Müslüman ırkçısı Müslüman cemaat

SUHEYB ÖĞÜT

VAN 31.12.2013 11:53:18 0
Müslüman ırkçısı Müslüman cemaat
Tarih: 01.01.0001 00:00

Müslüman ırkçısı Müslüman cemaat

Dünyadaki en ateşli Siyonistlerin İsrail Yahudileri olduğunu zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. Bilakis, en ateşli Siyonistler, bütün Yahudilerin yok olması için yanıp tutuşan anti-semitlerdir.

Mesela Neo-Con'lar. Bunların siyasetleri galdyatörleri olarak zuhur eden kahir ekseriyeti sıkı Baptist'tir. Yahudiler vadedilmiş toprakları fethettikten sonra İsa Efendimizin dünyaya yeniden nüzul edeceğine ve beyaz bir atın üstünde ABD'nin nükleer ordusuna kumandanlık ederek Armagedon'u gerçekleştireceğine inanırlar.

Dünya tarihinin sonu, semavî krallığın başlangıcı mânâsına gelen Armagedon'da ilk katledilecek olanın Yahudiler olduğunu söylemeye gerek yoktur herhalde.

İSA AŞKINDAN İSA'YA İHANET EDEN NEO-CON'LAR

Bu cümleden olarak, Neo-Con'lar İsa Efendimizin nüzulu tahakkuk etsin de kendisi başta şu 'aşağılık' Yahudiler olmak üzere bütün kâfirleri katletsin diye büyük bir hararetle bekleşip durmaktadırlar.

Ama öyle boş boş bekledikleri falan zannedilmesin. Tarihin nihâyete ermesi için ellerinden ne geliyorsa yapmakta, İsrail'i sonuna kadar -bütün vadedilmiş toprakları ele geçirinceye kadar- desteklemektedirler.

Böylece Neo-Con'larda tebârüz eden 'Yahudi Düşmanı Siyonist Hıristiyan (Protestan)' gibi paradoksal bir kimliğin zihni ve bedeni felç eden siyasî performanslarına hem şehâdet eder hem de mâruz kalırız...

'NUR TOPU' GİBİ BİR SİYONİST NAZİMİZ OLDU

Mesela Andres Breivik. Bu psikopatı unutmamışsınızdır sanıyorum. Norveç'te 70 tane insanı gözünü kırpmadan vurduktan sonra mahkemede pişkin pişkin sırıtarak gözümüzün içine bakan; 'otantik' zulmünden de pek bir mağrur olan o deyyusu unutmak mümkün mü?

İşte bu psikopat da Siyonizm yanılısı, İsrail taraftarı. Neden olduğunu tahmin etmişsinizdir. Evet, doğru bildiniz: Anti-Semit olduğu için. Fakat Breivik Neo-Con'lar gibi Armagedon gerçekleşsin diye değil, Müslümanların dünyadaki yayılımı ve Orta Doğu'daki kuvvetlenişi son bulsun diye İsrail'i destekliyor.

Yahudilerden de nefret ediyor, Müslümanlardan da. Ama Müslümanların Yahudilerden daha fazla, Avrupalı hayat tarzı için tehdit teşkil ettiğini düşünüyor ve bu yüzden Müslümanlara karşı Yahudileri (Siyonistleri) destekliyor.

Böylece 'Siyonist Nazi' gibi paradoksal bir kimliğin kafadan kopartıcı deruhte edilişine şahit oluyoruz Breivik'te.

Nefis değil mi?

CEMAATÇİ PSİKOPATLAR

Bir de bizim cemaatçi 'psikopat'larımız var: Hemen belirteyim ki 'psikopat' lafzını pejoratif mânâda değil, Kevin Dutton'ın Psikopatların Bilgeliği kitabındaki tavzih ettiği ıstılahî mânâda kullanıyorum. Mâlûmunuz, başta Breivik olmak üzere bütün psikpatların mümeyyiz vasfı, amaçları uğruna her tüden ahlâkî hükmü hiç çekinmeden ve zerre kadar suçluluk hissetmeden askıya alabilmeleri ve bu minval üzere amel edebilmeleridir.

Psikopatlar çok soğukkanlıdırlar. Çok planlı, çok programlıdırlar. İknâ ve manipülasyon kabiliyetleri son derece yüksektir. Gözlerini kırpmadan, poker suratlarında ufacık bir kırışık oluşmadan yalan söyleyebilirler. Son derece ben-merkezci, güçlü hafızalı, çıkarcı ve kurbânının zayıflıklarını çok iyi sezebilen insanlardır (Dutton). Bu yüzden kapitalistler, işletmelerinin yönetiminde mutlaka bir psikopat olsun isterler.

İşte bizim cemaatçi siyasî psikopatlar da tıpkı Breivik ve Neo-Con'lar gibi paradoksal bir kimliğe sahiptirler: 'Müslüman Irkçısı Müslüman'. Neden?

ÜMMETE RAĞMEN ÜMMET İÇİN

Çünkü dünyanın zulümlerle dolu tarihinin nihayete ermesi ve herkesin Müslüman olabilmesi için, bir Mehdiyet hareketi olan cemaatin önüne çıkabilecek bütün Müslümanların kahrolması gerektiğine inanırlar.

Müslümanların ekseriyetine onlardan daha çok düşman olan hiç kimse yoktur. Zira onlar kadar Müslümanları seven hiç kimse yoktur. Müslüman ümmetin felâhı için, bu ümmetin kâhir ekseriyetinin bütün bir İslam askıya alınarak bertaraf edilmesi gerekiyorsa, hiç tereddüt etmezler, şantaj-montaj da dâhil olmak üzere ne gerekiyorsa onu yaparlar.

Bu uğurda, Müslüman ırkçısı Neo-Con'larla ve Siyonistlerle işbirliğine bile girebilirler.

Nitekim Neo-Con'lar ve Siyonistler, diğer bütün postmodern ırkçılar gibi, en büyük düşmanlarına tam da onları yok etmek için destek vermekte hiçbir beis görmedikleri için, kendilerine hoşgörü, barış, sevgi, diyalog geyikleriyle kucak açan Müslüman cemaate koşa koşa sarılmaktan bir an olsun geri durmazlar.

DÜŞMANIMIN DÜŞMANI...

Diyeceksiniz ki: Yahu bu ırkçılar, cemaatin tam da kendilerini içten bitirme planlarını hayata geçirmek için onlarla işbirliği yaptığını bilmiyorlar mı? Evet biliyorlar. Tıpkı cemaatin, bu ırkçıların sadece AK Parti'yi değil aynı zamanda kendisini de yok etmek için kendisine destek verdiğini bildikleri gibi.

Kulağa çok saçma geliyor değil mi? 'Bile bile lades' falan diyorsunuzdur herhalde. Ama unutmamanız gereken bir husus var: Neo-Con'undan, Breiviki'ne, cemaatinden Siyonisti'ne kadar bütün bu Mesiyanik ırkçıların bilgilerinin her zaman önünde olan muazzam inançları var: Sonunda mutlaka kendileri başarılı olacaklar! Sadece beddua ettikleri düşmanlarını değil, o işbirliği yaptıkları düşmanlarını da yok edecekler!

...HEM DOSTUMDUR HEM DE DÜŞMANIM

Yani bu ırkçılar, şizofrenik çağrısıyla failleştikleri mukaddes ideolojilerine mündemiç tahrifâtın husûle getirdiği yanlış bir şuura dûçâr oldukları için düşmanlarıyla işbirliği yapıyor değiller. Tam aksine, onlar düşmanlarını çok iyi tanıyor, düşmanlarının kendileri hakkında ne gibi planları olduğunu çok iyi biliyorlar.

Fakat yine de bilgiyi ve onun dünyevîliğini aşan; dünyevî bilginin muhtevasını ilahî bir dokunuşla izafîleştileştirip geçersiz kılabilecek, kendilerine de mutlak bir bilgi olarak görünen semâvî bir inanca sahip olduları için bildiklerini umursamıyorlar, inandıkları yolda büyük bir inançla amel etmeye devam ediyorlar.

İNANÇ BİLGİDEN ÜSTÜNDÜR

İnançlarının büyüklüğü, onları sadece sarhoşlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda psikopatlaştırıyor da. Mesiyanik kimlikleri, semavî maksadlarının yüceliği, önlerinde duran bütün -Şer'î- kırmızı çizgileri sildiği gibi onları ihlal etmenin meydana getireceği suçluluk hissini de tamâmen yok ediyor.

Ve bizim gibi garibanlar da cemaatçi psikopatlara, işledikleri amellerin zâlimliğini, ahlâk dışılığını, din dışılığını anlatmaya ve bu suretle onları suçlu hissettirerek hizaya getirmeye çalışıyorlar.

YANLIŞ-ŞUUR MU? İŞTE O BİZDE VAR

Doğrusu, cârî gerçekliği olduğu gibi görmekten âciz olan 'yanlış-şuur' diye bir şey varsa, işte o, kendisini Mehdi zanneden Siyonist ve Neo-Con işbirlikçisi, Müslüman düşmanı Müslüman cemaatte değil, asıl bizde var.

Cemaatin mevzubahis idelojisinin dine ait olmadığı halde dine hâince dahil edilen dünyevî esaslarını, postmodernite tarafından teşkil edilen ırkçı paradigmasını yerle yeksân etmeden cemaatçi tiplerle hakikat ve ahlâk üzerine tartışıp onları iknâ edeceğini zannetmek, naif bir fantezi kurmaktan, gerçekliği ısrarla ıskalayan yanlış bir şuura sahip olmaktan başka bir şey değildir.

Fantezimizi katetmemiz, şuurumuzu tashih etmemiz için cemaat elinden gelen her şeyi yaptı sağolsun. Buna rağmen hâlâ katedemeyenlere, modaya uygun olarak beddua mı etsem? Bilmiyorum. Yok yok, beddua bize yakışmaz. Ben en iyisi 'aşk' olsun diyeyim. Aşk olsun!