Sevgi, muhabbet ve aşk

Ebru Okanlar

VAN 11.07.2015 14:06:13 0
Sevgi, muhabbet ve aşk
Tarih: 01.01.0001 00:00
 “Bana bende demen bende değilim Bir ben vardır bende benden içeri.”

Âli İmran süresinin 31.ayetinde, “Ey Peygamber de ki, Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tâbi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin.Zira Allah çok affedicidir,merhamet sahibidir”buyurulmaktadır.
Müminlerin Allah’ı sevmesi, onun emirlerine itaat etmeleri ve sadece onun rızasını gözetmeleri demektir.
Allah’ın müminleri sevmesi ise onların affetmesi, mükâfatlandırması,rahmeti ve teşvikiyle onlara ikramda bulunmasıdır.
İmam Gazâli, “İlahi Nizâm” adlı eserinde kim şu dört şeyi yapmadan dört şeyi iddia ederse o yalancıdır demektedir.
Cenneti sevdiğini söyler fakat Allah’a itaat etmezse,
Hz. Muhammed’i sevdiğini söyler, fakat onun güzel ahlâkına tâbi olmaz, âlimleri ve fakirleri sevmezse,
Cehennemden korktuğunu söyler, fakat günah işlemekten çekinmezse,
Allah’ı sevdiğini söyler, fakat zaman zaman düştüğü sıkıntılardan dolayı sızlanırsa, o kimse yalancıdır.
Hatıf-i İsfehâni muhabbet ve aşk konusunda şöyle diyor: “Biz gönlümüzü ve canımızı sana sunan köleleriz. Bütün varlığımızla senin emirlerine kulak kesilmişiz. Şayet lütfunla muamele etmek istersen işte gönlümüz. Yok, eğer kahrınla muamele etmek istersen işte canımız.”
Esasen aşk,sarmaşık manâsına gelen “ışk” kelimesinden alınmıştır. Sarmaşık sarıldığı yeri nasıl kaplarsa aşk da girdiği kalbi, hatta insanın vücudunu öylece kaplar. Aşk muhabbettin seven kavraması bütün vücuduna yayılması adeta onu sarmaşık dalları gibi kucaklamasıdır.Aşk her durum ve haliyle kişiyi Hakk’a götüren yoldur. O olmadan ve mutasavvıf ne şeyh ne de müridin istenilen merhaleyi katetmesi mümkün değildir.
Mum yanmazsa erimez insanı yakan ve eriten de aşk ateşidir.Gönlü ve nefsi ancak o inceltir ve nefsi o öldürür.Yunus’un kendi benliğini yok edip bir başka benle yani Allah sevgisi ve muhabbetiyle nasıl dolup taştığını ifade eden şu mısralar aşk, muhabbet ve sevgi ne kadar güzel ifade ediyor.
“ Bana bende demen bende değilim
Bir ben vardır bende benden içeri.”
Cânı cânanda arayan, hiçliği tadan masivayı gönülden çıkarıp atan insanlar tarih boyunca gönüller tahtında saltanat kurmuşlardır.Ferhat’ı dağları deldiren Mecnun’u çöllerde gezdirenmecazi aşk hakiki aşk yol olmuştur.
Aşk öyle bir kimyâdır ki, o ancak can madeninde bulunur. Öyle bir cevherdir ki kaynağı yalnız AllahuTeâlâ’dır.İnsanın yaradılış gayesi setr-i cemâl ve kesb-i kemalidir. Kâmil insan baktığı her yerde bu ilahi hikmeti ve ulvî güzelliği gören kimsedir.

EBRU OKANLAR