Haber: Adil HARMANCI
14 Temmuz cezaevi direnişinin yıldönümü nedeniyle açıklamalarda bulunan Takva, yıllar önce Diyarbakır 5 nolu cezaevinde özgürlük ve demokrasi mücadelesinin sergilendiğini belirterek, "Yüzyıllar içinde yaratılan insani değerler, son derece aşağılık tavırlarla ve akıl almaz biçimde çiğnendi. İnsana ait ne varsa yerlerde süründü. Vahşet politikalarıyla, tutukluların kendilerine yabancılaşmaları, kendilerinden utanmaları tasarlandı." dedi.
ÖLÜM ORUCU
Cezaevi komutan Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran'ın göreve geldiğinin ilk günü tutuklulara "sizleri öyle bir hale getireceğim ki dışarı bıraksam da çıkmak istemeyeceksiniz" dediğini kaydeden Takva şunları söyledi:
"12 Eylül cuntasının, Diyarbakır 5 Nolu cezaevindeki uygulamaları, Kürt halkına, bakışı en çıplak şekliyle ortaya koydu: Kürtleri Türkleştirmek, Kürtlüğünden vazgeçirmek, Türklüğü kabul ettirmek, teslim almak ve itirafçılaştırmak! Vahşet politikalarında ısrar edilince, 12 Eylül cuntacılarına yeni bir cevap vermek kaçınılmaz olacaktı; 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu direnişi olacaktı bu."
ÇÖZÜM SAĞLANMALIDIR
Diyarbakır'daki ölüm orucunda yer alanlardan Kemal Pir'in Türk olduğuna dikkat çeken Takva, o dönem Türk gençlerin de Kürt sorunu çözülsün diye kendilerini işkenceye, idama ve açlığa hedef yaptıklarını söyledi.
Takva, yıllar önce yaşanan bu acı olayın hatırlanarak, bir daha benzer olayların yaşanmaması için sorunun aklıselim yollarla çözülmesi gerektiğini kaydetti.Kaynak / Editör: Prestij Haber Merkezi - Adil Harmancı
