Paralelciler temizlenmezse darbe yaparlar!

Işık Evleri, Karargah Evleri gibi davaların iddianamelerini tamamlamasının ardından gözaltına alınıp 1000 yılla yargılanan emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, paralel yapının kurumlara nasıl sızdığını deşifre etmeye devam ediyor. Albay Üçok, cemaatin yargıyı nasıl ele geçirdiğini anlatıyor… İşte Üçok’tan çarpıcı açıklamalar:

BEŞİKTAŞ ADLİYESİ ELE GEÇTİ

Paralel yapının yargı ayağındaki yapılanması nasıl oluştu?

Cemaat, Beşiktaş Adliyesi’ni tamamen ele geçirmişti. Çünkü özel görevli mahkemeler oradaydı. Başka yerleri de ele geçirip oralarda da aynısını yaptılar. Yargı camiası öyle bir yerdir ki sadece birkaç noktayı ele geçirerek çok ama çok şey yapabilirsiniz. Örneğin benim yargılandığım davalarda 900 küsur adet talepte bulunduk, ikisi hariç hepsi reddedildi. Savcılığınsa yaklaşık 100 talebinden sadece biri reddedildi. Cemaatin hakim ve savcılarına kimse hakim veya savcı diyemez. Bunların hepsi militandır. Hiçbir ahlaki endişe ve kural tanımadan tam bir militan gibi hareket ediyorlar. Mesela Kayseri davasında, ayağım kırıktı, raporluydum, duruşmalara katılamadım. Son savunmamı yapmak için süre istedim, süre verilmedi ve hapis cezası aldım.

SURİYE TOPLANTISINI SIZDIRDILAR

Paralel yapı MİT’le de ilgilenmedi mi?

İlgilenmez mi? MİT, TSK, Emniyet ve yargı cemaatin ele geçirdiği dört ayağıdır. MİT kendi içindeki hücresel cemaat yapılanmasını çözemediğinden MİT’in operasyonları deşifre ediliyor. MiT’teki paralel yapı, Adana’daki TIR olayı, Sakine Cansız’ın öldürülmesine ilişkin görüşme kaydı, Oslo görüşmeleri, Dışişleri’nin Suriye toplantısı gibi olayları deşifre etti. Bu yapı MİT’te ve TSK’da legal olmayan dinlemeler ve fişlemeler yaptı. İsrail’in Müsteşar Hakan Fidan’a saldırmasının önemli sebeplerinden biri, MİT’i cemaatin ele geçirme çabasına dayanır. Paralel örgüt MİT’te hücre tipi yapılanmıştır, o yüzden deşifre etmek için çok titiz davranmak lazım. Cemaat ilk defa Işık Evleri davasında suçüstü yakalanmıştır. Sahte emirleri sisteme soktuğu, her türlü yolu kullanarak TSK’ya sızdığı, orayı ele geçirmeyi amaçladığı ilk kez somut belgelerle kanıtlandı. Cemaat bu davada beni uyduruk gerekçelerle mahkum ettirerek aslında kendisini, suçüstü yakalanmasını temizlemeye çalıştı.

YILDIRIM'I 6 AY DİNLEMİŞLER

Aziz Yıldırım soruşturmasına da baktınız. Paralel yapı Fenerbahçe ve Yıldırım’dan ne istedi?

Bu yapı Türkiye’yi ele geçirmek istiyor. Bunun için de dinamik, büyük bir taban lazım. Aziz Yıldırım Fenerbahçe’nin gelmiş geçmiş en güçlü başkanı. Fenerbahçe, taraftarıyla birlikte şu anda Türkiye’nin en büyük ve en etkili sivil toplum örgütü. Önemle belirteyim ki ben Beşiktaş taraftarıyım. Böyle bir gücü ele geçiren kimse, Türkiye’de her şeyi yapar. Bu amaçla Fenerbahçe’ye ve Aziz Yıldırım’a karşı ilk komployu paralel yapı 2007’de gerçekleştirdi. Klasik hileyi yapıp, Yıldırım’la iş yapan bir emekli albayın evinde belgeler bulup, bu bahaneyle karacı paraleller Yıldırım’ı 6 ay dinlemiş. Yıldırım soruşturmasını ben aldım. Baktım ki Yıldırım’ı parçalıyorlar. Yıldırım’ın bir suç içeren eyleminin olmadığını araştırmalar sonunda gördük. Soruşturmayı diğerlerinin üzerine yoğunlaştırdık. Fakat ben tutuklandıktan sonra paralel yapı taraftarı bir savcı geldi. Fenerbahçe, paralel yapının polisleri ve hakimlerince şikeci ilan edilip cezalandırıldı. Türk spor tarihine sürülen bu kara leke mutlaka temizlenip, hukuksuz mahkum edilen yönetici ve sporcuların mağduriyetleri giderilmeli.

TERFİLERDE ÖNLEM ALINMALI

Cemaat istese bir askeri darbe yapabilir mi?

Her şeye rağmen iyimser bakmaya çalışıyorum ve Fethullahçı paralel örgütün TSK’yı kullanarak bir askeri darbe yapacak seviyeye henüz gelmediğini düşünüyorum. Fakat temizlenmezse en geç 5 yıl içinde bu düzeye erişecektir. TSK’daki paralel yapı mensuplarının en yüksek rütbelisinin tuğgeneral ve tümgeneral düzeyinde olduğunu düşünüyorum. Fakat bununla beraber az sayıda da olsa orgeneral düzeyinde bazı komutanlar arasında cemaate sempati duyanların bulunduğu söyleniyor. Ama benim buna dair somut bir tespitim yok. Başbakan ileriyi düşünerek terfilerde cemaat yapılanmasına meydan vermeyecek önlemleri almalı.

ÖZ, GAYRİ YASAL DİNLEME YAPMIŞ

Ordu ve sivil yapılanma arasında bağlantı var mı?

Orduyu personel, hukuk ve istihbarat birimleri üzerinden ele geçiriyorlar. Ama sivil ayaklarıyla birlikte hareket ediyorlar. Zekeriya Öz’ün üst düzey bir komutanı dinlediğine şahit olmuştum. Karargah Evleri kumpasında Hava Kuvvetleri’nde iddia edilenlere dair en küçük bir ipucuna rastlayamadık. O sırada Ergenekon’u soruşturmaya başlayan Zekeriya Öz beni aradı. 16 Temmuz 2008’de buluştuk.Zekeriya Öz, zamanın Genelkurmay Genel Sekreteri Salih Zeki Çolak’ın telefonunu dinlemiş. Öz’e, ‘Bu belgeleri bana ver’ dedim. ‘Gayrı yasal, veremem’ dedi.

TÜRKİYE'YE KENE GİBİ YAPIŞTILAR

Hükümet bu konuda ne yapmalı sizce?

Bu karanlık yapının kendi başına olduğunu sanmam, bu tür yapılanmalarda mutlaka güçlü bir dış destek vardır. Kararlı olunursa bu darbeci karanlık örgüt çözülür. Paralel yapıyı TSK’dan ve Türkiye’de kene gibi yapıştığı her yerden sökebilirse sadece Başbakan sökebilir. Umarım Başbakan bu işi bitirmeden koltuğunu bırakmaz. Çünkü bu örgütü devletten atamazsa ilk fırsatta kaldıkları yerden devam ederler ve ülke tarihin en büyük kaosuna sürüklenir. Bir korku ülkesi oluşturdular, herkes korkuyor bunlardan. Koca bir millet, ‘Bana ne zarar verecek acaba?’ diye bir güçten sürekli korkarak devam edemez. Bu uru kesip atmak lazım.

Akşam