Sandık mı insanlık mı?

Bilgin Erdoğan

VAN 27.06.2018 08:41:49 0
Sandık mı insanlık mı?
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Sandık mı insanlık mı?

 

Ne diyordu o kutlu sahabi Amr bin Fuheyre ? Kurtuldum ve kazandım !

 

Bu söz onun ağzından arkasından Cebbar isimli bir müşrik tarafından hançerlendiğinde çıkıyordu.

 

O kutlu sahabi yeryüzünün damarlarına kan veriyor ve ötelere irtihal ediyordu.  Lakin o kaybetmediğini biliyordu.

Zira hayatını kaybetse de kazanan o idi.

 

Nasıl kazanmıştı Amr bin Fuheyre ? Onun kazanma ve kaybetme tasavvuru ne idi?

 

Kazanmak istikamette olmak , zulmeden taraf olmamak , kaybetmek ise istikametten ve adaletten inhiraf etmek idi.

 

Hesap gününe iman eden bir insan için birilerini dolandırıp milyarder olmak kazanmak değil kaybetmektir.

 

Hesap gününe iman eden için soruları kaçırıp bir imtihanı kazanarak bir yerlere gelmek kazanmak değil kaybetmektir.

 

Hesap gününe iman eden için ihaleye fesad karıştırarak kamu malını peşkeş çekmek kazanmak değil kaybetmektir.

 

Rüşvet almadığı için işinden atılmak, inandığı değerler için okuldan atılmak, kopya çekmediği için imtihanda başarısız olmak ise kaybetmek değil kazanmaktır.

 

Evet bir seçim arefesindeyiz. Erken seçimlerin bir faydası da etrafınızdaki insanların üslubunu ve ahlakını daha çabuk ve net olarak görmenize yardımcı olması. Tam unutuyorsunuz lakin siyaset ve seçim atmosferi yeniden hatırlamanıza vesile oluyor.

 

Hele sosyal medya da insanların içindeki adavet, foseptik çukurunun patlaması gibi klavyelerden akıveriyor. Seçim meydanlarındaki holiganların sloganları ise insanların yüzünü kızartan cinsten.

 

Oysa ki insanlıkta kaybedeceğime sandıkta kaybederim diyebilecek yiğitlere ne kadar da ihtiyaç var.

Bu seçimlerde kazanan daha fazla oy alanlar değil daha erdemli, daha dürüst, daha kuşatıcı, daha evrensel, daha adil olabilmeyi başarıp bu insani değerlerden taviz vermektense muhalefette kalmayı tercih edebilecek yürekte olanlar olacak.

 

İstanbulda siyasetle iştigal ettiğim yıllardı. Hasan Celal Güzel'in yanındaydım. Başkanım bu seçimi biz kazandık dedim. Nasıl ? dedi. Büyük parti davası büyük olan partidir biz dik durduk adaletten ve ahlaktan taviz vermedik ve kanımca başarılı siyaset istikamet üzere bir ahlaki duruş sergilemektir dedim. Ayağa kalkıp o meşhur elense çekerek öpmesiyle alnımdan öpmüştü. İşte sizin gibi gençler sayesinde Türk siyasetinden umudumu kesmiyorum demişti.

 

Lakin aradan yıllar geçti niceliksel olarak bu küçük ama güzel partimizi Cem Uzan satın aldı. Siyasi yasaklı olan Hasan Celal Güzel'in bu partisi Genç Parti tarafından adeta gaspedildi. Biz seçimlerde kaybetmemiştik lakin Cem Uzan gibi birine bu güzelim partiyi peşkeş çekerek kaybetmiştik. İşte gerçek kaybediş bu idi. İdealleri para ile takas etmek.

 

Evet unutmamak gerekir ki hakiki kaybediş sandıkta değil insanlıkta olandır.

 

İftiranın ve gıybetin, tahkirin ve terzilin, milli birliğe ve beraberliğe yönelik her türlü kinin, adavetin ve kamplaşmanın körüklendiği şu seçim arefesinde en az kirlenenlerden olalım umuduyla .