SEÇİMLER İSLAMİ STK’LAR VE YASİN AKTAY

AK partili yetkililer ve karar vericiler şunu iyi bilmeli ki,

VAN 21.03.2015 22:46:22 0
 SEÇİMLER İSLAMİ STK’LAR VE YASİN AKTAY
Tarih: 01.01.0001 00:00

Bir Vanlı olarak yaşadığım şehirde yaşanan sorun sıkıntı ve rezilliklerden aşırı derecede rahatsızlık duyarak, vicdan muhasebesi sonucunda bu yazıyı yazma gereği duydum. 
Yaklaşan 07 Haziran 2015 Milletvekilliği seçimleri öncesinde tüm ülkemizde olduğu gibi ilimizde de seçim kazanın kaynadığını, tüm heyecanla takip edildiğini görüyoruz.  

AK partili yetkililer ve karar vericiler şunu iyi bilmeli ki, yıllardır Van’da yaşanan seçimlerden sonra çok sağlıklı kararların verilmediğine şahit olduk. Öyle ki; yanlış tercih ve kararlar AK Parti Hükümeti’nin Van’da seçimlere girdiği tarihten itibaren, oylarının hep azaldığını, vekil ve belediye başkanlığı seçimlerinde de büyük bir kaybın ve değişimin olduğunu, yapacağınız araştırmalarda göreceksinizdir. 

 Bunun gerekçelerini bölgede artan Kürt milliyetçiliğine bağlayabilirsiniz, yâda BDP belediyelerinin başarısı mı diye düşüne bilirsiniz, öyle değil çünkü BDP belediyesi Van’ı kocaman köyden tozdan, çamurdan, balçıktan hizmetsizlikten öteye götüremedi.  Van için benzeri şeyleri kaybetme nedenleri olarak görürseniz yanılırsınız.  Van homojen değil heterojen bir nüfus yapısına sahiptir.
Farklı etnik ve kültürel kimliklerin birlikte yaşadığı bir kent konumundadır. Bu nedenle bir birinden çok etkilenen yakın topluluklar olduğunu unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla halk tarafında karşılığı olmayan, aday belirlemede hatadan kaynaklı tercihler nedeniyle, AK Parti’nin Van’da kaybettiğini düşünüyorum. Van’da AK Partililerin hiç çalışmamasına rağmen, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan oylar bu ifademi doğrular niteliktedir.  

Günü kurtaran adaylar değil, geleceğe hizmetiyle dürüstlüğü ile yazılacak adaylar olmalı. AK Parti iktidarı tarafından Van’ın sosyolojik analizinin çok iyi yapılmadığını düşünüyorum. Sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik olarak Van, kendisi ile beraber çevresindeki 5-6 ili de yakından ilgilendiren ve etkileyen bölgenin merkezi konumundaki bir ildir. Van ile ilgili alınacak kararlar, bu denklemde alınmalıdır.  

Öncelikle şuradan bakmak gerekiyor; AK Parti teşkilatının AK Parti Misyonu ile ne kadar örtüştüğünü ve AK Parti’nin karar organlarının ülke ile ilgili yol haritasından ne kadar haberdar olduğunu araştırdınız mı? Teşkilatlar oluşturulurken hangi nitelikler ve kriterler dikkate alınıyor? Doğrusu merak ediyorum. Bunu sormamdaki neden, AK Parti’nin yol haritası ile yereldeki temsilcilerinin, hedef ve misyon açısından örtüşmediklerini gördüğümden dolayıdır. 

 Seçimler yaklaşırken dönen kirli dolaplar, kamuoyunda oluşturulan ve genel merkezi etkilemeye yönelik algı operasyonu, her yerde olduğu gibi Van’da da devam ediyor.  Umarım bu kara propagandaları kimse yemez. 
Dileyim odur ki, bu seçimlerde AK Parti bugüne kadar olduğu gibi aday seçimlerinde hatalı tercih yapmaz. Van’da yaşayan, vekil olduktan sonra Van ile bağlantısını sağlıklı ve düzenli bir şekilde yürüten, mücadele edebilen, dik durabilen, sıkıntılı süreçlerde AK Parti’yi ve değerlerini satmayan, seçim çalışmalarında korkmadan, ürkmeden ve yılmadan her noktaya ulaşarak çalışma yapabilen, seçmenlerini ve partisini aldatmayacak, doğru bilgilendirecek, kul hakkı yemeyecek, hakkı ikame edecek, kirli ilişkilere girmeyecek, AK Parti temsilcilerinin görevlendirilmesinde ehliyet, liyakat ve sadakat kriterlerine özen gösterecek kişiler aday olarak tercih edilmeli ki, kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan atamalar da ehliyet liyakat ve sadakat kriterlerine göre gerçekleşsin.

Van’da halkı kucaklayacak aşiretleri, kanaat önderlerini, kitleleri arkasında önünde ve yanında birlikte sürükleyecek, seçmene özgüven verecek bir lider ve ağabeye ihtiyaç vardır. AK Parti’ye sırtını dayamak isteyen vatandaş, özgüvenli olmayan teşkilatlar ve adaylar nedeniyle büyük bir güven sıkıntısı yaşamaktadır.  Bu nedenle Van’da sandığa gitmeyen kararsız seçmen sayısı her seçimde artmaktadır. 
Van’da vatandaşlar AK Partili bazı vekillere ve teşkilatlara itibar etmemektedir. Bunun birçok nedeni vardır. Vatandaşın sorunlarını anlatacağı muhatap bulamaması, sıkıntılarının çözülmemesi, verilen sözlerin yerine getirilmemesi ve kendisini aldatılmış hissetmesi, bu sorunlar devam ederse AK Partililerde önemli kırılmaların olma ihtimali yüksektir. Güvensizlik ve kırılmalar seçmeni ya sandıktan uzaklaştırıyor, ya da tepki olarak başka partilere oy vermesine neden olabiliyor.  13 yıllık AK Parti Hükümeti’nin yerelde bir türlü kurumsallaşamaması mutlak surette sorgulanması gereken en önemli konudur.

Zira klasik bir ifade ile başıboşluğun ve sorumsuzluğun hâkim olduğu, gelen şikâyet ve taleplerin karşılıksız, cevapsız kaldığı, yönlendirmelerin sağlıklı yapılmadığını, bilmenizi isterim.  Bir başka önemli konu da Van’da İslami STK’lar ile yapılan toplantı. Yasin Aktay Bey’in Van’da İslami STK’lar ile yapmış olduğu toplantıda, halisane duygularla çok önemli bir birlikteliğin oluşmasına katkı sunmak istemiş, bu girişimini doğru bulmuştum. Bu oluşumun çok daha nitelikli ve kapsamlı hale gelmesi için karşılıklı, önemli istişarelerin yapılması sonucunda Van için birçok başarılı girişimin olacağı inancını taşıyorum.

 İslami STK’ların Van’ın sosyal sorunları ile ilgilenmesi gerektiğini çoktan düşünenlerdenim. Yani Vahyin aktüel hale dönüşmesi, yaşamı düzenlemesi, sokağa ve sorunlara müdahale etmesinin kaçınılmaz olduğunu, gelişmeler bize açık bir şekilde gösteriyor.  İslami STK’lar ile yapılan toplantıdan sonra, bir haber ajansında yayınlanan ve hiçbir doğruluk payı olmayan iddiaların yer aldığı haberde, haberin kimler tarafından ve hangi amaçla servis edildiğini anlamak aklıselim düşünen insan için çok fazla zor olmasa gerek.  Özellikle haberde AK Parti kimliğinin ve görevlerinin yazılmayıp sadece “Yeni Şafak Yazarı Yasin Aktay” şeklinde ifadenin yer alması nedeniyle, Yasin Aktay’ın hedef gösterilmek istendiğini düşünüyorum.  

Bunu yapanlar, Yasin Aktay’ı kendi kişisel hesaplarının önünde engel olarak görmüşler olabilirler. Aslında bu önemli hatayı yapanlar, kişisel hırs ve ihtirasları adına çözüm sürecini de dinamitlemiş oluyorlar.  Ayrıca Yasin Aktay’ın çözüm sürecini tabana yayma ve sağlam temeller oluşturmak amacıyla, harekete geçirdiği İslami STK’ları devre dışı bırakma girişimidir.  Bununla beraber Yasin Aktay’ın bölgede etkin ve söz sahibi olmasının engellenmek istendiğini düşünüyorum. Sebebi de çıkar ve hırslarının önünde İslami STK’ların etkin olmasını engel olarak görmeleri diye yorumluyorum. 
Bu girişimin bir yandan BDP’ ye seçim kozu vermesi, diğer yandan çözüm süreci görüşmelerinde masada PKK ve KCK’nın “Siz bize silah bırakın derken, kendiniz bölgede İslami STK’ları silahlandırıyorsunuz” iddiası ile elini güçlendirecek bir sonuç ortaya çıkarması muhtemeldir. Basit kişisel hırs hesabını yapanların, böyle büyük ve tehlikeli sonuçların ortaya çıkabileceğini hesaba kattıklarını düşünmüyorum. 
 Zaten Van’ın geri kalmasının ve AK Parti’nin her dönem Van’da gerilemesinin sebebi de bu kişisel ihtiraslardan kaynaklanmaktadır.  Bu arada uzakta durarak hep eleştiren insanlara da bir sözüm var. Kendi yaşadığınız şehrin yanlış ve doğrularına, yâda gelişimine seyirci kalmayın müdahil olun, alanda durarak iyi işlere imza atabilirsiniz.  Yasin Aktay beye bu içeriden hiçbir doğruluğu olmayan, iftira haberi sızdıran muhbirin, kendi yakınında olanların içinde aramasını öneririm. Van’daki İslami STK ların böyle ahlaksız bir iftirayı yapacaklarına inanmıyorum. 

Yukarıda saydıklarım seçimlerde aday tercihlerinde verilecek doğru kararların ne kadar yararlı ve bağlantılı olacağına işarettir. Yanlış anlaşılmamak kaydı ile önemli bir sözü hatırlatmakta yarar görüyorum.   “Onlar zararlarından emin oldukları için; dostlarını uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de; düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu”  İnşallah bu duruma düşülmez. Tarih tekerrürden ibarettir ancak düşünmeyenler için.