Nevzat Çiçek’in yorumu:
Türkiye’de Başbakan Erdoğan PKK’nın silahları susturması değil bırakması gerektiği noktasında bir açıklama yaptı. Bu açıklama PKK tarafından ne kadar dikkate alınır bilmem ama dünyanın bir çok yerinde silahların sustuğu bir döneme girdik.
Önce gündemimize Filipinler Hükümeti ile Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) arasındaki çerçeve anlaşmasının imzalandığı haberi geldi. Moro’da yaptığım incelemelerde müzakere süreci devam ederken iki tarafın da asla silah kullanmadığı gerçeğidir. Bunun yanında çok uzun süre devam eden müzakere süreçlerinde taraflar masaya otururken barış imzalamak için oturdular.
40 yıldır devam eden savaşta 120 bin insan hayatını kaybetti ve nihayetinde silahlar susturuldu ve çerçeve barış anlaşması Filipinler Başkanlık Sarayı’nda imzalandı.
Diğer taraftan İspanya’nın Bask bölgesinin bağımsızlığı için silahlı mücadele veren ETA örgütü, yerel gazetelere gönderdiği bir mektupta, silahsızlanarak kendini lağvetmeye hazır olduğunu bildirdi. Örgüt tarafından gönderilen mektupta, İspanya ve Fransa hükümetlerine diyalog çağrısı yapıldı. ETA ayrıca, Fransa ve İspanya’da tutuklu bulunan örgüt mensuplarının Bask bölgesindeki cezaevlerine nakledilmesini istedi. Fransız ve İspanyol İçişleri Bakanlıklarının ortak çalışmasıyla örgütün Fransa’daki lojistik ağına ciddi darbe vurulmuş ve liderleri de tutuklanmıştı.
Türkiye silahların susturulup susturulamayacağını tartışırken, Kolombiya hükümeti ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasında barış görüşmeleri Küba’nın başkenti Havana’da başladı. Görüşmeler öncesi FARC, 2 aylık tek taraflı ateşkes ilan ederken, bu gelişme umutları arttırdı. Örgütten yapılan açıklamada ateşkesin 20 Ocak 2013 tarihine kadar süreceği ve bu süreç içinde tüm askeri operasyonların ve sabotaj eylemlerinin durdurulduğu kaydedildi.
Kolombiyalılar ise barış görüşmeleri konusunda ikiye bölünmüş durumda: Bir kısmı “Barış bir antlaşmayla gelmez. Açlık ve sefalet sorunları devam ettikçe bir şey olmaz. FARC halkın sesi değildir.” Derken diğer kısmı ise “Ben çok iyimserim. Bunların müzakere değil diyalog olduğunu söyleseler bile bazı anlaşmalara varılabileceğini düşünüyorum. Yine de diyalog olması bence müthiş bir şey. Ben çok ümitliyim ve bütün bunun sonucunda iyi şeyler olacağına inanıyorum.” Diyor.
Yaklaşık yarım asırdır süren çatışmaların ardından taraflar görüşmelerin ilk aşaması için geçen ay Norveç‘in başkenti Oslo’da bir araya gelmişti. Bir ay sürmesi beklenen doğrudan görüşmeler, silahlı mücadelenin son bulması, toprak reformu, siyasi muhalefetin ve vatandaş katılımının güvence altına alınması, uyuşturucu ticareti, çatışmanın kurbanlarının hakları ve mağduriyetlerinin giderilmesi üzerine odaklanacak.
Şimdi dünyada bütün bunlar yaşanıyorken, örgütler tek tek silah bırakıp müzakere masasına doğru yol alıyorken, Türkiye Cumhuriyeti ve PKK bundan nereye kadar uzak durabilir
Dünya’da bütün savaşlar, barış yapılmak için yapılır. Savaşan tarafların masaya oturabilmesinin en öncelikli yolu “Güven” meselesinin halledilmesidir. Bu bakımdan silahların patladığı, cenazelerin geldiği ve insanların kamplaştığı bir zaman diliminde masaya oturmak sonuç getirmez.
Dünyanın bir çok örgütü ve onlarla savaşan devletleri masaya otururken silahlarını susturdular…Oslo'nun bence en önemli başarısızlık sebebi buydu. Eğer yeni Oslo'lar yaşanacaksa öncelikle silahların susması yada susturulması gerekiyor.
''Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi''
Timeturk
