Musahebe ve biz

Yasin Aydoğan

VAN 25.12.2017 10:00:30 0
Musahebe ve biz
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Musahebe ; sohbetleşmek, karşılıklı yarenlik etmek, hasbihal, muhabbet, müzakere, mülakat,  manalarına geliyor.

Bir konu hakkında fikir teatisi, bir fikri birlikte mütalaa etmek, söyleşmek de denilebilir.

 

Musahebe geleneği, bizim inanç dünyamızın en özgün geleneği olmuştur her dönemde.

Hatta buna özgün eğitim de diyebiliriz.

Toplumun her kesimine hitab eden, her kesimi muhatab alan, kimseyi dışarıda bırakmayan, tabiat olarak buna müsait bir özgün gelenektir bu.

Belki peygamberlerin de (a.s) nebevi öğretiye istinad eden bir uygulamaları olmuştur her zaman.

 

Bu manada Mekke’nin musahebe mekanı Dar-ul Erkam olmuştur.

İslam peygamberi Hz.Musa (a.s) döneminde, evlerin musahebe mekanına dönüşmesi Teklif-i Rabbani’si de (Yunus 87) bize bu hakikati verir.

Biz bu gerçekliği günlük konuşma dilinde daha çok sohbet-ders kelimeleri ile ifade ediyoruz. 

 

Musahebe, iki tarafı ifade eder. Yani bir kişinin, kendi kendine konuşmasına da sohbet denmez, tek taraflı sunuma da sohbet-musahebe denmez. Sohbet-musahebe de iki taraf şarttır. 

 

Veren- alan, eğiten-eğitilen, muallim-talebe, sail-mes’ul, yani iki taraf şarttır ki musahebe olsun.

İnteraktif olmalı ki musahebe olsun.

Sohbet geleneği, toplum olarak bizde az yer tutmuyor. Bu hususta teorik açıdan, şekil planında  başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz.

Ancak sağlıklı-sıhhatli musahebe hususunda ve uygulamada sorunlarımız çok.

Kur’an’ı anlama üzerine, Nebevi biyografi okumaları ile Hz.Peygamberi anlama çalışmalarımız var, hatta sohbet halkaları oluşturma konusunda çok gayretimiz var. İçine girdiğimiz-giriştiğimiz iş bereketli, hayırlı bir iş.

 

Muhakkak musahebe işini başarıyla yürüten, musahebenin doğasına uygun çalışanlar-çalışmalar vardır, ziyadesi ve devamı için duacıyız.

Bir kural ve kaideye bağlı olmayan çalışmalarda, arıza olması da kuvvetle muhtemel.

Sağlıklı-sıhhatli bir sohbetin temini için, olmazsa olmaz şartları (ilaveler yapılabilir) şöyle sayabilirim.

 

--Süresi-sınırı olmalı, vaktinde sonlanmalı, ucu açık oturumlar (özellikle yeni gelenler için) yılgınlığa yol açabilir.

--Konu dışına çıkmamalı, eksenden kayıldığında maksad hasıl olmaz-olmuyor.

--Tartışmaya asla mahal verilmemeli, cedel, münakaşadan hayr çıkmaz, hele ilk defa katılanlar varsa kötü örnekliğimiz başkalarının nefretine, soğumasına yol açar ki bu vebalden hiç kimse kurtulamaz.

--Farklı kalemlerden, eserlerden karşılaştırmalı okumalar yapılmalı, bir kişiye-kimseye kilitlenmemeli, perspektifi-ufku geniş tutmalı.

--Bütünlük içinde okumalı, önceki ve sonraki ders birbirini beslemeli, takviye etmeli.

--Hayatımıza dair ne çıktığı hakkında somut örneklemeler yapılmalı, konuyu güncellemeli, güne taşımalı.

--Kendi kanaatimizden önce o hususta Hz.Peygamberin beyanı var mı bakılmalı, incelenmeli, ele alınmalı.

--Katılımcılar saygı ve sevgi eksenli bir diyalog için elinden geleni yapmalı, saygıda kusur etmemeli, konuşanı dilemeli, sözünü söyleyebilmeli.

--İmkanlar dahilinde hazırlanarak gelinmeli, üslubunca katkılar yapmalı, sual tevcih etmeli, seviyeli eleştirilerle görüş beyan etmeli.

--Sohbet müdavimleri beraberliklerini hayata taşımalı, başkaca faaliyetlere, Hayri çalışmalarda kollektif hareket etmeli-edebilmeli.

 

İslami pedagojide eğitimin ölünce bitecek (Hicr 99) bir gerçeklik olduğunu unutmadan musahebe-sohbeti bir yaşam biçimi haline getirmek hepimiz için bir sorumluluktur.

 

Sorumluluk sahibi kullara selam olsun….