Bugünkü yazısının bir bölümünde IŞİD’ten bahseden Abdülkadir Selvi, ‘Ordu Musul’a girer mi?’ sorusunun cevabını araştırdığını ve ‘Asla’ yanıtını aldığını belirtti.
İşte Selvi’nin yazısının o bölümü:
Kısa adı IŞİD
Yani Irak-Şam İslam Devleti.
El Kaide'den ayrılan bir örgüt.
El Kaide, bir Amerikan projesiydi.
Afganistan'da iş gördü.
Ancak 11 Eylül saldırıları nedeniyle Batı dünyasında, algısı kötü.
Bu nedenle Suriye sürecinde ABD projesi olarak El Kaide bölündü, IŞİD kuruldu.
Suriye'de Esed rejiminin ölüm kalım savaşı verdiği günlerdi.
ABD'nin kontrolündeki Ebu Gureyb Cezaevi'nden kaçırılan militanlarla güçlenen IŞİD, Suriye iç savaşında Esed muhalifleriyle şiddetli bir çatışmaya girdi.
Esed'e cansuyu olan IŞİD, bu kez, Maliki'yi kurtarmak için Irak'a yöneldi.
Maliki'nin hükümet kurmakta zorlandığı, Kürt yönetiminin bağımsızlık ilan etme seçeneğinin üzerinde çalıştığı bir sırada IŞİD bu kez, Maliki'nin imdadına yetişti.
Sünni Arapların önde gelen ismi ve yeni hükümet arayışları için temaslarda bulunan Irak Meclis Başkanı Usame El Nuceyfi'nin kardeşi Useyil Nuceyfi'nin yönettiği Musul'a saldırdı.
IŞİD, Musul'u ele geçirirken Irak ordusunun hiçbir direniş göstermemesi, tam tersine IŞİD'in önünü açması, Irak Genelkurmay Başkanı'nın 24 saattir Maliki'ye ulaşamaması soru işaretlerine yol açtı.
Bu soruların cevabını araştırdım.
Maliki'nin, kontrollü olarak IŞİD'in işini kolaylaştırdığı söylendi.
Olağanüstü hal ilan edip, 1 yıl daha başbakanlığını garanti altına almaya çalıştığı belirtildi.
'Ordu Musul-Kerkük'e' sloganlarıyla büyümüş bir neslin ahfadı olarak sordum.
Türkiye, Musul'a girer mi diye.
Asla, asla, asla denildi.
