Hakan Albayrak’ın bugünkü Karar’da (1 Eylül  2017) yayınlanan “Arakan 3072” başlıklı yazısının konuyla ilgili kısmı şöyle:

Myanmar (evvelce Burma) devleti, “Rohingya” diye anılan Müslüman azınlığa on yıllardır zulmediyor.

Ha askerî yönetim ha sivil yönetim… Arakan bölgesinin Müslüman Rohingya ahalisi söz konusu olduğunda ikisi de aynı.

2015’te Myanmar / Burma tarihinin ilk demokratik seçimleri gerçekleşti ve Ang San Su Çi liderliğindeki Ulusal Demokrasi Birliği parlamentoda ezici çoğunluğu ele geçirdi.

Bu partinin aday gösterdiği Htin Kyaw cumhurbaşkanı seçildi.

Geçen senenin Nisan ayında kurulan hükümette Ang San Su Çi de yer alıyor.

Vikipedi Ansiklopedisi’nde şöyle tarif ediliyor bu Ang San Su Çi:

“Myanmarlı dış işleri bakanı, hükûmet başdanışmanı, şiddetsiz direniş savunucusu aktivist, Ulusal Demokrasi Birliği partisinin lideri ve tanınmış düşünce mahkûmu. Nobel Barış Ödülü sahibi.”

Mis…

Bal kaymak…

Fikirlerinden dolayı hapis yatmış, şiddetsiz direniş savunucusu, Nobel’li bir barış aktivisti var artık hükümette, gözün aydın Rohingya…

Öyle mi?

Değil maalesef.

***

Öyle olmayacağı önceden anlaşılmıştı zaten.

İktidara hazırlandığı günlerde, BBC televizyonundaki bir programda, Müslüman sunucu Mişal Hüseyin’in “Myanmar’da katledilen sayısız Müslüman hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorması üzerine pek sinirlenmişti Ang San Su Çi; mikrofonlar kapatılınca stüdyodaki diğer zevata “Neden bana kimse bu kadının Müslüman olduğunu daha önce söylemedi?” diye fırça atmıştı.

Müslüman’la konuşmayı bile zül sayan bir hümanist!

Nasıl ama?

***

Böyle işte.

Nobel Barış Ödülü’nün iktidarında da Müslüman Rohingya halkına zulüm devam ediyor.

Asırlardır Arakan topraklarında yaşadıkları halde “yasa dışı göçmen” kabul ediliyorlar; vatandaş sayılmıyorlar; okullara, hastanelere alınmıyorlar; haklarını arayınca da katliamdan geçiriliyorlar…

Myanmar ordusunun Arakan bölgesinde düzenlediği son saldırılarda 2 ilâ 3 bin civarında Müslüman’ın öldürüldüğü ileri sürülüyor.

Binlerce yaralı da var.

Komşu Bangladeş’e sığınan -veya sığınamadığı için sınırda bekleyen- binlerce muhacir de var.