Sabredenler ve şükredenler

Fatih Mutlu

VAN 20.09.2015 10:18:43 0
Sabredenler ve şükredenler
Tarih: 01.01.0001 00:00
 “Ey ahiret yolcusu! Senin için bir maksad ve bir hedef tayin edilmiştir. Kalıbınla, bütün varlığın ve benliğinle ona ulaşmak için çalış ve elinden gelen gayreti göster. Çünkü ona ulaşma imkanları sana verilmiştir. Bu yolculuğu, Allah’ın nimetini ve ihsanını görmek ile kendi nefsinin ayıplarını ve amelindeki kusurlarını görmek arasında yap. Allah’ın nimetinin ve ihsanının devamlı ve baki olduğunu görmek ne kadar büyük bir şeydir. Bir arif, Allah’ın af ve mağfiretiyle değil de, yapmış olduğu iyiliklerle cehennem azabından kurtulacağına inanırsa günaha girmiş olur. Çünkü her insan Allah’ın affına ve mağfiretine muhtaçtır. Her kulun, ‘Allah’ım bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ederim, günahımı da itiraf ederim. Sen beni affet, ben günahkar bir miskinim. Sen Rahim’sin, Gafur’sun’ diye af ve mağfiret dilemesi gerektir. Senin bütün amellerin, Allah’ın sana vermiş olduğu nimetlerinden en küçük bir nimetin bile karşılığı olamaz. Allah, sana nimetini verdiği andan itibaren o nimetin şükrü karşılığında rehinsin. Allah’ın sana verdiği nimetin hakkını ödedin mi? O nimet senin elinde ve senin tasarrufundadır. Tevbe ve salih amel kapısından girip Allah’ın rahmetine bağlan. Çünkü Cenab-ı Hak Gafur’dur, Şekur’dur.”



“Bir kimse Allah’ın sıfatlarından bir sıfatına sarılırsa, o sıfat onu elinden tutup Allah’a götürür. Bir kimse Esma’ül Hüsna ile Allah’a giderse O’na ulaşır. Bir kimse Allah’ı severse, O’nun isimlerini, sıfatlarını da sever. Kalplerin hayatı, Allah’ın varlığını, birliğini tasdik edip O’nu sevmektir. Azaların olgunluğu, ibadet ve taatla Allah’a yaklaşmaktadır. Vücudun olgunluğu, Allah’ın hizmetinde bulunmaktadır. Dilin olgunluğu, Allah’ı zikretmekte ve O’na hamd-ü sena etmektedir. Allah’a şükredenler, Allah’ın nimetlerine nail olanlardır. Allah’ı zikredenler, Allah’ın rahmetine yakın olanlardır. İbadet ve taat edenler, Allah’ın lütuf ve keremine nail olanlardır. Cenab-ı Hak, günah işleyenlerin umudunu rahmetinden kestirmez. Eğer onlar tevbe ederlerse, Allah, onlara af ve mağfiret eder, eğer tevbe etmezlerse onların günahlarına kefaret olsun ve kusurlarını temizlesin diye onlara çeşitli bela ve musibetler verir. Çünkü Gafur’dur, Şekur’dur.”

(İbn Kayyım el Cevziyye, Sabredenler ve Şükredenler)