Siyasi partilerden ortak açıklama

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın "Yüzyılın Anlaşması" adını verdiği planını açıklamasına, tüm islam coğrafyasından tepkiler gelmeye devam ediyor.

VAN 31.01.2020 18:49:44 0
Siyasi partilerden ortak açıklama
Tarih: 01.01.0001 00:00

Kudüs'ün bölünmemiş bir şekilde İsrail'in başkenti olması öngörülülen plana bir tepki de Van’dan geldi. Yukarı Norşin Camisinde, Cuma Namazı sonrası, Van'da bulunan siyasi partilerin il başkanlıkları tarafından, “Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir, Kudüs İslamındır!” temalı ortak basın açıklaması düzenlendi. 
AK Parti Van İl Başkanlığı, Cumhuriyet Halk Partisi Van İl Başkanlığı, Hüda Par Van İl Başkanlığı, İyi Parti Van İl Başkanlığı, Milliyetci Hareket Partisi Van İl Başkanlığı, Saadet Partisi Van İl Başkanlığı, Büyük Birlik Partisi Van İl Başkanlığı ve Yeniden Refah Partisi Van İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ortak basın açıklamasına, partilerin il başkanları, parti temsilcileri ve camii cemaati katıldı.
Ortak basın açıklamasını partiler adına Hüda Par Van İl Başkanı Av. Rasim Sayğın okudu. Sayğın, okuduğu basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “ABD Başkanı Donald Trump, işgalci siyonistlerin güvenliğini merkeze alan, Filistinlileri ebediyyen yurtlarından sürmeyi hedefleyen “Yüzyılın Anlaşması” adını verdiği planını açıkladı. Emperyalizmin genel karakteri olan işgal ve sömürü için uluslararası hukuku hiçe sayma alışkanlığı, bu açıklamayla bir kere daha deklare edilmiştir. Bu Anlaşma, Özellikle Kudüs’ün statüsü konusunda tamamen sapkın bir inançtan hareketle oluşturulan iddianın ve teröre dayanan eylemin meşrulaştırılması, daha açık ifadeyle, ilk gününden itibaren gerçekleştirdiği terör eylemleriyle ayakta kalmaya çalışan Siyonist işgalcilerin, yine körü körüne ABD tarafından desteklenmesi, işgalin meşrulaştırılması ve terörün yaygınlaştırılması noktasında kirli bir işbirliğidir. Dolayısıyla bu bir anlaşma değil, anlaşma makyajlı savaş çağrısıdır. “Yüzyılın Anlaşması” denilen plan, Kudüs’ün bütünüyle işgal edilmesi, Filistinlilerin vatanlarından çıkarılması ve işgalin meşrulaştırılması çabasından ibarettir. Kısaca, plan da anlaşma da soykırım, vahşet ve işgal diplomasisidir. İşgalci siyonistler ve onların hamisi emperyalist ABD, yetmiş yılı aşan kan ve zulüm devleti tasarımıyla, başaramadıkları büyük İsrail ve yok edilmiş Filistin hayalini, şimdi de bu yolla gerçekleştirmeyi deniyor. Bu anlaşmayı kabul edenlerle beraber, konuşmaya ve değerlendirmeye değer gören herkesi Filistin’in düşmanı, Kudüs’ün satıcısı, Filistinlilerin soykırımcısı olarak tanımlarız. Hiç kimse, Filistin’e el koymaya, siyonizme destek vermeye, ABD’ye refakat etmeye yeltenmesin. Bu coğrafya, insani değerleri herkese sunma noktasında cömert, insanlıktan nasipsiz her şahsa, her devlete ve her zihniyete haddini bildirecek kadar mert insanların ve cesur inanmışların coğrafyasıdır. Irak, Kuveyt, Yemen, Suriye, Afganistan ve daha birçok bölge ülkesi, milleti ve toplumu ABD’nin ne işe yaradığını, siyonizmin hayallerinin gerçekleşmesi için neler yaptığını, Armegedon hedefi için ne kadar şuursuzlaştığını, yaşayarak ve zulmün her çeşidini görerek biliyor. ABD şimdi “Bak elimde silah değil, kalem var” şirinliğiyle yeni bir yol, yeni bir son arıyor. Biz bu yolun bölge için barış ve huzur, ABD ve İsrail içinse önlenemez son olmasına gayret edeceğiz. Evanjelist-Siyonist akıl ve ahlaksızlık işbirliğinde üretilen yüzyılın planı, yüzyılın rezaleti, yüzyılın dayatması, yüzyılın kurnazlığı, insanlığın onur ortaklığıyla, Müslüman kitlenin idrak ve şuur ortaklığıyla yırtılıp çöpe atılır, bu planı yazanlar, yayanlar, bu plan üzerinden ABD ve siyonist işgalciye yamanıp yanaşanlar da tarihin çöp sepetine atılanlar kervanına katılırlar. Bilinsin ki Filistin ne İsrail’in hedeflediği kadar küçük ne de ABD’nin düşündüğü kadar aciz bir devlettir. Bilinsin ki, intifada sadece Filistin’e ve Filistinlilere ait değil, bütün insanlığa ve yerküreye hakim bir bilinçtir. Bu planın tek olumlu yanı, evanjelizme-emperyalizme ve Siyonizme karşı küresel intifada çağrısının karşılık bulmasını hem kolaylaştıracak, hem hızlandıracak hem de katılanların sayısını artıracak olmasıdır. Biz Hz. Ömer’den, Selahaddin Eyyubi’den, Abdülhamit’ten bize miras kalan ilk kıbleyi koruma gururunu, İbrahimi yaşayışın merkez coğrafyasını bağımsız Filistin ve Özgür Filistinliler ile birlikte devam ettirme onurunu yaşamakta ve mukaddes bir miras olarak gelecek nesillere aktarmakta kararlıyız. ABD ve İsrail şunu bilsin; içinde bağımsız Filistin, Özgür Kudüs ve işgal ettiği bütün topraklardan çekilmiş İsrail kavramlarının ve bunu sağlayacak kuralların olmadığı hiçbir sözleşme, anlaşma ve plan; imzamıza da, rızamıza da sahip olamaz. Çok açık söylüyoruz, Amerika'nın ortadoğudan defedilmesi ve Filistin’de İsrail'in derdest edilmesi hedeflerine hiç olmadığı kadar yakın, bu hedefler noktasında birlik ve beraberlik oluşturmak açısından da daha önce olmadığı kadar kararlıyız. Karanlık, şafağın sökmesiyle yok olacaktır. Zulüm hak güçlenince bitecektir. Müslümanlar, kardeş olduklarının farkına vardığında, birbirini ötekileştirici, çatışmacı dili bıraktığında, namlularının yönünü değiştirdiğinde küfre karşı galip gelecektir. Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın işgalden kurtulmasını, siyonist esaretin sonlanmasını istiyorsak, ilk hedefimiz vahdet olmalıdır. Kudüs bizim birleşmemizi, bütünleşmemizi beklemektedir. Biz kendi aramızda birlik kuramazsak bu zillet hali, yaşadığımız bu acılar katmerlenerek sürecektir. Buradan bir kez daha bütün dünyaya ilan ediyoruz ki Aksa sadece Filistinlilerin değil Rabbimizin çevresini mübarek kıldığı ümmetin ortak değeridir. Filistin toprakları da satılık arsalar değil Filistinlilerin vatanıdır. Yüzyıllık planlar ve hesaplarla hiç kimse bu gerçeği değiştiremeyecektir. Yaşasın bağımsız Filistin, Yaşasın Müslümanların onuru, insanlığın barış ve huzuru güzel Kudüs. Söz veriyoruz, Filistin de Kudüs de özgürleşecek, ABD de İsrail de Ortadoğu’dan defolacaktır.”

Haber: M. Selim KURT