş, Türkiye’yi karıştırmak istiyor ve siz buna alet oluyorsunuz.
Türkler kendi Ergenekonlarını, Gladiolarını yendiler... Siz gittiniz tam da Kürt Ergenekonuna, Kürt Galdiosuna, Paralele teslim oldunuz. HÜDAPAR’ın düşmediği oyuna siz nasıl düştünüz?
Bir çuval inciri berbat ettiniz...
Selahattin Bey istifa etmeyi hiç düşünmüyor musunuz?
