HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Perşembe günü Moskova’da temaslarda bulunacak. Demirtaş’ın bu ziyareti Rusya’nın, Türkiye ile mevcut gerginliği sırasında Kürt kartını oynamaya çalıştığı yolundaki iddiaları gündeme getirdi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı, Moskova ziyareti sırasında Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ağırlayacak.
Demirtaş, HDP’nin Moskova’da temsilcilik açmayı planladığını söyledi. Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Murat Bilhan, Demirtaş’ın ziyaretinin, Rusya’nın HDP’ye destek vermekle yetinmeyip, PKK’ya da yardım edeceği korkusu yarattığını söylüyor.
Bilhan, Moskova’nın hiçbir zaman terörist bir örgüt olarak tanımlamadığı PKK ile uzun süredir ilişki içinde olduğuna dikkat çekerek, Kremlin’in bu konuda bir anlamda Demokles’in kılıcı olabileceğine işaret ediyor.
Türkiye Güneydoğu’da PKK’ya karşı geniş çaplı bir operasyon yürütüyor. Operasyonlarda aynı zamanda Irak’taki PKK kampları da hedef alınıyor.
Ancak Global Source Partners danışmanlarından Atilla Yeşilada, Moskova’nın aynı zamanda PYD’yle işbirliği içinde olabileceğine dikkat çekiyor. Yeşilada, Ankara’nın Kürt politikasının Suriye ve Türkiye’deki Kürtler’i marjinalleştirdiğini, bunun ciddi anlamda ters tepebileceğini ve böyle bir durumdan da Türkiye’ye zarar vermek isteyen tarafların PYD ve PKK’yı kullanarak yarar sağlayabileceğini düşünüyor.
Şu ana kadar PYD, Amerika’nın tavsiyeleri doğrultusunda hareket etse de, Rusya bu gruba silah yardımı yapmaya başladığından, Suriyeli Kürtler taraf değiştirebilir. Washington, IŞİD’e karşı mücadele veren PYD’yi havadan destekliyor.
Bazı uzmanlar, Rusya’nın, PYD’nin, Kürt kantonu Afrin’i diğer Kürt bölgelerinden ayıran sınır bölgesini ele geçirme planına destek verebileceğine dikkat çekiyorlar. Ankara ise bu plana şiddetle karşı çıkıyor ve gerekirse bunu engellemek için müdahalede bulunmaktan çekinmeyeceğini kaydediyor.
Ancak, Erbil eski başkonsolosu Aydın Selcen, PYD’nin Washington’la ilişkilerini tehlikeye atmayacağını düşünüyor. Selcen, Rusya’nın son tavırları karşısında Türkiye’nin Kürtler’le barış sürecini yeniden başlatması gerektiğine inanıyor. Ancak son gelişmeler ışığında Türkiye’de bu fazla ihtimal dahilinde görünmüyor. -
