PKK ile MHP aralığında AKP stratejisi

Etyen Mahçupyan

VAN 10.09.2015 11:07:41 0
PKK ile MHP aralığında AKP stratejisi
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Kürt siyaseti ahlaki üstünlüğü tamamen eline alma noktasındayken, maksimalist hayallerin ve yanlış öngörülerin kurbanı oldu. PKK’nın ateşkesi bitirmek ve devleti savaşa sokmak için sistematik çaba harcaması bugün Güneydoğu’da kendisini PKK’ya yakın hissedenleri de rahatsız ediyor. HDP ise bu şokla başa çıkmakta zorlandı. Kendisine hareket alanı açmak üzere, bir yandan AKP’ye çakarak ‘anlamlı bir özne’ olmaya, diğer yandan ‘anlamsız bir özne’ olmamak için PKK ile ters düşmemeye çalışıyor. Bu ‘oynaklık’ hali açıkça yalan söylemeye kadar vardı… HDP’nin önümüzdeki seçimde ne kadar oy alacağının artık pek bir hükmü yok. Çünkü bu partinin sorunu nicelik değil nitelik… HDP bu kısa süreçte saygınlığını ve muhatap alınma özelliğini maalesef büyük çapta yitirdi.

Kürt siyasetinin gerçekleri çarpıtan propagandist dili toplumun geri kalanında tepki ve mesafe yaratmış durumda. MHP söz konusu tepkinin bir kırılmaya dönüşmesi için elinden geleni yapıyor. Böylece AKP’nin çözüm konusunda yalnızlaşacağı ve milliyetçi cenahtan devşirilmiş orta sınıf oylarını kaybedeceği umuluyor. Soru AKP’nin bu duruma nasıl bir strateji ile yanıt vereceğidir. Çözümü ilerleterek mi, derin dondurucuya kaldırarak mı? Acaba kaybedilen Kürt ve demokrat oyların mı, yoksa milliyetçi/devletçi refleksi taşıyan kesimlerin oylarının mı peşinden gidilmeli?

AKP karşıtı olan bazı kamuoyu araştırma şirketleri beklenen ‘bulguları’ servis etmeye başladılar. Buna göre Kürt oylar artık bir daha geri gelmezmiş. Oysa MHP seçmeninin önemli bir bölümü partisinden memnun değilmiş… Bu iki tespit de tümüyle yanlış değil. Ama tümüyle doğru da değil. Çünkü esas mesele AKP’nin ne yaparak veya ne önererek şu veya bu ilave oyu almaya çalışacağıdır. Söz konusu strateji sadece seçimdeki toplam yüzdeyi etkilemeyecek, doğrudan AKP’nin siyasi kimliğini şekillendirecek. Dolayısıyla soru AKP’nin nasıl en çok

oyu alacağı değil, ‘ne’ olarak bu oyu alacağı. AKP’nin tarihsel, siyasi ve sosyolojik olarak ‘ne’ olduğuna karar verirseniz, bu çerçeve içinde en çok oyu nasıl alabileceğini de araştırıp bulursunuz.

Kolay yol AKP’yi ‘eskinin’ içinde tutmaktır. Hamasetin gücüne, ‘biz ve onlar’ şeklinde kutuplaşmalara ve ‘üst akıl’ heyulalarına dayanarak, Kürt siyasetinin apaçık ahlaki zaaflarını milliyetçi ve devletçi bir ‘bütünleşme’ için kullanabilirsiniz. Bu strateji AKP’nin oyunu tahkim edebilir ama onu ‘eskinin’ yozlaşma batağına doğru çeker. Bu partinin bir geçiş dönemi oluşumu olduğu, ülkenin geleceğine uzanma yeteneğini kaybettiği algısı hâkim olur. O noktadan sonra AKP ‘yeniyi’ bekleyen bir toplumun ‘eskisi’ olmaktan kurtulamaz.

Zor yol AKP’yi ‘yeninin’ içine oturtmaktır. Topluma bir arada yaşamayı özendirecek bir gelecek tasavvurunu gerçekçi ve somut hedeflerle sunabilir, her bir hedefin aşamaları için gerekli önkoşulları anlatabilir ve her bir adım için takvim verebilirsiniz. Çözüm sürecini demokrasi bağlamına oturttuğunuz ölçüde Kürt siyasetini muhatap almak zorunluluğundan kurtulursunuz. Bu strateji de AKP oyunu tahkim eder. Hatta daha fazlasını da sağlar… Yeter ki rakiplerin düzeysizliğinin yarattığı kolaycılığa kapılınmasın.

Akşam