Haber: Adil HARMANCI
Van'da intihar olayları ürkütücü boyutlarda yükseliyor. Öyle ki, intiharların bazı bölgelerde özentiye dönüştüğü iddiaları bile dolaşıyor.
Son olarak Özalp ilçesine bağlı Savatlı (Hespêstan) Mahallesi'nde ailesi ile birlikte yaşayan A. E. (15) isimli kız çocuğu kaldığı evin odasında tavana asılı halde bulundu. Bununla birlikte son iki ayda 14 kadın ve çocuk intihar etmiş oldu.
SON İNTİHARIN ÖYKÜSÜ
Her intihar olayı da ardından ilginç bir öykü bırakıyor. Kimisi doğacak çocuğuna hamile, kimisi birkaç aylık çocuk geride bırakmış durumda. Kimisi eğitimli, üniversiteyi okumakta, kimisi de avukat.
A.E. de ailesinin anlatımlarına göre, dindar bir kişiliğe sahipmiş. Daha o küçük yaşında Kuran'ı 7 kez hatmetmiş. 8 nüfuslu ailenin adeta bir lideri gibi olmuş. Evin her eksiğine koşuyormuş. Yoksulluk ya da başka bir şey değil, onu en çok annesinin kansere yakalandığını öğrendiği gün yaralamış. Öyle de olsa mahallede hiç kimse bu intihara akıl sır erdiremiyor.
EVLERİ YIKIYORLAR
İntihar olayları ayrıca aileleri ilginç önlemlere de itiyor. Yakınları intihar eden birçok aile intihar edilen yeri ya yıkıyor, ya da kapatıyor. Bazıları da intihar edilen bir bina ise orayı başka amaçlarla kullanıyor.
Gazetemize konuşan Yaka-Koop Başkanı Gülmay Gümüşhan, intihar olayından sonra ziyaret ettikleri bir ailenin daha önce tandır evi olan yeri kızlarının intiharından sonra hayvan barınağına çevirdiğini söyledi.
"ÖZENTİ VAR"
Özalp bölgesinde aynı güzergahta 8 intiharın yaşandığını ifade eden Gümüşhan, şunları ifade etti:
"Bazı intihar olaylarına anlam verseniz de bazılarına kesinlikle bir anlam veremiyorsunuz. Öyle olunca da insanın aklına bunların birbirlerine özendikleri fikri geliyor. Yani aynı bölgede ardı ardına bu kadar insan nasıl ölümü seçiyor araştırılması gereken bir konu. Bakanlık, üniversite ve ilgili kurumlar mutlaka bunun bir araştırmasını yapmalı. Eğer işin içinde özenti de varsa, bu derece kanıksanmışsa toplumun ruh halinden ürkmek lazım."
HER MAHALLEYE KADIN MERKEZİ
İntihar edenlerin büyük ekseriyetinin kadın olduğunu ve her intiharın da bir dağılmayı beraberinde getirdiğini anlatan Gümüşhan, şunları kaydetti:
"30 yaşında bir kadın vardı. Biri 6 aylık, geride 3 çocuk bırakmıştı. Şimdi çocukları darmadağın, biri teyzesinde, biri orada, biri burada… Ayrıca köylerde kadınlar ve çocuklar için hiçbir şey yok. Köylere siyasi partiler sadece seçimden seçime gidiyor, bir de dini sohbetler için giden oluyor. Köylerde görüştüğümüz kadınlar, mesleki eğitimlerin verileceği, sosyalleşebilecekleri merkezler istiyorlar. Cumhurbaşkanının Saray'da oturduğu bir ülkede çok zor olmamalı, her köye bir kadın merkezi kurmak. Bir dönem milletvekilliği yapan sayın vekillere ödenen maaşların yarısıyla her köye bir merkez kurulabilir. Bombalara, silahlara harcanan paralar, çocukların eğitimine harcanabilir."
