'Onlarda “seslerini çıkarmadıkları için“ helak oldular!.'

İnsanlar, sözde özgürlük adına, kendi nesillerini ifsat edecek gelişmelere sessiz kalabilirler mi? Tarihte helak olmuş toplumların yaşam biçimlerine bakıldığında büyük bir kısmı insan ve insanın yaratılışına zulmettiklerinden dolay

VAN 3.07.2015 14:53:10 0
Tarih: 01.01.0001 00:00
 SESLERİNİ ÇIKARMADIKLARI İÇİN….!

Sivil direniş adı altında yapılanlara bakıldığında tamamen toplumun ifsat edilmesi, insan neslinin yok olması, aile mefhumunun altına dinamit koyulması bu yolla toplumsal helake sebep olacak cürümlerin işlenmesi demokrasi ve özgürlük adına yapıldığı savına rağmen toplumu germeye devam ediyor.

İnsanlar, sözde özgürlük adına, kendi nesillerini ifsat edecek gelişmelere sessiz kalabilirler mi? Tarihte helak olmuş toplumların yaşam biçimlerine bakıldığında büyük bir kısmı insan ve insanın yaratılışına zulmettiklerinden dolayı helak olduklarını yüce Rabbimiz Kur-an'ı keriminde bizlere bildirmiştir.

Bir keresinde Gök gürültüsü ve şimşeğin çaktığı bir günde Allah Resulü(sav) Hz. Aişe(ra) annemize, ya Aişe bu gelen bulutların bizi helak etmeyeceğinden kim beni emin kılabilir? Hz. Aişe(ra) annemiz. Ey Allah'ın Resulü(sav) helak olan kavimlerin içinde hiç iyi insanlar yok muydu?

Diye sorduğunda Resulullah(sav) vardı ya Aişe onlarda "seslerini çıkarmadıkları için" helak oldular!.

Son zamanlarda yapılan her türlü edepsizliğe rezalete toplumda gerekli tepkinin gösterilmemesi bizden öncekilerin nasıl helak edildikleri gibi helakimizi hızlandırmaktadır, unutulmamalıdır ki, toplumsal helak sadece yerin altının yerin üstüne geçirilmesi değil. Bu gün insanlığın geldiği nokta toplumsal helak değil midir?

Gelişen teknolojik imkânlardan dolayı rezaletler an be an izlenmektedir. Asrımız insanının ahlak eğitimine, önceki asırların insanlarından daha çok ihtiyacı olduğu muhakkaktır. Çünkü bu günkü insanın sahip olduğu imkânlara, önceki asırların insanları sahip değillerdi. O nedenle önceki asırlarda meydana gelen her hangi bir çirkinliğin ve rezaletin etkilediği alan da doğal olarak sınırlıydı, yani lokal kalmaktaydı.

Ama bu gün insanlığın sahip olmuş olduğu teknolojik iletişim araçları sayesinde haberdar olma artık sınır tanımıyor. En ufak bir haber artık dalgalara binerek enginleri aşıp dünyanın her tarafına anında ulaşıyor ve girmediği ev girmediği barınak bırakmıyor. Bu durum toplumda inanç ve kültür erozyonuna sebep oluyor.

Bu nedenle günümüz insanını kontrol edecek ve koruyacak ahlaki ilkelere mekanizmalara geçmişe göre daha fazla ihtiyaç vardır. Günümüzde ahlak bozucu sebepler çoğalmış dolayısıyla saldırganlıklar da had safhaya ulaşmıştır.

Birçok olay artık günümüz insanı için olağan bir hal almış, Ahlaksızlığın had safhada olduğu bir ortamda nefsi dizginlemenin ve onun azmasına fırsat vermemenin tek yolu insanımıza maneviyat bilgisini aşılamak olmuştur.

Gemi artık delik deşik gemide sesler yükseliyor, feryatlarla birlikte, yok oluşlarla birlikte. Batının iğrenç değerleri "eşcinsel evlilikler vs" meşru görülmeye savunulmaya başlanılmıştır. Ahlak, aile ve insan gibi değerlerin yok edildiği batı toplumunda tüketimi ve rağbeti artırmakta cinsel içerikli çalışmalar her kesim için tehlike çanları çalmakta ve insanları her çağırışında biraz daha bataklığa doğru iterek toplumsal felaketi tetiklemektedir.

Öyle ki, artık her türlü edepsizlik hayâsızlık ve utanmazlıklar kolaylıkla siyasal bir tercih içerisinde alenileştirilebiliyor. İdeolojik siyasetin hedefine ulaşması için mubah gördüğü her türlü pislik her şey ahlak dışı vicdan dışı olsa bile, normal görülmektedir. Yeter ki, hedeflenmiş ideolojik başarı elde edilmiş olsun, toplumun yozlaşması tahribi bütün bunların hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.

Bütün bunlar bindiğimiz geminin düpedüz battığı anlamına geliyor, buna rağmen kimsenin umursadığı yok, çünkü hedef insan değil insanın tahrif olmasına sebep olsa bile ideolojik hedefe ulaşmak için hiçbir şeyin önemi yoktur.

Şu anda orta doğuda ve dünyanın muhtelif yerlerindeki Müslümanların yoğunlukta olduğu bölgelerde kan gövdeyi götürmekte zulüm ve vahşetlere maruz kalanların sesleri sedaları arşta inim, inim inlemekte bütün bunların doğalmış gibi karşılanması sessiz şekilde izlenmesi insanlığın nasıl iflas ettiğinin açık göstergesi olarak karşımızda durmaktadır.

Bütün bu olanlara sessiz kalmak demek yukarıda alıntıladığım hadisenin bizlerden uzak olmadığını ortaya koymaktadır. Şu anda büyük ölçüde yaşadığımız toplumsal helakin fiziki helake dönüşmemesi için tüm Müslümanlar olarak sesimizi bu rezaletlere karşı daha fazla yükseltmeliyiz. Aksi halde, yaşanılan bulutlu ve iğrenç havanın sonumuzun helak olmasını kaçınılmaz kılması uzak değildir!.

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.