Namlu Altında Seçim!

Bölgede tırmanan şiddetli çatışmalar ve 1 Kasım seçimleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Mustazaflar Cemiyeti Van Temsilciliği, 'Namlunun altında seçimle, halkın özgür iradesi sandığa yansımayacaktır' dedi.

VAN 11.09.2015 10:57:51 0
Namlu Altında Seçim!
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Bölgede tırmanan şiddetli çatışmalar, 1 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak olan 26.dönem milletvekili seçimleri ve gündeme dair önemli açıklamalar yapan Mustazaflar Cemiyeti Van Şube Başkanı Recep Karabulak, "Namlunun altında seçimle, halkın özgür iradesi sandığa yansımayacaktır" dedi.


İlke Haber Ajansı (İLKHA)’na gündeme dair açıklamalarda bulunan Mustazaflar Cemiyeti Van Şube Başkanı Recep Karabulak, sandığa özgür iradenin yansıması ve bu şiddetli çatışmaların durması için, "Asker kışlasına çekilsin, PKK ise biran önce silahını bırakıp sınır dışına gitsin" diyerek, önemli değerlendirmelerde bulundu.

"SEÇİMDEN EN ÇOK FAYDALANACAKLAR, ELİ SİLAHLI GÜÇLERDİR"

Kaosun yaşandığı bölgelerde seçimden en çok fayda görecekler, eli silahlı güçler olacağını vurulayan Karabulak, "Kaotik ortamlarda beslenenler genellikle ellerinde silahlar olan kesimlerdir. Ne zaman özgür bir iradeyle sandığa gidilse, orada aslında gerçek seçmenin iradesi ortaya çıkacaktır. Fakat şu an hâlihazırda patlamaların ve hergün acı haberlerin geldiği bir dönemde, en çok faydalanacak olanlar ise eli silahlı güçler olacaktır.  Seçim güvenliği konusunda birçok şey konuşuldu, tartışıldı ama bunlardan ziyade asıl önemli olan, halkın can ve mal güvenliğini emniyete almaktır. Emniyete alınmadığı sürece de hiçbir şekilde sağlıklı bir seçim olmayacaktır. Bu yönde tedbirlerin alınması tabiki faydalı olacaktır. Seçimin olduğu yerlerde kameralı sistemin olması ve ya sandıkların taşınması da bir nebze de olsa faydalı olacaktır." dedi.

"PKK YALNIZ KÖYLÜLERİ TEHDİT ETMİYOR"

PKK uzantılarının seçim çalışmalarında yalnız köy halkını tehdit etmediğini, şehir merkezinde yaşayan halka da baskı yapıp oylarını gasp ettiğini ifade eden Karabulak, "PKK seçim çalışmalarında yalnız köylere baskı uygulamıyor, şehir merkezlerinde bile bu sıkıntı var. Fakat köylerde bu baskı daha fazladır. Köy yerlerinde tesbit ettikleri yerlere gidip, tehdit ediyorlar. Örgütün şehir merkezlerinde baskıları az gibi gözüküyor ama şehir merkezlerinde de aynı şekilde halkı tehdit ettiğini ve zorla oylarını gasp ettiğini görüyoruz. Tabiki bu baskı ve tehditler köylerde daha fazladır. Asıl önemli olan tüm seçmenlerin, iradelerine sahip çıkacak geniş, perspektif bir çözüm olması lazım aksi takdirde bunun önüne geçemeyiz." diye uyardı.

"GÜVENLİK ÖNLEMLERİ YALNIZ SEÇİM GÜNÜ OLMASIN"


1 Kasım'da yapılacak milletvekili seçimlerinde, devletin yalnız seçim günü değil daha öncesinden güvenlik önlemi alması gerektiğini söyleyen Karabulak, "Seçim güvenliğini sadece 1 Kasım pazar günü ile yetinmemesinin gerektiğini düşünüyoruz. Daha önceden bu güvenliğinin alınması gerekiyor. Daha öncede belirtiğimiz gibi kaotik ortamlarda en çok faydalanan insanlar, elinde silah ve güç bulunan örgütlerdir. Hâlihazırda silahla mücadele veren PKK ve uzantıları en çok istifade edecek insanlardır. Elinde hiçbirşey bulunmayan, kendisini muhafaza edemeyen ve devletinde korunmasından uzak olan bir köylünün, bağımsız bir şekilde oyunu kullanması mümkün değildir. Her ne kadar da devlet son operasyonlarda gücünü gösterme adına birçok katliam yapıyor olsa da halen halk, PKK'nin gücünü elindeki silahını, kendi aleyhine bir koz olarak görüyor." şeklinde konuştu.

"BATIDA KÜRT HALKINA YAPILAN SALDIRILAR PKK'NİN İŞİNE YARAR"

Kayseri ve birçok batı ilinde geçtiğimiz günlerde milliyetçi grupların, Doğu ile Güneydoğu illerine sefer yapan yolcu otobüslerini taşlamasının PKK'nin işine yaradığının altını çizen Karabulak, "Bölge halkı olarak Dağlıca'daki saldırıdan sonra, rasyonel olarak kesinlikle benimsemediğimiz bir takım olaylar şuan yaşanmaktadır. Hoş karşılamadığımız batılı milliyetçi gruplar, Kürt vatandaşlarımıza saldırmasıdır. Batıda Kürtlere yönelik saldırıların kabul edilir bir tarafı yoktur. Kürt halkına yapılan saldırılar PKK'nin işine yarar. Bu saldırılar Batıdaki Kürt kardeşlerimizi PKK'leştirmeye yönelik çalışmalardır ve başka bir sonuç elde edilmeyecek provokasyonlardır. Biz bu saldırıları da kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu çalışmaların önüne geçmek ve buradaki milliyetçilik damarlarını söndürmek için bizim esasen vurguladığımız; Kürt haklarının biran önce teslim edilmesi ve bu hakların da PKK ile pazarlığa girilmeden yapılması gerektiğini söylüyoruz. Bunun önüne geçilmez ise Allah muhafaza milliyetçilikle işin içinden çıkılmayacak bir hal alacaktır." ifadelerini kullandı.

"BU MEMLEKETİN FAYDASI PKK'NİN OLMAMASIDIR"

'PKK gerçekten Kürt halkının yararını, menfaatini istiyorsa ve gerçekten de Kürt halkı adına hareket ediyorsa, bu memleketin faydası, PKK'nin olmamasıdır' diyen Karabulak, devamla şu şekilde konuştu;

"Allah'u Teala memleketlerimize biran önce huzur ve selametlik versin. Yaşanan olaylarda kimse kimseyi sorumlu tutmadan, herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. PKKuzantılarının özellikle bu halktan artık uzak durup, halkın canından, malından vazgeçmesi gerekiyor. Halkın kendi istediği üzerine, nasıl idare edilmek istiyorsa o şekil idare etmesinin vakti gelmiştir diye düşünüyoruz. PKK'nin biran önce bu memleketten sınır dışı edilmesi gerekiyor. Eğer gerçekten Kürt halkının yararını, menfaatini istiyorsa ve gerçekten de Kürt halkı adına hareket ediyorsa, bu memleketin faydası, PKK'nin olmamasıdır." ifadelerini kullandı.

"DEVLETİN CİZRE'DE YAPTIĞI VAHŞETE SESSİZ KALAMAYIZ"

Son olarak devletin Cizre halkını militan ve örgüt üyesi olarak gördüğünü belirten Karabulak, mahsum Müslümanlara da terör gözüyle bakılmasına tepki göstererek şunları kaydetti;

Bunlarla beraber devletin son 3-4 gündür, Cizre'de yaptığı vahşete de sessiz kalamayız. Müslümanlar olarak Cizre'de devletin kendisini meşru gösterme adına, yaptığı vahşetleri de görmemezlik edememeyiz. Devletin bu süreçte PKK'ye yönelik ciddi çalışmaları var ama oradaki insanların içinde halkta vardır. Oradaki insanların hepsi birer militan ve örgüt üyesi değil. Bu mahsum insanlara terör gözüyle bakılmasın. 2 gündür cenazesi evinde olupta, cenazeyi defin edemeyen ailelerin fotoğraflarını medya aracılığıyla görüyoruz. Bu da bu halk için ciddi bir kayıptır. Yine aynı şekilde iki tarafın çatışması arasında kalan, Mütedeyin bir insanın katledildiğini gördük. Bu yaşanan olayların tümü, içimizi acıtan olaylardır. Halk adına iki tarafta çatışıyor ama ne yazıkki zararı yine halk görüyor. Bu şiddetli çatışmalardan dolayı iki tarfada söyleyeceğimiz tek şey şudur; 'Asker kışlasına çekilsin, PKK ise biran önce silahlarını bırakıp sınır dışına gitsin' tek temennimiz budur." dedi.

Haber: Yılmaz Sönmez

Haber Kaynağı: VAN OLAY GAZETESİ