İşte Küçük’ün yazısının o bölümü:
Ciner gurubu kendi ağzılarından, 'Burada sizler aleyhine haber çıkmaz' diyerek adeta paralel yapıyla ilişkisini tescillemişti. Hatta paralel yapıyı eleştiren yazılar dahi önceden haber alınarak sansüre uğruyordu. Paralel yapının elinin işadamlarına karşı ne kadar güçlü olduğunun en net kanıtı buydu.
Aydın Doğan davalarla zaten kıstırılmıştı. Bugün Doğan medyasının hali ortadadır. Gazetelerinde Erdoğan'ı idam sehpasına göndereni mi ararsanız, ölümle tehdit edeni mi, hepsi mevcut. Kendi yazarlarının bile inanmadığı argümanlarla sindirme çalışmaları da sonuç vermedi. Türkiye'nin en büyük patronları bile paralel yapı tarafından sus pus hale getirilmişti.
İşte buna bir GSM operatörü de dahil oldu. Dünkü yazımda bir GSM operatörünün kimi yöneticileriyle paralel örgütün imamları arasında çarpık ilişkilerin devletin istihbarat birimleri tarafından tespit edildiğini yazmıştım. Bir de bu konuda somut örnek vermiştim. Bu GSM firmasının kurumsal avukatı T.A çok açık şekilde paralel yapının bir elemanıydı.
Avukat T.A'nın paralel savcı Zekeriya Öz'le çok yakın olduğu biliniyordu. Yönetim kurulunda iki eski bakan olan milli GSM firmamızın avukatı olan bu paralelci zat Zekeriya Öz'ü kurtarmak için müteahhit Ali Ağaoğlu'ndan sahte fatura istemeye gitmişti. Bu sebeple Ağaoğlu'nun ofisini basmıştı.
Devletin savcısı olan Zekeriya Öz'ün yaptığı 78 bin liralık lüks tatilin parasını Ağaoğlu ödemişti. Bunu söyleyen de bizzat Ali Ağaoğlu'nun kendisi. HSYK kanununa göre bir savcının böyle bir davranışı suçtu. Öz bir yıllık savcılık maaşından daha yüksek bir miktara tatil yapıp bir işadamına fatura etmişti. Sonrasında da, 'Bu parayı ben ödedim' demişti. 'Ben o faturayı üç dakikada üretirim' diyerek aslına rücu etmişti. .
Kendi yolsuzluk yapmış birinin yolsuzlukların üzerine giden kahraman savcıyım söylemi elbette gülünçtü. Buna ancak Nazlı Ilıcak gibiler inanırdı. Zaten bu sebeple düz savcı olarak Bolu'ya sürüldü. Hala da meslekten ihraç talebiyle açılan HSYK soruşturması sürüyor. GSM firmasının avukatı işte bu yolsuz durumu örtmek için Ağaoğlu ofisini bastı. Görüntüler net ve açık. Bu davranış Baro kanununa göre de suç. Bir avukat böyle davranırsa bedelini öder...
Bu konuda özellikle firmanın CEO'sunun gerekeni yapması zorunlu. Bu GSM firması hala paralel avukat T.A'yı koltuğunda bırakacaksa CEO dışında tüm yönetim kurulu da bundan sorumlu olur. Öte yandan bu GSM firmasının yaptıkları burda da bitmiyor... Sözde milli GSM firmamız paralel örgütün bankasını kurtarmak için 2 Ocak 2014'te harekete geçmiş...
Bu GSM firması adına 3 Şubat 2014 günü tam 100 milyon dolar para paralel yapı bankasına yatırılmış. Bu tamamen o bankayı kurtarma amaçlı yapılmış bir hareket. Başka izahı yok. Sonrasında 3 Mart'ta bu para çekilmiş ama o süre zarfında zaten paralel örgüt bankası kendisini kurtarır hale geldi... Bu hadisenin tüm belgeleri mevcut. Firmanın çıkarlarına aykırı olduğu halde sırf paralel örgüte yardım için bu GSM firması nasıl olur da 100 milyon dolarlık bu kıyağı yapar? Bunu bir izah etsinler bilelim.
Bu firmanın CEO'su bu kararı açıklamak zorundadır. Nasıl olur da bu CEO ve ekibi paralel örgüt bankasını kurtarma teşebbüsünde bulundu? Türkiye'nin milli GSM firması bu ülkenin milli menfaatlerine aykırı hareket eden bir paralel örgüte yardım ve yataklık ederse bu ülkenin sonu ne olur? 20 milyar dolarlık milli bir firmamız bile paralel örgütten korkar hale gelmişse sıradan vatandaş ne yapacak? Bu GSM firmasının yönetimi hem T.A hem de 100 milyon dolarlık kıyak olayına açıklama getirmek zorundadır...
